Türk Hava Yolları'nın Aydın'da Çıldır Havalimanı'na taşıdığı uçuş akademisinin ne eğitimde ne de tesisleşme yolunda bir gıdım yol gidemediğini ve bunun sebeplerini de azbuçuk yazmıştım. Lakin bu konu üzerine daha çok kafa yormak gerektiğini anladım. Şimdi sıkı durun bakın neler var!
Biliyorum ki başlık dikkatinizi çekti. Ve emin olun kendini bütün piyasaya böyle tanıtan bir okul ile anlaştı THY. Birazdan bu konuya değineceğim.
Kurumsal olma yolunda ilerlediğini düşündüğümüz THY'nin, eğitimlerini de eşgüdümlü olarak kurumsallaştıracağını düşünmüştük. Kurumsallaşmanın bir adımı olarak görmüştük Lufthansa'ya, CAE'ye, FIT'ye pilotaj eğitimine giden öğrencilere şahit oldukça.
Dünyaya açılmanın kurumsallaşmaya getirdiği cesaret ile, Aydın Çıldır'daki uçuş akademisine de yansıyacağını düşünmüştük. Lakin öyle acemiler ordusu, öyle statükocu, öyle bir tutucu ekip geldi ki işin başına geçmeden yüzlerine, gözlerine bulaştırdılar.
Bunun tek sorumlusunun Uçuş Eğitim Başkanı Sedat Şekerci olduğunu geçen haftaki yazımda ifade etmiştim.
Sedat Şekerci, ipin ucunu en başından kaçırdı. Aydın için gönderdiği (gönderemediği) müdür İstanbul'dan uçuş okulu idare etmeye çalışınca, meydan oradaki eski karacılara kaldı.
Kısacası Aydın, işbilmezlerin yüzünden işlevsiz hale geldi.
Bir yandan yeni uçaklar gelirken, diğer yandan pilot açığını kapatamayan THY, beceriksizler yüzünden ya yabancı pilota sığındı ya da yerli havayolu şirketlerinden pilot aparma yoluna gitti.
Tabi kurumsallaşma bir kenara bırakıldı. Çünkü kurumsal eğitim veren dünyaca ünlü okullara, bu aday torpilli ona ek imtihan açın fazla uçurun, şu adayın öğretmenini değiştirin, şu adayın yatağı ince imiş, şunun karnı ağrımış bunun şu derdi varmış şeklindeki taleplerin ardı arkası kesilmeyince kurumsal şirketlerle ipler kopuvermiş. Kurumsal şirketler talimatlarla eğitim vermediği için THY'nin yani bu işle uğraşan Temel Kotil ve avanesinin sayesinde yeni oyuncaklar aranmış.
Bu oyuncaklar da bulunuvermiş. Birincisini geçen hafta gördük. İrlanda'da bir okul. On tane uçağı var. Tam da THY'nin hükmedeceği cinsten bir okul. İrlanda'da pilotun biri tarafından kurulmuş.
Türkiye'de buna eş değer güzel okullarımız vardı. Örneğin AFA. Defalarca yazdık. Kendi okullarımızı güçlendirin, onlara şans tanıyın dedik.
Ancak Temel Kotil'in kankası Mustafa Cavcar'ın Anadolu Üniversitesi ile batık THK'dan başka okullara öğrenci verilmemesi için adeta iç savaş çıktı.
Ta ki ne zamana kadar? Yumurta hazneye gelene kadar. Yani pilot sıkıntısının ciddiyeti anlaşılınca. Yabancıların her an kaçacağı riski ile karşı karşıya kalınınca.
Evet önce Ayjet ile başlayan sonra AFA ile devam eden ve son olarak da Er-Ah uçuş okulu ile sürüdürülen anlaşmalarda dikkatimi çeken ne oldu biliyor musunuz?
Bu anlaşmalar kağıt üzerinde yapıldı. Sedat Şekerci efendi bu okullarla anlaşma yapıyor ama okulların yerini yurdunu bilmiyor. Soruyorum Sedat Şekerci'ye Allah aşkına Er-Ah'a gittin mi, AFA'ya gittin mi? Nasıl bir okul olduklarını ne ciddiyetle eğitim verdiklerini anlayabildin mi?
Sen gitmedin ama ben gittim. Emin ol senin Aydın'daki uçuş akademine beş-on gömlek daha üstün gelirler.
Ve Sedat Şekerci efendi, harbi sen İrlanda'daki okulu gördün mü? İnceleme yaptın mı, içine sindi mi?
Ve sana can alıcı soruyu soruyorum Sedat Şekerci. Hani Litvanya'da anlaştığın okul var ya; onu gördün mü? Bütün dünyaya playboy avcısı gibi evraklar gönderen o okulu inceledin mi? Yoksa senin önüne de mi o evraklardan geldi de hayranlık duydun o okula? Hep birlikte takip ediyoruz. Ciddiyetsizliğinizi kabul ettiremediğiniz kurumsal okullardan sonra, bulduğunuz oyuncaklardan nasıl bir eğitim çıkacak merak ediyoruz. Bu oyuncaklarla Türkiye'deki okulları kastetmiyorum.
Her ne kadar bir önceki Cumhurbaşkanımızın yakını olsanız dahi, siyasi destek başarısızlığınızın arkasında sürekli duramaz. Bu yüzden Sedat Şekerci başarısızlığını nasıl kamufle ediyor açıkçası bende merak ediyor haldeyim.
THK'DA ÇIĞLIKLAR YÜKSELİYOR...
Türk Hava Kurumu'ndaki çığlıklar son bulsun istiyorum artık. Gün geçmiyor ki artık bir çığlık sesi duymayalım. THK Teknik'te işler iyice arap saçına döndü. Maaşlar alınamıyor, bakımlar yapılamıyor. Ayrıca Sağlık Bakanlığına hizmet veren hava ambülans helikopterlerinden bir doktordan gelen yazıyı da eklemek istiyorum bu bölüme. Zira işin ciddiyetinin anlaşılması gerekiyor.
"Ben hava ambulans operasyonunda görevli bir doktorum. sizden ricamız; Gökçen havacılık eylül ayından beri maaşlarımızı vermiyor. Volkan Yılmazer her ay başka bir bahane bulup önümüzdeki ay ödeyeceğim diyor. Bakanlık çalışanların maaşları ödenmeden hakedişi vermemesi gerektiği halde her ay ödemeye devam ediyordu ancak bu ay hakedişlerden personel maaşlarını kendisi ödeyecek. konunun detaylarını şüphesiz siz bizden daha iyi biliyorsunuzdur. sizden ricamız olan bitenler hakkında bir köşe yazısı yazmanız. Zira insanın aklına şöyle sorular takılıyor;
1- Gökçen normalde her ay bakanlığa personel tarafından imzalı "tüm alacaklarım ödenmiştir" belgesi sunuyordu. Biz bu evrağı 4-5 aydır imzalamıyoruz ama bakanlık hala neden ödeme yapıyor?
2-Sahte evrak mı düzenlendi? Yoksa bakanlık gelen şikayetlere rağmen kulağının üzerine mi yatıyor?
3- İş kanunu gereği çalışan personel iş göremekten kaçınma hakkını kullanırsa aksayan operasyonun sorumlusu kim olur? Şikayetlere rağmen aylardır bekleyen bakanlık mı? Gökçen mi?"
THK'de işler yolunda değil. Kürşat bey bu konulara çözüm bulur İnşallah.
Ve son bir çağrı.
Geçmişten beri havacılık eğitimi veren okulların fazlalığından bahsederim. Hatta çocukların hayallerini sömüren bu okulların özellikle özel üniversitelerde fakülte açarak gençlerin üzerinden para kazanmasına karşıyım, en azından sınırlandırılmasından yanayım.
İşte o öğrencilerden şimdi "İŞSİZİZ" feryatları yükselmeye başladı. İşsizler ordusu yaratmanın başka bir yolu da önüne gelenin havacılık eğitimi adı altında öğrencilerin üzerinden para kazanma tuzaklarıdır.
Şimdi özellikle Kocaeli, Erciyes ve Eskişehir'den yetişen öğrencilerin THY Teknik'te iş bulamadıkları yönünde sitemleri var. Tabi THY bu okullardan öğrenci almak zorunda değil. Lakin gençlerimizin de değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. O okullarda boşuna dirsek çürütülmedi. Elbette hepsi alınsın demiyorum. En azından THY kriterlerine uyanlar istihdam edilmeli.
Kusura bakmayın değerli okurlar. Fazla uzun yazmayı sevmem. Lakin konular üst üste binince böyle oluyor arada sırada.
Hoşgörünüze sığınarak iyi haftalar diliyorum.
Yorumlar Tüm Yorumlar (67)