TAI paralel pençesinde mi?

Temel Kotil’in TAI’ye genel müdür olmasının ardından ne gibi gelişmeler olacak diye takip ederken, beklediğim tarzda yapılanma başladı. Derin ve bir o kadar da “paralel yapılanma mı oluyor” endişesine kapıldığım kadrolaşmanın yapıldığını gözlemliyoruz.

TAI; Hürkuş Eğitim Uçağı, insansız hava aracı ANKA, T129 ATAK helikopteri, TURNA uçağı gibi milli gurur kaynağı projelerin ana üssü durumunda olan bir kurumumuz.

Özellikle Hürkuş uçağı ve ATAK helikopteri ve insansız hava aracı üretimleri ile sükse yapan TAI, geleceğe yönelik milli değerimiz olma yolunda umudumu korurken endişelerimi de aktarmadan edemeyeceğim.

Temel Kotil göreve geldikten sonra nasıl bir yapılanma olacağının ilk işaretini medyada kendini koruyacak ve kollayacak Ali Genç ile kadrolaşma sürecini başlatmış olsa bile hakkını yemeyelim Ali Genç, Temel Kotil’in koruyucu meleği gibi çalışıyor.

Devamında Temel Kotil’in Selman Nas’ı TAI’ye getirmesine de şaşmadık. Zira Selman Nas, Temel Kotil’in THY’deki vazgeçmediği isimlerden biri idi.

Bunları normal görebiliriz. Köklü bir kuruma gidiyorsunuz, yapısı, işleyişi, kuruluş felsefesi tamamen farklı bir kuruma atanırken, bir veya birkaç adamınızı yanınızda götürmek hoşgörü ile karşılanır. Lakin devamında sistemi bilmeyen, TAI’nin kapısından dahi geçmeyen kişileri etkin yerlere, proje sorumluluklarına getirmek, mevcut yapının temeline dinamit koymak gibi görünüyor.

Birkaç isimden söz edip sistemin paramparça edilmek istendiği endişesine kapılmama yol açan gelişmeyi anlamanıza yardımcı olacaktır.

Özcan Ertem. ODTÜ mezunu uçak mühendisi. 1990 yılında TAI’de çalışmaya başlamış ve başarıları ile üst yönetimlere tırmanmış TAI Uçak Grup Başkanlığı makamına kadar yükselmiş. Hürkuş’tan tutun ANKA’ya, ATAK helikopterinden TURNA uçağına kadar bir çok projede emeği olan Özcan Ertem, Temel Kotil göreve geldikten bir süre sonra görevinden ayrılmak zorunda kalıyor. Ve bunu da sözüm ona “Amerika’ya yerleşmek için ayrılıyorum” gerekçesi ile açıklıyor. İnandım mı? Hayır.

Bu kadar milli projelere imza atacaksın, onların milli savunmamızda etkin hale gelmesini tam manasıyla görmeden, o hazzı yaşamadan aniden Amerika’da yaşama hevesin tutacak. Yer miyim? Hayır yemem. Bu kaçışın altında başka nedenler yok ise ben de hiçbir şey duymadım, görmedim, konuşmadım.

Adam bir kelam konuşmadan resmen kaçıverdi ülkeden.

Özcan Ertem’le yetinilmedi. Aylin Ararat Gökalp’e ne diyelim. Hürkuş uçağının başmühendisi. İğneden ipliğe her zerresinde emeği var. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın övünçle bahsettiği projemiz. Özcan Ertem’in ardından Aylin Ararat’ın ayrılma gerekçesini Ali Genç’e sordum. “Özcan bey Amerika’ya yerleşmek isteyince o da ayrılmak istedi” gibi çok basit bir gerekçe söyledi. Niye ayrılsın ki? Daha etkin göreve getirilemez mi? Hürkuş gibi bir projenin atan kalbisin ve Temel Kotil geldikten sonra bu görevinde kalmaması için mobbing yapılacak, arkasından da “hadi sana uzmanlık verelim” gibi bir aşağılayıcı teklif götüreceksiniz. Kim sizin bu oyunlarınızla yaşamak ister ki?

Peki, Atilla Özdemir neden durup dururken emeklilik istedi dersiniz? TAI’de test pilotluğundan uçuş başkanlığı gibi önemli göreve yükselen başarılı bir kişi durup dururken neden ayrılsın? Farkında mısınız bilmiyorum ama hiçbiri de açıklama yapmadı.

Hepsine ulaşmaya çalıştım. Lakin sırra kadem bastılar.

Bütün bu gelişmelerin ardından TAI ile ilgili endişelerim artmaya başladı. Umarım kriptoların kol gezdiği, devletin her noktasına, kılcal damarlarına girmiş hainlerin bir girişimi değildir bu kaçışlar. Korkarım ki TAI’nin başarılı çalışmalarına, bu kriptoların engelleme girişimi olarak karşımıza çıkacak bir tablo olmaz.

Biz geçmişte olduğu gibi bugün de erken uyarılarımızı yapalım.

Vatanseverlik de bu değil mi?