THY’ nin YK Başkanı hiçbir kamu tepe yöneticisinin yapmadığı bir şeyi yaptı. Seçim öncesi hangi siyasi teşekkülü desteklediğini yazılı olarak açıkladı ve seçimde partisine olağan üstü bir katkı sağladı (?) Oysa ki, tarafsız yönetim tarzından (?) ve sizden bizden ayırımı yapmadan (?) kartallı uzmanları ile birlikte özenle şekillendirdikleri istihdam uygulamaları ve tercihlerinden ötürü siyasal eğilimlerini hiç ana hiç belli etmemişlerdi (?) Şaşırdık, kaldık (?)
ESKİLERDEN BU GÜNLERE (1) BUNU NEDEN HATIRLATIYORUM?
THY, grev yasağını protesto eden 305 çalışanın işine son verildiğini 31.5.2012 tarihinde açıklamıştı. THY tarafımızca yapılan tüm uyarılara rağmen yasadışı eyleme katılan ve görevine gelmeyen Türk Hava Yolları AO’ dan 260, THY Teknik AŞ.’ den ise 45 çalışanın 2822 sayılı Kanunun ilgili maddeleri gereğince iş akitleri feshedilmiştir. Şirketine zarar veren, yolcularımızı mağdur eden kişilerle birlikte yola devam edilmesi mümkün değildir şeklinde bir açıklama ile Kanunlaşan grev yasağını protesto eden 305 çalışanın iş akitlerinin feshedildiği açıklandı. Mahkemeye müracaat eden personelin bir bölümü hukuki mücadeleyi kazandı ise de işe iade kararı uygulanmadı THY İşten çıkarttığı bu 305 eski çalışanını işe kabul etmeyeceğini açıkladı. Araya siyasilerin de girmesine rağmen THY Yönetimini ikna etmek mümkün olmadı. İş akdi feshedilen personele kanunların ve mahkemelerin öngördüğü tüm hakları THY tarafından ödenmişti. O sırada Hava THY Yönetiminin benimsemediği Hava İş Yönetimi değişmişti. Yeni sendika yönetimi 305 çalışanın durumunu Toplu İş Sözleşmesi masasına koydu. Toplu İş Sözleşmesini bağıtlamak isteyen ve yeni sendika yönetimine yakın olan THY’ nin tepeleri yanılmıyorsam 293 personelin kişinin işe geri alınmasını kabul etti. Boykot esnasında şirket aleyhine basına yakışıksız bildirimde bulunduğu ifade edilen 10 çalışan ile, 2 personel işe kabul edilmedi. Sendika da haklı olarak bu konuyu uzatmakta fayda görmedi.
Bu kısa hikâye bize ne hatırlatıyor? O zaman ki THY Yönetimi 305 personeli mevcut Sendika Yönetimini yıpratmak amacı ile işten çıkarttığını ve de bilahare Hava İş-in yeni yönetiminin seçimi kazanması ile geri adın atması ve hiçbir işlemin kanunlara uygun olarak yapılmadığını ve yönetimin keyfi tutumunun göstergesi olduğunu hatırlatıyor. Yine de şunu ifade etmeliyim ki Hava-İş yönetimi değişmemiş olsaydı 293 kişinin işe dönmesi mümkün olmayacaktı.
THY DAHA ÖNCE DE BUNU YAPMIŞTI. VE DAHA SONRA YİNE YAPTI. YARINDA YAPACAKTIR. BUNA İNANIN.
Evet, çalışanların haksız neddenle işten atılmalarını önlemek mümkün.Okuyun.“Eskilerden bu günlere” hatırlatmaları yazılarımla birlikte devam edecek. Bir yerlere kaydedin. Gerekli olabilir.
THY 1991'deki grevde de 767 işçiyi işten çıkarmıştı ancak hukuki işlemlerin sonunda çalışanların tüm sosyal haklarını ve tazminatlarını ödemek zorunda kalmıştı. 2016’ yılında da aynı oyun bu tekrarlandı.
Yönetimlerin ve senelerin değişmesi yapılan işlemlerin şeklini değiştirmiyordu. Mahkemeler iş akdi feshedilen personelin haklı nedenlerle işten çıkartılmamış olduklarına karar verdi ve çalışanların tüm hakları tabii ki ödendi. İşe iade kararına rağmen iş başı yaptırılmaması durumunda mahkemelerce ödenmesine karar verilen tutarlar dahil
Tarih 10 AUG 2012. Bir milletvekili TBMM’ de Ulaştırma Bakanına bir soru önergesi verir ve THY’ den atılan çalışanlar ve yerlerine alınan personel ile ilgili bir sual yöneltir. Bakanın verdiği cevaptaki rakamlar THY’deki kadrolaşmanın katmerlendiğinin bir göstergesini teşkil eder. Evet THY 2011 yılı sonrası bugüne kadar işten çıkartılan çalışan sayısının kamuoyu tarafından öğrenilmemesi için gerekli tedbirleri alır. Ve grup halinde çıkartılanlar dışındaki münferit işlemler ile basına intikal etmeyen uygulamalarla ilgili bilgi sahibi olunması mümkün değildir. Ancak tablodaki rakamların hayli arttığı biliniyor, pardon tahmin ediliyor. THY ekibinin en büyük özelliği iş akitlerinin feshine yönelik işlemleri haksız nedenler üzerine bina etmeleri. Bunu becerebilmekte ayrı bir kabiliyet ister tabii ki.
İŞ KANUNUNUN İLGİLİ MADDELERİNE BİR BAKALIM.
4857 sayılı İş Kanunu Madde 18: Feshin geçerli sebebe dayandırılması: Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya Davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır
Madde 21: Geçersiz sebeple yapılan feshin sonuçları.
İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur. Mahkeme veya özel hakem feshin geçersizliğine karar verdiğinde, işçinin işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarını da belirler. Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir.
Mantık işverene bu hakkın verilmesini normal karşılar gibi oluyor bazen. Öyle ya işten çıkarttığı bir çalışanı tekrar işe geri almak kolay değil. Bu tabii çalışan açısından da bir o kadar zor. Kendisini işten atan, mahkemelik olduğu birinin şirketinde tekrar çalışmaya başlamak ve daha ötesi orada tutunmak. Bu değneğin iki tarafı da pis gibi. Öyle değil mi? O zaman yapılacak tek bir şey kalıyor.
BU ÇİRKİNLİKTEN NASIL KURTULURUZ?
Lütfen Türk Hava Yolları kayıtlarına bakın. Son yirmi seneye değil, otuz seneye bakın veya daha fazlasına. Türk Hava Yollarından kaç kişi atılmış, kaç kişi şirketi mahkemeye vermiş ve kaç kişi için mahkemeler işe iade kararı vermiş. Bunu THY Hukuk ünitelerinin başarısızlığı veya mahkemelerin çalışanlardan yana olduğu türü mazeretler öne sürerek geçiştirmek mümkün değil. Eğer çalışanın kovulma sebebi (Kanunların iş akdinin feshi için öngördüğü tüm mevzuata uygunluğu dahil) hukukun tariflediği haklı nedenler kapsamına girmiyorsa, Türk Hava Yollarının hukukçuları ne yapsın?
Veya mahkemeler nasıl tersi kararı versin? Evet bu konuyu kontrole almanın tek, bir tek çaresi var. Oda personelin işten uzaklaştırma kararını onaylayan en üst makamın, hukukun çalışanın işten haklı nedenlerle çıkartılmadığına ilişkin karar vermesi halinde bu personele ödenecek olan tüm tazminatların müsebbibi olarak görmek ve bu bedeli o değerli yöneticiden tahsil etmek. (Tabii ki şirket bu giderin hatada payı olan diğer yöneticilere de sorumlulukları oranında pay etme serbestliği de olmalı.) Bu yapıldığı takdirde kendilerini görev yaptıkları şirketin menfaatlerine adamış olan (?) ve de bu tür işleri önerme, onaylama durumunda olan tepe altı yöneticilerin yuvadan yalnız ve yalnız hak edenlerin atılmasını sağlayacaklarına ve buna azami özeni göstereceklerine eminim. Üstlerin aksi yönde talimatlarını ise konu hakkında müteselsilen sorumlu olacak alt yöneticilerin dinlemeyeceği tabiidir
Bunu da yöneticileri zor durumda bırakmak için değil, onları daha düzgün, hukuka ve adalete uygun şekilde çalışmaya ve insan haklarına değer vermeğe zorlamak ve bir anlamda YÖNETİCİ OLMALARINI SAĞLAMAK İÇİN yapmak gerekiyor. Evet, bunu Sendikalar ve sivil toplum kuruluşları hükumete teklif etmeli ve de TBMM’ de baskı kurmalıdırlar.
BU KONUYU DÜŞÜNÜRKEN İŞ KANUNUNUN YUKARIDA BELİRTİLEN MADDELERİNİN DEĞİŞTİRİLMESİNİN GEREKTİĞİ DÜŞÜNÜLMEMELİDİR. LÜTFEN BUNU DİKKATE ALINIZ.
KARTAL İMAM HATİPLİLER:
Bazı okurlar sormuştu. Kartal İmam Hatipliler kitabını aldım ve THY ile ilgili kısmını tabii ki ilk önce okudum. Bir yazı konusu için araştırırken okulu hayli tetkik etmiştim. Çoğu bildiğimiz konular ve de isimlerini kısmen de olsa duyduğumuz insanlar yer alıyor kitapta. Kimsenin kendisini gizleyecek hali ve imkânı yok. Kitabın bu bölümünde aylarca önce bir yazımda belirttiğim bir konu yer alıyor. O da tüm THY mensuplarının bildiği bir husus. Türk Hava Yollarını Ahmet Bolat değil, Murat Şeker, Abdülkerim Çay ve Ebubekir Akgül yönetiyor deniliyor kitapta. 2022’de yukarıdaki görselin ortadaki bölümünü bir yazıma almıştım. Daha sonra da 1 ve 3 kısımlarını. İnanmayacaksınız ama ben diğer beyefendiyi, Bay Akgül’ ü tanımıyordum. Meğerse bu beyefendi göreve başladıktan sonra ilk icraatı iki kardeşini işe almak olmuş. Vede, THY’ de, Bay Akgül’ün ağabeyinin şirketinden psikolojik danışmanlık hizmeti almaya başlamış. THY söz konusu bu şirket için hayli kalabalık bir müşteri kitlesi barındırıyor. Bu şirketten hizmet alan diğer kamu ve özel kuruluşlarını saymıyorum. Kitapta belirtiliyor. Gerisi malum
Kartal İmam Hatip mezunu olmayan ve de “Ben İmam Hatipli değilim” beyanını kendisine bu konuda sual yöneltilmeden “ben onlardan değilim” dercesine ifade eden (???) Bay Bolat bu okulu mezunlarına kol kanat germe konusunda geri kaldığını hissetmiş herhalde ki 2022’ de AKP İl Gençlik kollarında görev yapan Ubeydullah Emin
Karacayı THY kadrolarına İnsan Kaynakları uzmanı olarak istihdam etme kararı vermiş. Evet, Kartal İmam Hatiplilerin tümü torpilli değil. Okulda belirli bir dönemde ve de bugün etkili olan birileri ile aynı sınıfta / dönemde okuyanlar destekli. Destekliler önce THY mensubu oldular ve sonra kendilerine rpt kendilerine yakın olanlara destek olup onları da THY sistemine soktular herhalde.
Tıpkı musluğun başında oturan Ebubekir Akgül gibi. İşte torpil budur. 4X4. Akıllı adammış Akgül Bey. Aklıma geldi, Acaba, Sn. Akgül ağabeyinin şirketinin gizli ortağı olmasın. Veya THY’ de işe aldığı iki kardeşinden biri? O kadar fütursuzlar ki, imkânsız olmaz öyle şey diyebilmek hayli zor.
Evet, bir şeyi belirtmek isterim ki, tüm Kartallıları aynı şekilde değerlendirmemek gerek. Bunu açıklıkla ifade edenler de var. Kartal İHL için ilk yazıyı kaleme almadan aynı okuldan eğitim alan üç kişi ile görüşmüştüm. Bu durumu ve yapılanları şiddetle reddediyor, kınıyorlardı. Kitapta da benzeri şekilde konuşan bir Kartallı var” Kendisine yöneltilen “Herkes tamam da siz neden ihya olmadınız” sualini “Benim ailemden aldığım
İslami terbiyede Allah korkusu var. Vicdan var” diye cevaplıyor. Kitaptaki anlatıma göre A. Çay Hamdi Topçu’ ya önerilmesini takiben THY’nin imtihanlarında başarılı olamamış, Durum Bin Ali Yıldırım beye iletilmiş Sonucunda hem Bay Çay şirkete alınmış hem de Hamdi Topçu görevden istifa etmiş. Vb.
BUDA BENİM BİLDİĞİM KADAR İLE ABDÜLKERİM ÇAY BEYİN TÜRK HAVA YOLLARINA YAPTIĞI BÜYÜK BİR İYİLİKTİR. HANİ BİRDE GELEN GİDENİ ARATMASAYDI?
(R) YILDIRIM AKBULUT İÇİN YAZMIŞ OLDUĞUM YAZIYA GELEN ÇİRKİN VE KALİTESİZ YORUM.
Yorumlar Tüm Yorumlar (70)