Türk Hava Yolları bir kez daha KKTC ile ortaklık kuruyor. Bu kez ortaklığın yüzdesi az olsa bile yönetimin ağırlığı Türk Hava Yolları'nda. Türk Hava Yolları’nın ilk ortaklığı 4 Aralık 1974 yılında Kıbrıs Türk Cemaat Meclisi Konsolide İnkişaf Sandığı ile KTHY kurularak gerçekleşmişti. Bu ortaklık başlangıçta stratejik olarak düşünülse bile yıllarca Türk Hava Yolları’nın sırtında bir kambur olmuştu.
Onca siyasi kadro şişkinliğine rağmen Kıbrıs Türk Hava Yolları’nı sırtlayan Türk Hava Yolları’nın bu kamburu 2005 yılına kadar devam etti. 2005 yılında Ada Havacılık tarafından alınan KTHY’nin o tarihten sonra yüzü hiç gülmedi.
Bir yandan siyasilerin diğer yandan sendikanın oyuncağı haline gelen KTHY dibe vurmuş ve altından kalkılamaz enkaza dönüşmüştü. KKTC hükümetinin kapatma kararından sonra yeni arayışlar içine girildi.
Pegasus Havayolları, AtlasJet Havayolları gibi özel şirketlerle işbirliği denendi ama istenilen ortak nokta bulunamadı.
Yavru Vatan olarak gördüğümüz KKTC 2005 yılından ayrıldığı Türk Hava Yolları’nın kapısını çalmak zorunda kaldı.
Yeniden başa dönüldü. Ancak bu kez stratejik ortaklıktan öte ticari bir ortaklık gibi görünüyor. Türk Hava Yolları ile 26 işadamı ve KKTC’nin ortaklığında yeni bir havayolu şirketi kuruldu. Kuzey Kıbrıs Hava Yolları adı verilen bu şirketin yönetim kurulunun 5 üyesinin THY tarafından atanması kararlaştırıldı.
Tıpkı Pegasus Havayolları’nın başlangıçta yüzde 15 ile İzAir’in yönetimini ele geçirmesi gibi THY’de yüzde 10 ile yeni şirketin yönetimini elinde tutacak.
Bu konuda çok sayıda senaryo yazılabilir.
Örneğin yeni KKHY, THY’nin uçaklarını Bosna Hersek Hava Yolları’ndan sonra ikinci bir şirket olabilir. Atatürk Havalimanı’nda sıkışan hava trafiği ve artık park yeri dahi bulmakta güçlük çeken THY uçaklarını Kıbrısta konuşlandırabilir. Daha da öteye giderek Ercan Havalimanı’nın işletmesini de alabilir.
KKTC ileride mutlaka uluslar arası uçuşlara açılacaktır. İşte o zaman Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti turizm açısından bir cazibe merkezi haline gelebilir. Özellikle kumar turizmi KKTC için bir avantaj.
Türk Hava Yolları’nın KKTC’de bekleyen en büyük tehlike ise sendikalar. Türkiye’de havacılık adına sendika olarak bir Hava-İş’i görürsünüz bir de Ulaşım-Sen’i görürsünüz. Hava-İş daha çok havayolları ile alakalı olduğu için ön planda görünür. Ama KKTC’de sendikalar bir başka.
Sendikacı siyasete atılır. Siyasete atılırken de seçmenlere iş vaadinde bulunurlar. Siyasetçinin işçi tarlası da KTHY olduğuna göre, sendikacı siyasetci arasında kalan şirket batıp gider.
Türk Hava Yolları’nın yeni şirkette sendikalaşmaya ne kadar göz yumacağı henüz meçhul.
Sakın sendikaya karşı olduğum anlaşılmasın. Sendika eğer şirket ile ticari bağlantı içinde ise evet karşıyım. Sendika şirketi siyasi bir basamak olarak kullanacaksa evet karşıyım. Sendika sadece çalışanların yanında ise evet sendika olmalı derim.
Hatırlarsanız Bilal Ekşi aşısı sendika-siyasetçi arasındaki çekişmeden tutmamıştı KTHY’de.
Şimdi yeni şirketin başına THY’de Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Orhan Sivrikaya’nın geçeceği konuşuluyor.
Dikkat edilmesi gereken en kritik nokta şu. Bu şirkete asla siyaset girmemeli. Girdiği taktirde yine eski tas eski hamam olur. İşte o zaman THY Kıbrıs batağına sağlanmış olur.
Yorumlar