6 Şubat’ta meydana gelen depremlerde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum. Herkese çok geçmiş olsun.
Acımız büyük. Binlerce vatandaşımız, kardeşimiz, arkadaşımız artık hayatta değiller. Resmen sözün bittiği yerdeyiz.
Çimentodan, demirden çalanları ya da kolon kesip dükkân açanları veya kiriş kırarak tadilat yapanları bugün yazmayacağım.
Bunun yerine bir bütün olarak tüm güçlerini seferber eden havacılık sektörünü değerlendirelim.
Depremin ilk saatlerinden itibaren başta Türk Hava Yolları ve Pegasus olmak üzere birçok havayolu şirketi deprem bölgesi için seferber oldu. Ve ellerinden gelenin fazlasını yapmak için uğraştıklarını da iyi biliyorum. Hatta bazı üst düzey yöneticilerin bu sebeple günde 2-3 saat uyuduklarını bile söyleyebilirim.
Havayolu çalışanlarından, havalimanı işletmelerine, tedarikçi firmalardan derneklere kadar aklınıza kim gelirse deprem bölgeleri için büyük bir gayretle çalışıyor. Bizler de elimizden geldiğince bu haberleri sizlerle paylaşıyoruz.
Ancak, bu işi birde reklam amaçlı yapanlar türedi. Güzel bir atasözümüz vardır; “Bir elin verdiğini diğer el görmez” …
Yapılan bağışları neden açıklıyorsunuz? Türk Hava Yolları’na bakın, Pegasus’a ya da diğer şirketlere… Dünyanın seferini yaptılar. Hem bölgeye kargo taşıdılar hem de tahliye uçuşları gerçekleştirdiler. Binlerce ton kargo, on binlerce kişi ücretsiz taşındı. Ve bunu yaparlarken de birçok uçuşu iptal etmek zorunda kalarak tazminat ve otel-transfer masrafları yüküne girdiler. PR mı yapıyorlar? HAYIR! Bütün bayrak taşıyıcılarımızla gurur duyuyorum.
HATAY HAVALİMANI
Depremde hasar alan Hatay Havalimanı hakkında o kadar çok konuşuldu ki şaşırmamak elde değil. Vay efendim biz yaptık, diğeri kalkar hayır biz yapıyoruz işte fotoğrafı, öbür taraf hayır biz devraldık işte videomuz. En son olarak Fatih Altaylı ile görüşen KLV inşaatın patronu Deniz Bey de depremden dakikalar sonra havalimanını onarmak için ekipmanı sağladıklarını duyurdu. Ama bunu PR vesilesi yapmadıklarının da altını çiziyor. Zaten böyle olmalı. Kimin yaptığının bir önemi yok. Önemli olan oraya zamanında yardım malzemelerini ve iş makinalarını ulaştırmak. Haaa bunu asıl yapması gerekenler de onlar da değil, bunu da belirteyim.
Özellikle savaş zamanları için düşmanların ilk hedef alacağı bölgeler havalimanlarıdır. Bu sebeple silahlı kuvvetler bünyesindeki istihkam sınıfları havalimanlarını saatler içinde onaracak bilgi ve ekipmana sahip. İşte bu sebeple kendi kendime neden Türk Silahlı Kuvvetleri Hatay Havalimanı pistini onarmadı diye soruyorum. Ama cevap bulamıyorum!
BİR PİST
Hatay Havalimanı pisti eğer kullanılabilir bir vaziyette olsaydı belki de bugün daha farklı bir tabloyla karşılaşabilirdik. Enkaz altında kalanlar için günleri saatleri bırakın dakikalar bile çok önemli. Ama biz pistlerimizi kırmaya devam edelim. Bilimin, bilim insanlarının söyledikleri, bir kulağımızdan girip diğerinden çıkmaya devam etsin.
Bu bölgede bir depremin beklendiğini bilim insanları haykırdı. Ne yapıldı? İstanbul için yıllardır uyarı yapılıyor. Ne yapılıyor? Tahliye, arama kurtarma ekiplerinin sevki veya yardım malzemelerinin taşınamaması için biz yine de pistleri kırmaya devam edelim. Değil mi? PES!
Bu arada Atatürk Havalimanı’nda kırılan pistlerin yerine dikilen ağaçlar bile toprağı tutmamış… İlgililerin dikkatine…
YURT DIŞI ÇIKIŞ HARCI
Bilindiği üzere yurt dışına çıkışlarda Türkiye Cumhuriyeti, vatandaşlarından yurt dışı çıkış harcı adı altında 150 TL ücret alıyor. Bu ücretin önemli bir kısmı da TOKİ’ye gidiyor. Umarım toplanan bu paralarla ve deprem vergilerimizle, depremzedelerimiz için yeni konutlar bir an önce yapılır. TOKİ’den yurt dışı çıkış harcına tabi olmayanlara konut projeleri yerine depremzedelerimiz için projeler bekliyorum.
SÖZÜN ÖZÜ
Havacılık sektörü şirketlerinin ve çalışanlarının tek bir yürek halinde deprem bölgesine yardım eli uzatması takdire şayan. Yurt dışından gelen kurtarma ekipleri için de minnettarız. Umarım onları söylenildiği gibi havalimanlarında saatlerce bekletmemişizdir.
Uluslararası hava yolu şirketlerinden ve Amerikan uçak üreticisi Boeing’den de destekler geldi. Ancak ne hikmetse ülkemizde onlarca uçağı olan Avrupalı uçak üreticisi Airbus’tan hala bir ses yok. Acaba ben mi duymadım?
Vatandaşlarımıza yardım eden herkesin ve her şirketin yüreklerine sağlık.
Geçmiş olsun Türkiye’m…
Serdar BAŞAĞAOĞLU
Yorumlar