Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) enflasyon rakamlarını açıkladı. Buna göre ulaştırmada son on iki aylık dönemde %23.25’lik bir artış gerçekleşti. Ulaştırma başlığı içerisinde köprü, otoyol, yakıt, tren, otobüs ve uçak bileti gibi kalemler var. Ancak tüketicinin hissettiği oranlar ne yazık ki daha fazla. Bunun gerçekleşmesindeki nedenlerden biri de vergiler…
Vergi Uzmanı Ozan Bingöl’ün, “Kontrolsüz Güç” adlı kitabında da bahsettiği üzere uçak biletlerinde %18’lik KDV ücretinin yanında iki vergi daha alınıyor. Bunlar alan vergisi ve yakıt harcı. Oysaki bu iki kalem devletin kasasına girmiyor. Yani aslında vergi değil. Hizmet bedeli adı altında alınan ücret doğrudan havalimanı işletmecilerine aktarılıyor. Bu bedeller de genellikle döviz üzerinden belirleniyor. Gelelim yakıt harcına… Havayolu şirketlerinin anlaşmalarına bağlı olarak değişen yakıt ücreti farkları yolcuya yansıtılıyor. Yani Yakıta ne kadar zam gelirse gelsin bu fark yolcu tarafından havayolu şirketine ödeniyor. Bu bağlamda havayolu şirketlerinin ya da havalimanı işletmecilerinin dövizin artışından etkilenmedikleri gibi kâra geçmesi de söz konusu. Ne anladık bu işten?
Yurt dışındaki havayolu şirketlerinde çalışanlar ülkemizdeki çalışanlara neredeyse parmak ısırtır duruma geldi. Umarım geçtiğimiz haftalarda yazdığım gibi 1500 dolara bir pilotun çalıştığını görmeyiz. Tabi ki bunun gerçekleşmemesini sağlayacak olan sendikadır. Ama ne yazık ki gerekeni yapmadığını düşünenlerdenim. Şirketler karşısında dimdik duran bir sendikayı uzun zamandır görebilmiş değilim. Duruşların şirketler önünde dik olması gerekir. Hakkı ezdirmeden, kayıplar verdirtmeden... Aksi durumda aman dikkat, pilot istifaları sebep sefer iptalleri sonuç olmasın…
ONURLU BİR İNSANIN BABASI SORUYOR
Otoritelerin adeta kulaklarını tıkadıkları Onur Air problemi için onlarca gazeteci yazılar yazdı, seslerine ses olmaya çalıştı. Ancak halen bir adım atılmadı. Daha ne beklenir anlamak mümkün değil. Onur Air’de görevli bir personelin babası da benimle biraz dertleşerek şunları ifade etti.
Benim gibi bir memur olan aileden gelen Cankut Bagana, babasına zamanında turizm işi yapacağını söylemiş ve babasının gözünden bir damla yaş gelmiş. Şimdi anlayabiliyordur umarım bu yaş neden gelmiş. Şimdiki yaptıklarını görseler acaba haklarını helal ederler miydi? Sen halı satarak, turlar düzenleyerek buralara gelmiş bir insansın, yakışır mı sana 1700 kişinin ekmeği ile oynamak? Zor günler geçirdiğin dönemleri ne çabuk unuttun. İki yıla yakın bir zamandır maaş vermemek ne demek? Benim kızıma yaşattığın travmayı bir başkası senin üç kızına yaşatsaydı ne hissederdin acaba? Şimdi otur bir daha düşün. Git kızların Funda Gülkök’ün, Yasemin Yıldırım’ın ve Yonca Bagana’nın gözlerinin içine bak ve aynı durumun onların başına geldiğini hayal et.
Günümüz şartlarında ayakta durmak çok zor. Kızım artık ağır depresyonda. Yaşananların etkisinden ne zaman çıkabilir belli değil. Hayata küstü resmen. Ve unutma Bagana, bir insan evladına yapılacak en büyük kötülük O’nu muallakta bırakmaktır. Artık ne yapacaksan yap, bıçak kemiği de deldi.
Kul hakkına girdin. İnsanda biraz utanma, sıkılma olur. İnsanın adamında gurur olur ama her insandan adam olmaz. Sana söylemek istediğim o kadar çok şey var ki Cankut Bagana… Ama eminim yüzünü görsem bir kelime etmem, yapılacak şey belli ama ondan da anlar mısın bilmem.
Emekli adamı sabahın köründe yollara döken, gençlerin alın terlerini hiçe sayan ve gelecek hayallerini yıkan biri olarak kendinle gurur duyuyor musun acaba? Seni tarih Onur’lu mu Onur’suz mu yazar bilmiyorum ama bizleri kesin ONURLU olarak yazacaktır.
Bu sayede Onur Air çalışanlarına destekleriniz için sizin aracılığınız ile tüm gazetecilere teşekkür ederim.
***
TRJ628
Uçtuk uçuyoruz diye elimizde kala kala birkaç fotoğraf kaldı. TRJ628 Milli uçak sözüm ona 2019’da göklerdeydi. 2022 yılına kadar da yıllık 40 adet üretim kapasitesine geçilecekti. Nerede bu uçak?
Milli Muharip Uçak MMU’da Mart 2023’de hangardan çıkacakmış. Şurada 15 ay kaldı ama elde tamamlanmış tek bir parçası var. Biz daha parasını verdiğimiz üretimde ortak olduğumuz F-35 ‘leri alamadık. Hadi uçakları alamadık, paramızı neden hala alamadık? Şu zor günlerde 1,25 milyar Dolar ekonomimize bir nebze de olsa iyi gelmez miydi?
Tunus Dinarı ile Türk Lirası 2011 yılına kadar dolar karşısında aynı paralelde giderdi. Aralık 2011 döneminde bir dolar 1.49 Tunus dinarı, 1.84 Türk Lirasına eş değerdi. Ne olduysa bu tarihlerde makas açılmaya başladı. Bugüne baktığımızda 1 dolar 2.89 Tunus Dinarına eş değer. Türk Lirasını yazamıyorum bile. Lakin yazıyı yazarken başka, yayınlanırken başka, okurken de başka bir değerle karşılaşılıyor.
Aya sert inişler, milli yolcu uçağı, savaş uçakları vs. Artık süslü sözlerin ardına gizlenmiş hayalperest tavırların bir tarafa bırakılması lazım. Uzaya gitmeyi falan bir tarafa koyun. Milletin artık değil uçağa dolmuşa binecek hali kalmadı. Ekonomi düzelmezse ne uçağı uçuracak pilotu, ne uçağı yapacak mühendisi ne de uçağın bakımını yapacak teknisyeni zor buluruz. Haberiniz olsun…
"Siyasal, askerî zaferler ne kadar büyük olursa olsunlar, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa meydana gelen zaferler devamlı olamaz, az zamanda söner.
Bilirsiniz ki, ekonomisi zayıf bir millet fakirlik ve yoksulluktan kurtulamaz; toplumsal ve siyasal felâketlerden yakasını kurtaramaz. Memleketin yönetimindeki başarı da ekonomisindeki kazançların derecesiyle orantılı olur." Mustafa Kemal ATATÜRK
Emniyetli Uçuşlar.
Serdar BAŞAĞAOĞLU
Yorumlar Tüm Yorumlar (90)