THY; hamaset=siyaset…

Kendi gerçeklerimiz ile yüzleşemediğimiz sürece sadece emperyalist güçlerin değirmenine su taşımaktan öteye gidemeyeceğimizi bir kez daha anlamış oluyoruz. Nereden? THY’nin Fransa’da yaptığı son anlaşmadan.

Bayrak taşıyıcımız THY’nin Fransa’da yaptığı anlaşmanın detaylarını bilmiyoruz. Sadece verilen beyanatlarla sınırlı olan bilgimiz doğrultusunda 20+5 opsiyonlu A350-900 tipi uçak alınacağını biliyoruz.

İster Amerika olsun ister Avrupa olsun ha bire bizim gibi ülkeleri kendi emelleri doğrultusunda kullanmak için türlü türlü sorunlar çıkartıp ekonomik kazanç sağlama peşindeler. Hatırlarsanız Amerika, Katar’a Müslüman ülkeleri düşman edip ardından da 12 milyar dolarlık savaş uçağı satmıştı.

THY’nin hamlesini de buna benzetiyorum. Avrupa’nın Türkiye’ye bakış açısını biliyoruz. Hele hele Fransa’nın yıllarca pkk’ya verdiği desteği hiç mi hiç aklımızdan çıkartamayız.

Durup dururken 25 uçak almak için anlaşma yapmak da neyin nesi?

Sahi ne oldu bizim yerli uçağımıza!

Afili reklamlarla sokakları süslediğimiz yerli uçağımızdan bahsediyorum. Hani 2019 yılında TRJ328 uçuşa geçecekti.

Balık hafızalı olduğumuz doğru ama aptal da değiliz. Gerçi Alman markası Dornier yerli uçağımız olacaktı ama ona da razı idik. En azından montajı Türkiye’de yapılacak ve “Milli uçağımız” diye caka satacaktık.

Caka satmamızı bile çok gördünüz bize.

Şimdi şöyle bir bakalım THY’nin filosuna.

THY’nin kendi kurumsalından alınan bilgiye göre geniş gövde olarak 4 adet A340/300, 37 adet A330/300, 16 adet A330/200 ve Boeing tipi 35 adet 777/300 tipi uçak var. Bunların toplamı 92 ediyor.

İşin özü toplamda 92 adet geniş gövdeli uçağımız var. Bu uçaklara 223 adet de dar gövdeli uçak eklersek toplamda 315 uçağımız var.

İlker Aycı’nın açıklamalarından yeni havalimanı ile yeni hatlara geniş gövdeli uçaklarla uçacak olduğumuzu anlıyoruz.

Bende diyorum ki o kadar çok geniş gövdeli uçağın var ki örneğin Ankara’ya bile A330 ve Boeing 777 ile uçuyorsun. Bırak Ankara’yı Bodrum’a, Antalya’ya bile geniş gövde uçup iç hat yolcusu taşıyorsun.

Burada bir tezatlık var. Eğer geniş gövdeli uçağa ihtiyacın var ise mevcut geniş gövdelileri neden iç hatlarda kullanıyoruz?

Bana bu davranışlar siyasete hizmet etme adına boşuna hamaset gibi geliyor. Unutmadık ki geçen sene onlarca uçak yerde yattı. İddia o ki bu uçaklardan bazıları da yurt dışı ülkelerde gizlendi oralarda yatırıldı.

Hal böyle iken, “25 uçak almanın zamanı mıdır” düşünmeden edemiyorum.

Üçüncü havalimanı öyle ya da böyle kaçınılmaz bir şekilde 2018 Ekim ayında açılacak. Lakin havalimanının tam teşekküllü faaliyet göstermesi zaman alacak. Doğacak çocuğa erkenden don biçmek kadar aceleci davranılmasını da kendime izah edemiyorum. Elbet siyasetin bir bildiği, İlker Aycı’nın da mecburiyeti vardır. Zaman ilaçtır bilene, zaman işkencedir iş bilmeyene.