Havacılık sektörünün en sürpriz olayı Temel Kotil'in beklenmedik bir şekilde THY'den ayrılması oldu. Keza Bilal Ekşi'nin THY Genel Müdürü olması da bir o kadar beklenmeyen bir gelişme idi. Baş döndürücü bir şekilde gelişen bu değişimlere birlikte bakacağız.
Temel Kotil hep tartışılan adam hep gidici dedikodusu yapılan adam oldu. Onlarca, yüzlerce haber yapılmıştır gidip-gitmeceği konusunda. Vekil yapıldı, bakan yapıldı, bir çok kuruma genel müdür yapıldı, Turkcell'e CEO yapıldı, Türk Telekom'a yakıştırıldı. Velhasıl elli tane elbise dikildi ama o hiç birini giyemedi veya giymedi.
Türk Hava Yolları'na geldiğinde yakın çalışma arkadaşlarına "Beni Amerika'dan muhterem hoca efendi gönderdi" sözlerini söylediği iddia edildi.
Hain FETÖ organizasyonlarına sponsor olmakta başı çekti, karşı çıkan yöneticilerin önünü kesti veya şirketten ayrılmaları için mobbing yaptı.
Oğlunun gezi olayları sırasında attığı twitler çok konuşuldu, hatta cemaatin abileri arasında olduğu iddia edildi.
Konuşuldu, konuşuldu ancak o konuşulanlara aldırış etmedi, sadece etrafa gülücük saçtı.
İddialar hep onun etrafında gelişti ve "geçimsiz" adam ilan edildi.
Abdurrahman Gündoğdu döneminde teknikten sorumlu genel müdür yardımcılığı üstlendi. Gidişinin sebebi Temel Kotil'e bağlansa bile Kotil oralı bile olmadı. Abdurrahman Gündoğdu'nun ardından hem genel müdürlüğü hem de yönetim kurulu başkanlığını murad etmiş olsa bile Candan Karlıtekin yönetim kurulu başkanı oldu.
THY'nin atılımları da bu dönemde başladı. Candan Karlıtekin vizyonel bir kişilik. Lakin Temel Kotil ile yıldızı bir türlü barışmadı. Sonunda canına tak etti ve kendi deyimiyle Ankara'ya "Ya Temel ya ben" mesajı gönderdi. "Gidebilirsin" cevabı alınca ardına bakmadan, yalakalık yapmadan dik durup gitmeyi seçti.
Temel Kotil yine yönetim kurulu başkanlığını hayal etti. Bu kez Hamdi Topçu geçti direksiyonun başına. Kotil, hayalleri ile başbaşa kaldı. Çokça kavga ettiler, adeta köşe kapmaca oynandı. Defalarca "gitti-geldi, istifa etti, izine çıktı, izine gönderildi" "gitmedim, görevimin başındayım" çalkantıları ile yerinde kalmayı başardı.
Ve o gün yani 6 Nisan 2015 günü tam da hayallerini süsleyen gün olacaktı. THY'nin genel kurul günü idi. Genel kurul salonunda herkes yerini almıştı. Herkes Hamdi Topçu'nun yeniden yönetim kurulu başkanı olacağını düşünürken Ankara'dan gelen talimat Hamdi Topçu'nun istifasını açıklamasıyla Temel Kotil'in ölen hayallerini tekrar yeşertmişti. Tam da "fırsat bu fırsat" dediği andı o an. Yönetim Kurulu Başkanlığı'na giden yol artık ona ardına kadar açılmıştı. Olmadı yine olmadı. Hevesi kursağında kaldı İlker Aycı başkan seçildi.
Milletvekilliği açıklanacağı gün yani 7 Nisan 2015 tarihinde istifasını cebine koydu. Kırılmıştı, incinmişti. Yakın çalışma arkadaşının bana aktardığına göre "Bu dönem istifa edersem seçimlerde Ak Parti zor durumda kalır" düşüncesi ile istifasını erteledi.
Türkiye gündeminde sular hiç durulmadı. Tıpkı THY'deki gibi. Temel Kotil, İlker Aycı ile de hiç ama hiç yakınlaşmadı, uzlaşamadı hatta organizasyonlarda bile bir araya gelmemek için gayret sarfetti.
Kulislerde, "Abdurrahman Gündoğdu, Candan Karlıtekin, Hamdi Topçu'yu nasıl gönderdiysem İlker Aycı'yı da göndereceğim" dediği iddia edildi.
Gün geldi giden o oldu.
Öyle bir zamanlama yaptı ki THY'nin zarar ettiği dönemde "fırsat bu fırsat" diyerek aniden gidiverdi veya "Enkaz altında kalmayayım" düşüncesi ile "haydi bana eyvallah" deyiverdi.
Ve giderken yaptığı açıklama ile resmen hikaye anlattı, yüz boyadı. Açıklamada hiçbir yöneticinin ismini zikretmedi. Üstelik açıklamasının bir bölümüde "Türk Hava Yollarından ayrılma kararımı, şahsıma hava ve uzay teknolojileriyle ilgili yeni bir görev teklif edilmesinden dolayı almış bulunuyorum. Türkiye’nin hava ve uzay teknolojilerinde birçok projesi bulunuyor ve bu alanda önemli yatırımlar yapılıyor. Ben de önemli bir görevi yerine getirmek üzere THY’den ayrılıyorum." diyerek bir nevi önemli bir göreve gidiyor imajı verdi.
Oysa TAİ'nin hep projesi vardı ve her daim gelişen bir teknolojik atılım içinde idi. Ben de diyorum ki bu kadar kavgaya gürültüye ne gerek vardı da bugünü beklediniz? Bana göre Kotil inciltilmeden THY'den gönderildi. İçine sindirdi mi onu bilmek mümkün değil. O yine gülen yüzü ile pamuk şekeri dağıtmaya devam eder.
Bilal Ekşi THY'ye yeniden hoşgeldi.
Sürpriz mi? Hayır. İki yıl önce söylemiştim. Özel kalemi şahittir. Bilal Ekşi soğukkanlı ve sadece işine odaklı bir kişilik. Populizmden uzak, başarının anahtarını arayan bir yapıya sahip. Yuvasına geri döndü diyebiliriz. THY Teknik A.Ş tecrübesinde sonra Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü gibi çok önemli bir görevi üstlendi. Başarılı oldu mu? Teknik kişiliğinden dolayı daha çok kural üzerinde durdu ve kurallar manzumesi geliştirdi.
Sektörle fazla haşır-neşir olmadı. Uzak durdu. Belki de şaibe altında kalmama adına böyle bir tavır sergilemiş olabilir. Ama sektörü de dinlemek gerekirdi.
Şimdi de THY Genel Müdürlüğü makamında izleyeceğiz kendisini. Umarım uyumlu bir çalışma sergiler ve THY'nin zor döneminde devraldığı bu mükemmel görevde THY'nin genel müdürlük çıtasını yükseltmiş olur.
Bir küçük uyarı. Yalakalara özellikle eski THY'li yalakalara dikkat etmesi gerekir. Bir iki yağlama yıkama ardından talepler gelecektir. Talepler gerçekleşmeyince de TU-KAKA olacaksın. Biz yine aynı biz olacağız. Eksikler varsa eleştireceğiz güzel işler olunca da alkışlayacağız.
SHGM Genel Müdürü Kim Olmalı?
Bilal Ekşi'nin gidişini kimse beklemiyordu. DHMİ Genel Müdürü'nün değişmesinin ardından bakanlık nezdinde yaptığım görüşmelerde yerinde devam edeceği bilgisi verilmişti. Her hangi bir negatif düşünce haiz değildi.
Açıkçası benim için de sürpriz oldu. En üst düzeyde aldığım bu bilgi net idi ve değişimi söz konusu dahi değildi.
Bu flaş gelişmenin ardından şimdi sıra SHGM için genel müdür toto oynanmaya başlandı. Benim şahsi düşüncem bu makama en layık kişi Haydar Yalçın'dır. Devletin en tepesinden veya başbakandan başka isimler gelmez ise makama en yakın kişi Haydar Yalçın olmalıdır.
DHMİ Genel Müdürü Funda Ocak için sarfettiğim cümleler onun için de geçerlidir. Haydar Yalçın da son 20 yılın SHGM beynidir. Liyakat söz konusu ise en lliyakatlı Haydar Yalçın'dır. Her ne kadar bazı davranışlarını eleştirsem bile; bi hakkı teslim etmek gerekir.
Haydar Yalçın yıllarını SHGM'ye adamış bir yönetici. Uluslararası vizyonu da mevcut. Bu bağlamda genel müdürlük makamı ile taçlandırılma vakti gelmiştir.
Biliyorum ki Bahri Kesici de bu konuda siyasi baskı kurmaya çalışacaktır. Böyle bir atama SHGM'ye yapılacak ise çok büyük hata olur. Hemen yeri gelmişken söyleyeyim. Bahri Kesici, sektörün canını okur ve maddi olarak söğüşlenmesinin baş mimarı olur. Her türlü giderleri sektöre yıkar, öğrenci okutma bahanesi ile siyasi çıkar uğruna zorla insanları sağa sola para ödemeye mecbur kılar.
Bu durumun örnekleri bende mevcut. Daha önce yazmıştık. Sektör SHGM'ye göbekten bağlı olduğu için mecburen her maddi isteği karşılamak zorunda kalır.
Aman dikkat diyorum.
Yorumlar Tüm Yorumlar (43)