Esenboğa ATC de işe başladığım ilk günlerde, ilişkide bulunduğumuz bir ofis çok ilgimi çekmişti.
İşimizi yaparken bize sorulan soruların cevaplarının çoğu için FIC ofisten doğrulanmasını isterdik.
Bu benim FIC çalışanları ile ilk tanışmamdı.
Et ile tırnak misali hep böyle çalıştık.
ATC den ayrılıp THY Uçş.İşlt.Kont.Mrkz. inde çalışmaya başlayınca performans bölümünde çalışan arkadaşların her sabah harıl-harıl FIC ofiste çalıştıklarını, kendi ofislerine dönmelerinin oradaki işlerini bitirmeden mümkün olmadığını görünce ikinci bir yansıması çıktı ortaya benim içim.
ATC ile Uçuş İşletme, bilgi elde etmek ve doğru bilgi ile işlerini yürütmek zorundalar.
Eskilerde anlatılan bir NOTAM “Rotating beacon turning but not working” gerçekten güzel bir benzetme.
Benzetme diyorum çünkü hep fıkra olarak anlatılır.
Gerçek olup olmadığını bilene henüz rastlamadım.
Bu günkü konunun kahramanları AIS ve FIC ya da yeni adları ile AIM.
Bakın DHMI sitesinde ne diyor:
-/-
AIM
Uçuş faaliyetlerini doğrudan ilgilendiren havacılık bilgileri tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de AIM (Havacılık Bilgi Yönetimi ) Şube Müdürlüğüne bağlı AIS (Havacılık Enformasyon Hizmet Birimleri) ve FIC ( Uçuş Bilgi Merkezi) birimleri tarafından yerine getirilmektedir.
Bu birimler havacılıkta bir bilgi bankası özelliği taşımakta olup, gerek uçucu personele, gerekse uçuşu yerden kontrol eden ATC personeline ve havaalanı çalışanlarına aydınlatıcı bilgi temin etmekle yükümlüdürler.
PROJELER
2000'li yılların Hava Trafik Yönetimi (ATM) stratejisinde; Havacılık Bilgilerinin uçuşun tüm aşamalarını desteklemesi, uçuş operasyonları ve veri güvenilirliğinin artırılması, ortak teknoloji ve değerlerin kullanılması, otomasyon ile entegrasyona yönelik faktörlerin artırılması hususları esas alınmaktadır.
Havacılık Bilgi Yönetimi (AIM) kavramı ile AIS' in görev alanı genişlemiş olup, uçuşun her safhasında gerekli olacak tüm havacılık bilgilerinin elektronik ortamda; doğru bilginin, doğru yer ve zamanda sağlanması hedeflenmiştir.
Bu prensibi esas alan Kuruluşumuz, son on yılda Havacılık Bilgi Yönetimi (AIM) Hizmetleriyle ilgili; Sistem NOTAM Uygulaması, Entegre Uçuş Planı İşleme Sistemi(IFPS), Dünya Jeodetik Koordinat Sistemi(WGS-84), Kağıtlı AIP' den Elektronik AIP' ye geçiş, Avrupa AIS Veri Tabanı (EAD) projesi, AIM birimleri dahil olmak üzere tüm hava seyrüsefer hizmet birimlerine TS EN ISO-9001:2000 Kalite Yönetim Belgesi alınması, Uyduya Dayalı Arama-Kurtarma (COSPAS-SARSAT) Sisteminin tesisi gibi birçok proje ve çalışmayı hayata geçirmiştir.
-/-
Her şey 2003 senesinde Montreal’de yapılan 11.c.Hava Gezin Konferansı ile başlar.
Artık gündemde “Küresel Hava Trafik Yönetim Sistemi” vardır ve bu sistemin can damarı AIS dir.
2006 senesinde yapılan Küresel AIS Kongresinde Teknik Komite yapılan tavsiyelerin desteklenmesine incelenmesine karar verir.
Eylül 2007’de gerçekleşen 36.cı oturumda artık ülkeler ve uluslar arası kuruluşlarla daha verimli çalışma kararı alınır.
2008 senesinde Hava Gezin Komisyonunun 11.ci toplantısı 177.ci oturumunda alınan kararlar ile yapılacaklar planlanır.
a)AIS den AIM’e geçiş süreci ile ilgili Küresel Yol Haritası/İzlenecek Yol planlanacak.
b)SARPs bağlamında satandard havagezin bilgi değişimi modeli ile ilgili Standard havagezin bilgi kavramsal modelin küresel anlamda, sayısal ortamda ve düzende yapılması,
c)AIM kavramının yaşama geçirilebilmesi için diger SARPs kapsamındaki değişikliklerin yapılması.
Bu değişiklik teklifleri doğal olarak Ek-4 ve Ek-15 ile Doc.8126 ve Doc.8697’yi kapsayacaktır. Bu çalışma için öngörülen süre 4 yıldır.
AIS-AIMSG ile Hava Gezin Komisyonun birlikte AIS den AIM’e nasıl geçileceği ile ilgili Yol Haritasını hazırlarlar.
Burada temel alınan belge ise Doc.9750 Küresel Hav Gezin Planı’dır.
2 - 6 Ağustos 2010 Burkina Faso’da yapılan EVOLUTION TOWARDS AERONAUTICAL INFORMATION MANAGEMENT toplantısında artık ATM sisteminin Küresel Hava Trafik İdaresi İşletme Kavramsalı’nın vazgeçilmez ve Doc.9854 belgesinde belirtilen kuralların da mutlaka ve en kısa sürede yaşama geçirilmesi gereği vurgulanır.
Günümüzde ise artık sistemler SWIM gibi yönetim, CDM gibi katılımcı düşün felsefesi ve PBN gibi verimlilik bazlı gezin kavramı üzerinde yoğunlaşmaktadır.
Tüm bu sistemlerin uygulamaya konacağı tarih ise şimdilik 2016 olarak görülmekte.
Madem küresel bir yapı, dayanağımız mevcut mu?
Böyle bir yapının dayanağı ise mevcut:
Annex 15
3.1.1 « Each Contracting State shall:
a) Provide an aeronautical information service; or
b) Agree with one or more other Contracting State(s) for the provision of a joint service; or
c) Delegate the authority for the provision of the service to a nongovernmental agency, provided the Standards and Recommended Practices of this Annex are adequately met.
Geçtiğimiz haftalarda NextGen üzerine (NGAP) bilgi verirken bu yeni nesil profesyonellerin ne kadar önemli ve yetiştirilmesinin kuramsallaşmasının gereğine değinmiştim.
Eski bir DHMI mensubu olmam şimdi bu sözleri söylememe engel değil.
Türk Sivil Havacılığının en önemli ve tek eğitim kurumu DHMI Havacılık Okulu’dur.
Buradan yetişenler Türk Sivil Havacılığına yön vermiştir, gelişmesinde katkıları olmuştur ve olmaya da devam edecektir.
Eğer benim demem yetmiyor ise bakınız onlar ne diyor,
-/-
IFPS, ICAO, Eurocontrol, CFMU gibi yerlerde varız. Hepimiz kalifiye elemanlarız. İngilizce ise İngilizce, bilgi ise bilgi, kalite ise kalite.
-/-
Şimdi şöyle bir düşünün.
“Airport configuration and operational status; weather information; flight data; definition, scheduling and status of special activity airspace; and NAS restrictions” üzerine çalışıyor iseniz, herkesten fazla zaten bilmeden bir şey değil hiçbir şey yapamazsınız.
Ortada bir gerçek var.
Yol Kontrol da çalışır iken bana hep kule hakkında soru sorarlardı.
Bu da beni çok ama çok kızdırırdı.
Gözle görünen, bilgi ve beceriyi perdeliyor ama gizleyemiyor.
Sahi, sizler için hazırlanan “yetenek bazlı seçme” ile ilgili bir çalışma var mı?
Yorumlar