Tarih 11 Şubat 2008. AirportHaber “THY’nin Müthiş Planı” başlığı adı altında bir haber yayınlıyor. Haber’de Call Center’in özelleştirileceği belirtiliyor. Bu karar henüz kesinleşmiş değil. Sadece düşünce aşamasında.
Bu haberimizden sonra Türk Havayolları Call Center hizmetlerini Erzurum, Eskişehir ve Erzurum’da kurulacak olan merkezlerde özel sektörden hizmet alma yolu ile gerçekleştireceğini açıklıyor. AirportHaber’in THY’deki gizli planı açıklamasının ardından medya ilgi duyuyor bu habere.
AirportHaber olarak gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Call Center’in özelleştirileceğine dair plan adım adım yaklaşırken, burada çalışanlar için umut kapısı olan sendikadan ses çıkmıyor. İlk haberimizin ardından tam üç ay geçiyor ve Hava-İş işçin ciddiyetini yeni anlıyor ve 8 Mayıs 2008’de cılız denilebilecek bir açıklama yapıyor.
Bu arada THY boş durmuyor ve Call Center’in kapatılmasına karşı çıkan üst düzey yöneticileri saf dışı bırakarak görevlerinden alıyor. Sendika yine sessiz.
THY’nin Call Center’inde 600-700 kişinin çalıştığı ifade ediliyor. Her bir kişinin 4 kişiyi baktığı ifade edilirse yaklaşık 2400 kişi ekmek yiyor Call Center’dan.
Bu kişilerin geleceği belli değil. Belirsizlik hat safhada. THY yönetimin umurunda değil. Geçen hafta Ramazan Bayramı öncesinde THY Genel Müdürlüğü’nde bayramlaşma merasimi yapılıyor. Bayramlaşma sırasında iddiaya göre THY Genel Müdürü Temel Kotil çalışanların tepkisine “Yapacağımız bir şey yok Allah yardımcınız olsun” şeklinde cevap veriyor.
İnanmak istemiyorum Temel Kotil’in böyle söylediğine. Bir yanlış anlama vardır diye düşünüyorum.
Ama ortada bir gerçek var. Yüzlerce insan biçare. Ne yapacaklarını bilmiyorlar. Sendika sadece gürültü yapıyor. Çıkıp açıklama yapıyor. Bunun çalışanlar açısından ne tür bir çözümle neticelenmesi gerektiğine dair plan yok.
Çözümsüzlüğü çalışanlar açısından düşündüğümde ortada bayram öncesi tam bir perişanlık var. 700 çalışan mutsuz. Her evden, her dilden beddua yükseldiğini görüyorum.
Her gün çalan onlarca telefonumuzun çoğu THY Call Center çalışanlarının feryatları ile yankılanıyor.
THY’nin yaptığı örneklerine bakıldığında mantıklı gibi görünüyor. Dünyanın diğer ülkelerindeki bazı büyük havayolu şirketleri Call Center hizmetlerini uzak doğu ülkelerine taşıdılar. Ucuz iş gücü açısından şirketlerin işletme maliyeti düşürüldü bu sistemle.
THY’nin işletme maliyetini en aza indirmek için almış olduğu bu kararı eleştirmek haksızlık olur. Eleştirilmesi gereken durum THY’nin bu kararı verirken çalışanların geleceğini de düşünmesi gerekiyordu. Şimdi manevi değerlerin yoğun yaşandığı şu günlerde maneviyatı kuvvetli olan insanlardan kurulu THY yönetiminin 700 kişiyi ruhsal bunalıma sokacak bu kararı alırken iyi düşünmesi gerekmez miydi?
Hava-İş Sendikası’nın da bu ve buna benzer olaylarda THY yönetimi ile görüşüp çalışanları ortada bırakmayacak bir formüle aracılık etmesi gerekir diye düşünüyorum. Aksi taktirde iş işten geçtikten sonra feryat etmenin bir anlamı olmuyor.
THY 700 çalışan ve onların ailesinin bedduasını alıyor.
Hava-İş Sendikası da bu bedduadan nasibini alıyor.
Haftaya görüşmek dileğiyle
Yorumlar