Size ilginç bir “insight information”...
Yani içeriden sızdırılmış bilgi.
Geçen pazar günü San Francisco’ya uçarken öğrendim.
Lufthansa, 2010 yılında, Frankfurt-New York hattında her uçuşta gizli bir yolcu uçurmuş.
Bu kişi öteki yolcuların göremeyeceği gizli bir bölmede uçurulmuş.
Aldığım bilgiye göre, iki ay süren bu “gizli operasyon” sırasında gizli bölmede seyahat eden kişi sayısı 1340...
Biraz araştırdım. Bu top secret operasyonun ucu, Frankfurt Havaalanı yakınında bir binaya ulaştı.
Operasyonun adını öğrendim: “V Concept...”
Ve biraz daha derinine inince, bu gizli operasyonun arkasında müthiş bir gizli kavganın olduğunu öğrendim.
Acımasız bir “koltuk kavgası...”
* * *
Uçaklarda business class uygulaması bu yıl 43’üncü yılını dolduruyor. İlk uygulama 1970’te başladı.
Büyük havayolu şirketleri arasındaki en büyük rekabet şimdi bu sınıf üzerinde yaşanıyor. Bu savaşın en büyük cephesi de koltuk alanında oluyor.
Özellikle denizaşırı uçuşlarda bu savaş çok kanlı geçiyor.
Frankfurt Havaalanı yakınındaki esrarengiz binada, Lufthansa’nın “V Concept” adını verdiği yeni bir business class koltuğu tasarlanıyor.
İşte bu koltuk, 2010 yılında, New York’a gerçek uçuşlarda, gizli bölmeye yerleştirilen 1340 yolcu üzerinde denenmiş.
Tabii öteki havayolları şirketleri boş durmuyor.
Türk Hava Yolları, Emirates, Cathay Pasific, British Airways ve Singapore Airlines da kendi konseptlerini geliştiriyor.
Şimdi size bu büyük savaşın bazı çarpıcı rakamlarını vereceğim.
* * *
- 250 BİN DOLAR
‘Business’taki bir koltuğun maliyeti 80 bin doları buluyor. First class’ta ise 250 bin doları bulan koltuklar var.
- 4 MİLYAR DOLAR
Lufthansa business class kabinini geliştirmek için 4 milyar dolar yatırım planlamış. Bunun dörtte üçü koltuklara harcanacak. 2015 yılına kadar geniş gövdeli uçaklarda 7 bin koltuk değiştirilecek.
- GELİRİN YARISI
Lufthansa ve British Airways gibi havayolu şirketlerinin uzun mesafe uçuşlarında business ve first class yolcuları, yolcunun yüzde 10’u ile 15’ini oluşturuyor.
Ancak gelirin yüzde 50’si bu yolculardan elde ediliyor.
Bu yıl dünyada business class yolcuların 273 milyar dolar harcaması bekleniyor.
Bu da geçen yıla göre yüzde 4.3 artış anlamına geliyor.
Frankfurt Havaalanı’nın yakınındaki gizli operasyonun perde arkasında işte bu
273 milyar dolardan mümkün olan en büyük kısmı kapma telaşı yaşanıyor.
Şimdi isterseniz, yastık savaşı kısmına geçelim.
Dümdüz yatmak mı önemli koridora rahat çıkmak mı?
- 1970’lerde, business class’ın anlamı, biraz geniş ve 40 derece yatabilen koltuktu.
Rekabet nedeniyle, bugünün business class’ı, 20 yıl öncesinin first class’ından daha konforlu hale geldi.
Ancak bu rekabetin arkasında çok ilginç şeyler var.
- TAM YATAK Bugün en büyük mücadele 180 derece yatabilen koltuk tasarımında. Bunu ayarlayabilmek oldukça zor. Çünkü tam yatan koltuklar, kabinde yüzde 10 daha fazla yer tutuyor.
Bu yüzden her havayolu şirketi kendine ait bir oturma düzeni belirliyor.
- PENCERE Bir insan niye pencere kenarını tercih eder? Büyük bir ihtimalle etrafı seyretmek için...
Bense koridoru tercih ederim.Gece yanımdakini rahatsız etmeden koridora çıkabilmek için.
Yeni koltuk tasarımında en çok çalışılan noktalardan biri bu. Pencere kenarındaki yolcuyu, ötekinin ayaklarının üzerinden atlamadan koridora çıkarabilmek.
Dün Frankfurt’tan San Francisco’ya uçarken, koridor kenarındaki komşum, anında koltuğu yatırıp bütün yol boyunca uyuyunca, bunun sıkıntısını bizzat yaşadım.
- DAHA GENİŞ EKRAN Yapılan müşteri tatmin araştırmaları şunu göstermiş.
Son yıllarda koltukları yatırıp kaldırmak için konulan karmaşık elektronik sistem yolcular tarafından çok az kullanılıyormuş. Üstelik bu koltuklar çok sık bozuluyor ve bakımı pahalı.
Şimdi bunun yerine daha basit sisteme geçiliyor.
- ÇALIŞMA MASASI Son yıllara kadar öndeki masalara sadece yemek yemek açısından bakılıyordu. Oysa şimdi bu masaların aynı zamanda bir çalışma ofisine döndürülmesi fikri var.
Yani masalar büyüyecek. Tabii üzerine bilgisayarlar, kitaplar yerleşince, tuvalete kalkmak sorunu çıkacak.
Onun için de masayı boşaltmadan koltuktan kalkmayı sağlayacak tasarımlar üzerinde çalışılıyor.
- NOT: Bu ‘insight’ bilgilerin kaynağı AİT (Açık İstihbarat Teşkilatı). 3-4 Ağustos 2013 tarihli Herald Tribune gazetesindeki harika araştırmadan aldım.
Sık sık uçağa bindiğimiz için hepimizi ilgilendirdiğini düşündüm.
Yorumlar Tüm Yorumlar (10)