24 Şubat 2025, Pazartesi
Fatih AKDENİZ
Fatih AKDENİZ [email protected]

İlginç

İstanbul'da kış sezonu daha doğrusu kar sezonu kapandı. Kuzey tarafı daha yoğun olmak üzere kar yağışı geldi geçti. Bu sefer çok çileli olmadı. 

Meteorolojinin kar tahmini genel itibarıyla yine tuttu ancak daha uzun süre kar yağacağı tahmin edilirken bu kez daha çok geçiş şekinde yağdı. Bu da şehirdeki yaşamı çok olumsuz etkilemedi. Tıpkı havalimanlarında olduğu gibi. Daha önce de yazmıştım, kar tahminlerine göre hareket edildiğinde ne yolcular için, şirketler için, ne de personel için bir kriz söz konusu olmuyor. Daha önceki yıllarda hata buydu.

Hava durumu belliyken şirketler kar yağmayacakmış gibi hareket ediyor, uçuşlar planlı şekilde devam edecek gibi davranılıyor, bu da yolcular terminaldeyken iptallere neden oluyor ve havalimanları otellere dönüyordu. Neyse bu bilinç artık oturdu.

İstanbul Havalimanı'nın olduğu alan kısmen daha zorlu bir hava durumuna sahip olmasına rağmen operasyonlarda ciddi bir sorun yaşanmadı. 

Sabiha Gökçen'de de planlı iptaller sürecin sorunsuz atlatılmasını sağladı. 

Her iki havalimanında da zaman zaman aksaklıklar yaşandı elbette ama bir krize dönmeden halledildi. 

Kaza sonrası cinsiyet tartışması

Türk havacılığında çok şükür işler yolunda giderken ABD havacılığında ilginç bir dönem yaşanıyor. Peş peşe uçak kazaları, felaketler ve felaketten kıl payı kurtulanlar...

En son Delta Airlines uçağı Toronto Pearson Havalimanı'na inişte büyük bir facianın eşiğinden döndü. Uçak biliyorsunuz iniş sonrası ters döndü. Kaza hafifi yaralanmalarla atlatıldı.

Bu kazada ilginç bir detay ortaya çıktı. Daha doğrusu detayın kendisi ilginç değildi ama dikkat çekilen husus ilginçti. 

Delta Airlines bir süredir 'erkeksiz havacılık' adında bir proje başlatmıştı. Bu uçakta da pilotlar ve kabin ekibinin tamamı kadındı. Kaza sonrası özellikle ABD'de sosyal medyada bu konu epey gündeme geldi. Erkek olmayan uçuşta yaşanan bu kazada kazanın sebebinin kokpitte erkek olmaması olarak da yazıldı çizildi, bu projeye sert çıkan da oldu. Aynı zamanda destek veren de oldu.

Kazayla bu durumun bağdaştırılması çok komik duruyor. 

Genellikle erkeklerin yönetiminde olan uçaklarda kaza yaşanmıyor mu? O kadar çok ki. Kazaların çoğunda bu bu durum var zaten. Kadınların kokpitte daha fazla yer alması projesi son bir kaç yıldır dünyada. Ancak benim demek isteyeceğim şey başka.

Havacılık sektörü gibi çok kritik bir alanda böylesine kararlar almak bir tuhaf geliyor bana.

Özellikle bir taraf bildirmek, bunun için katı bir mücadele vermek, 'uçuşta erkek olmayacak' gibi bir tarafa olumsuz bir tutum takınmak biraz saçma değil mi?

Yani hak ediyor olsa bile bir kişi sırf erkek olduğu için pilot olamayacak mı? Ya da tüm şartları yerine getiriyor olsa bile işe kabul edilmeyecek mi? 

İnşallah bu bizim şirketlere de sirayet etmez.

Kadın ya da erkek, kim hak ediyorsa işe alınan da kokpite geçen de o olur.

Havalimanı servis meselesi...

Geçtiğimiz hafta içi havalimanından çıkan bir yolcu ile Havaist servis şoförü arasında bir tartışma yaşanmıştı. Yenibosna'da inmek isteyen yolcu valizlerin otobüse yanlış dizildiği gerekçesiyle Şirinevler'de indirilmiş yolcu da tepki gösterince iş tartışmaya dönmüştü.

Benzer olaylar bu transfer otobüslerinde yaşanıyor. Benim de ufak tefek tecrübem olmuştur bu tür durumlarla. 

Havaist çok İstanbul Havalimanı'nda yolcu transferi konusunda çok yoğun bir şirket. Zaten yolcu taşıma işi onlarda. Ancak yolcuya davranış şekli ve daha çok iletişim şeklini hiç beğenmiyorum. Hitap sıfır, iletişim kalitesi sıfır. 'He, yok, hı, olmaz' gibi tek kelimeye sığdırılmış bir diyalog tarzı var bazı otobüs personellerinin. 

Bu işi biraz kalitesiz gösteriyor, sıradanlaştırıyor ve 'mecburiyet' hissi uyandırıyor. Kravat takmak tek başına yeterli bir kriter değil.

Naçizane tavsiyem iletişim konusunda biraz daha özenli davranılması ve yolcuya 'ister bin ister binme' gibi bir mecburiyet hissi uyandırılmaması...

Herkese hayırlı haftalar...

İlginç

Yorumlar

Bu haber için henüz yorum gönderilmedi.

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000