07 Nisan 2025, Pazartesi
Servet BAŞOL
Servet BAŞOL [email protected]

Çeşme Deniz Savaşı



Mühendislik tarihimiz için büyük önem arz eden Rus ressam İvan Ayvazovski'nin meşhur tablosu. Kendi mahallemizde yenilgiye uğradığımız 1770 Çeşme Deniz Muharebesi'ni tasvir eden resimlerden biri. Peki, mühendislik geçmişimiz ile ne ilgisi var? Anlatayım.

Sıcak denizlere inme davasını günümüzde de sürdüren Rusya, donanmasını St. Petersburg'dan çıkartıp yaklaşık bir sene boyunca 8.000 kilometre kat ettirerek İzmir'e geldi ve Osmanlı donanmasını üç günde yok etti. Bir kaç asırdır Ege'de bulunan Osmanlı, neredeyse tüm gemilerini ve 10.000 civarı askerini kaybetmişken, bu coğrafyada ilk kez askeri operasyon düzenleyen Rusya'nın zayiatı çok azdı. Resmen kendi mahallemizde dayak yedik.

Rus donanmasının yaklaşık bir sene süren yolculuğu, aslında çok ince hesaplanmış bir harekâttı. St. Petersburg, Baltık Denizi, Manş Denizi, Atlantik Okyanusu, Cebelitarık Boğazı, Akdeniz sonrası Ege'ye varıldı. Arada bazı ülkelerde demir atıldı; ikmal yapıldı ve diplomatik temaslar tazelendi. Rusya'nın Ege'ye doğru yol aldığı bazı elçiler tarafından İstanbul'a haber verilse de ciddiye alınmadı.

Savaştan sonra görüldü ki, burada 'akıl' ürünü bir plan var. Coğrafya, oşinografi, denizcilik, kartografi, gemi inşaatı, navigasyon, meteoroloji, fizik, geometri, matematik, istihbarat, lojistik, ikmal, diplomasi gibi birçok alanı içinde barındıran bir harekât düzenlenmiş olduğu çok geç anlaşıldı. Buna karşılık, Türk donanmasının bir mühendislik temelinin bile olmadığı ve bunun giderilmesinin gerektiğine kanaat getirildi.

Bunun üzerine yapılan girişimler ile ilk etapta donanma personelini eğitecek Mühendishane-i Bahr-i Hümâyun 1773'te kuruldu*. Amaç, donanmaya özellikle matematik, geometri ve coğrafya bilen subay yetiştirmekti. Eğitim, Macar kökenli Fransız subay Baron de Tott'a emanet edildi. İlerleyen yıllarda gemi inşaatı, navigasyon gibi dersler de müfredata eklendi. Derslerin çoğu yabancı kökenli eğitmenler tarafından verildi. Çünkü bizde bu konularda ders verecek kişi yoktu. Büyük bir imparatorluktuk; ama subaylarımıza bilim öğreten hocalarımız yabancıydı.

1774'teki Küçük Kaynarca Antlaşması'na kadar Rus donanması Osmanlı limanlarını taciz etti. Antlaşmanın faturası bize ağır oldu. Rusya, Karadeniz ve Akdeniz'de donanma bulundurma hakkı kazandı.

Özetle, bilgi eksikliği ve ihmalkârlık yüzünden 8.000 kilometreden gelen düşman donanmasına karşı hazırlık yapmadık; kendi limanlarımızı ve denizlerimizi savunacak teknolojiye sahip olamadık. Tüm donanmayı kaybettikten sonra aklımız başımıza geldi. Ülkenin ilk teknik üniversitesi İTÜ'nün öncülü Mühendishane-i Bahr-i Hümâyun'un kuruluşunun temelinde, işte bu tabloda tasvir edilmiş hezimet yatmaktadır. Tarihimizi öğrenirken bu gerçekleri de bilmek zorundayız.**

* Bazı kaynaklarda 'Hendesehâne' olarak da geçer. Kuruluş tarihi halen tartışmalıdır. Sebebi, kurumsallaşmaya dair detaylarda saklıdır. Ağırlıkla 1773 yılı milat kabul edilmektedir.

**İTÜ 250. Yıl Külliyatı serisinde birçok kaynak bulabilirsiniz.

Emir Öngüner Dr.-Ing., Application & Sales at Dantec Dynamics.

https://www.linkedin.com/feed/update/urn:li:activity:7312800792527171585/

Tarihimiz ile ilgili gerçekleri şöyle biliriz;

Genişleyen bir imparatorluğun başında bulunan Süleyman, toplum, eğitim, vergi ve ceza hukuku ile ilgili önemli hukuki değişiklikleri bizzat başlattı. Onun reformları, imparatorluğun baş kadısı Mehmed Ebussuud Efendi (d. 30 Aralık 1490 - ö. 23 Ağustos 1574) ile yürütülerek Osmanlı hukukunun iki biçimi olan sultani ve dini hukuk arasındaki ilişkiyi uyumlu hale getirdi ve buna Osmanlı hukuku dendi. Bu usulde çok kültürlülüğe uygun yargılama öne çıkar. Hukuk anlayışı şer'i ve örfi olmak üzere iki temelde incelenir. Görüldüğü üzere hukuk, işe yarar ve adil çözüm ile saygınlığı hak eder, geçerli ve adil olup toplumu bir arada tutan en önemli kavramdır.

Endüstrileşmenin toplumun her alanında yol açtığı değişmeler hukuk sistemi alanında da yansımalarını bulmuştur. Hukuk sistemi geleneksel toplumlarda yerel ve içinde bulunduğu toplumsal düzenin bir parçasıyken, modern toplumlarda ilkece evrensel normlara doğru evrilmektedir. ‘Orta çağ toplumunun siyasal, toplumsal ve ekonomik yapıları değiştikçe, hukuk sisteminin yapısı, temeli ve kültürü de değişmiştir. Akıl Çağının hukuksal yasama çağı’ haline gelmesiyle ‘toplumun tek bir rasyonel yasaya ihtiyacı’ belirmiştir. Modern toplumlardaki ‘kanunlaştırma hareketi üniter, güçlü mutlakiyetçi ulus-devletin yükselişiyle koşut gelişmiştir’ (Friedman 1977: 41-42).

Endüstrileşen Türkiye’den her 10 senede bir bahsedilir ama bu endüstrileşme, ülkemizin eğitim seviyesi ya da seviyesizleştirilmesi ile gelişmeye kapalı, zar zor çarkı döndüren bir durumda kalmış, zaten geç kurulan üniversitelerin içlerinin boşaltılması ve ARGE yerine kopyala yapıştır, bugünkü durumumuzu izah eder haldedir.

Aklı geri plana itip cehaletten para kazanmak, ülke bütçemize bile girmiş bir gerçekliktir.

Bilgi eksikliği ve ihmalkarlık katlanarak arttıkça bakan bile bunu itiraftan kaçınmaz olup “Eğitim düzeyi arttıkça, oy oranımız azalmakta” demişti.

“Şimdi bakın, normal koşullarda, çocuklar doğduğu zaman %5'i "üstün nitelikli".

Hiç bir şey yapmanıza gerek yok.

Biz o yüzde 5'i alıyoruz, 10 yıl eğitiyoruz ve %2.2'ye kadar düşürüyoruz.

Bizim en büyük sıkıntımız bu. İtiraz etmeyi bilmiyoruz.

İşte bu yüzden, itiraz edin diyorum.

Bana itiraz edin. Hocam bu konuşma iyi bir konuşma değil, bu konuşma olmadı diye bana itiraz edin. New York’dan bunun için mi geldin diye itiraz edin. İtiraz edin, bu çocuklar çok daha iyi eğitilmeli diye itiraz edin ve en önemlisi; bu ülke çok daha iyi yönetilmeyi hak ediyor diye itiraz edin.    Selçuk R. Şirin | TEDxIstanbul

İtiraz edin de neye itiraz edeceğinizi bilecek kadar okuyun, üzerinde düşünün ve itiraz edilecek konuları seçip araştırın, sonra size özgü fikir oluşturarak itiraz edin. İtirazınızın bir haklı nedeni, bir de toplumsal barışa yönelik yararı olsun.

Şu son 20 senede ülkeyi idare edecek nesiller yetişti. Bakalım gençler neye ve nasıl itiraz edecekler bu ülkenin geleceği için? Göreceğiz.

https://servetbasol.com

Çeşme Deniz Savaşı

Yorumlar

Bir ilave ~ 14 saat önce
Servet Abi, müsaadenle bir ilave yapacağım, Ruslar İngilizlerden ciddi destek aldılar. Hem kılavuzluk hem lojistik hem de taktiksel anlamda. Saygılarımla. B. A.

Yanıtla

Kalan karakter 1000

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000