Temel Bey Amca Duydun Mu? Hani bazı konuşmalarını “ Heyecan Verici “ bulduğunuz Sayın Başbakanımızın hükümet programı ile ilgili olarak yaptığı konuşmayı dinlediniz mi? Sizce hükümetler neden program hazırlarlar ve bunu neden duyururlar ki? O dönemde yapacakları işleri kamuoyu ile paylaşmak için tabii ki. Bir anlamda kamuoyuna verilen sözlerdir hükümet programı. Yanılıyor muyum sizce? Evet, Sn. Kotil Başbakanımızın yaptığı program sunum konuşması heyecanlandırdı mı sizi? Yoksa beni bağlamaz diye mi düşündünüz? Veya bu sözler laf ola kabilinden mi söyleniyor zannediyorsunuz? Hani laf olsun torba dolsun kabilinden. Yoksa Başbakanın ve AKP Genel Başkanının Hükümet üyelerine ve bürokratlarına bir talimatı mı?
Ne Demiş Başbakanımız?: Evet, Başbakanımız “ Tüm vatandaşlarımızın diline, inancına, değerlerine, yaşam tarzına tüm farklıklarına saygı göstermeğe devam edeceğiz. Fırsat eşitliğini ve sosyal adaleti en üst düzeyde yaşayan bir ülkede, vatanımızın her karışını, milletimizin bütün kesimlerini kucaklayan bir hükümet olma azmindeyiz. Bir tek insanımız bile kendisini kıyıda köşede kalmış hissetmeyecektir.” dediler TBMM’ de yaptıkları sunum konuşmasında.
Tabii ki tüm yaşanmışlara rağmen bu konuşmanın sizler tarafından benimseneceğine ve uygulamaları bu talimat çerçevesinde yapacağınıza inanmak istiyoruz Yeni bir yönetim olsanız ümitleneceğiz. Hatırlar mısınız Sn. Aycı Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine atandığı zaman bir genelge yayınlamıştı çalışanlara hitaben. Bir yazı yazmıştım. Hemen itiraz etmeyin, hele bekleyelim ve görelim diye. Bayağı da tepki almıştım. Beklemesine bekledik ama kendi duyurusunun uygulamalara aksini göremedik. Olmaz ama yoksa Başbakanımız bu tür konuşmaları yaptıktan sonra sizlere ayrıca mı sesleniyor. “ Yola devam,” bildiğiniz şekilde ilerleyin mi diyor?
Temel Amcam, Başbakanımızın bu sözlerini Türk Hava Yollarına 2003 yılından sonra işe giren çalışanlara uygulanacak bir talimat olarak değerlendirmesi sizce imkân dâhilinde olabilir mi?
Kaç kişi kaldılar bilemiyorum ama 2003 öncesi THY’ ye katılanları bir tarafa koyup Türk Hava Yollarına Genel Müdürlük yaptığı dönemde bizzat işe aldığı personel için uygulasa bile kendisini aşmış olduğunu varsayarız. Ümitleniriz bile. Bir vesile ile Cumhurbaşkanımızın aynı mealde yapacağı bir konuşmayı bekleriz. Belki bir yukarıdan, en tepeden aynı sözleri duyarsa daha fazla heyecanlanır diye düşünürüz.
Muhammet Bin Melseme Size tanıdık geliyor mu?: Muhammet Bin Melseme Peygamber Efendimiz'in savaşa gittiğinde Medine’deki günlük işleri yürütmek üzere vekil olarak görevlendirdiği ve zaman zaman ise savaşlarda öncü kuvvetlerin kumandanlığına tayin ettiği bir büyük güvene mazhar olmuş bir ensar olup. Hazret-i Ömer'in halifeliği sırasında da zekât amirliği ve valilerin teftişi gibi hizmetler yapmıştır. Aynı zamanda Hazreti Ömer’in şikâyet masası başkanıydı. Devletin memurlarından vaki şikâyetler bu masada ona gelir, M. Bin Melseme konuyu inceler, gerekirse haksızlık yapan, adam kayıran memuru için tahkikat sonunda ceza takdir ederdi.
Bir gün Hazreti Ömer, Muhammed Bin Melseme’yi ziyareti esnasında Ensarın Medine'de topladığı devlet yönetici ve memurlarına halka adil davranmaları, zulmetmemeleri hususunda ikaz ve hatırlatmada bulunuyordu. O sırada halktan kimsesiz, garip olarak tanınan biri ortaya çıkar ve oradaki bir yöneticiyi göstererek “ bu adam beni haksız yere hırpaladı, adil davranmadı kırbaçladı ve daha sonra yapılan araştırmada ise bana yapılan davranışın nedeni olan konuda suçumun olmadığı anlaşıldı. Kendisinden davacıyım “ der.
Hazreti Ömer hiç düşünmeden “Seni kırbaçlayan memura sana vurduğu kadar kırbaç vuracaksın “ cevabını verir. Amir bin As Hazreti Ömer’in takdirine “ Ya Ömer, bundan sonra memurlarınızı halkın gözleri önünde dövdürecek misiniz? Şayet bunu yaparsanız bu, memurlarınızın, yöneticilerimizin itibarını düşürür ve onları iş yapamaz hale getirir ” diyerek itiraz eder. Hazreti Ömer’in cevabı kesidir.” Ben zalimi şu ya da bu bahanelerle koruyup da mazlumu maruz kaldığı zulümle baş başa bırakamam. Kim zulmetmişse karşılığını görmeli ki tekrarına cesaret edemesin ” Bu cevap kararın kesinleştiğinin açık bir ifadesidir. Ve de halktan biri devletin yöneticisini kendisine vurduğu kadar kırbaçlayacaktır. Naçar, Amir Bin Âs bu kez şikâyetçi olan, kimsesiz adama gitti ve ona bir teklif sundu.“ Sana vurduğu kırbaç sayısınca altın vereceğim. Bunu al, davandan vazgeç, yoksa halk cesaret bulur, memurlar korkaklaşır. Bu da devlet için iyi olmaz “”
Ve kimsesiz adam yediği kırbaç sayısınca altın alınca haliyle davasından vaz geçer. Ve de benzeri bir olay bundan sonra vuku bulmaz. Zira devletin memurları halka doğru davranır. İyi de Genel Müdürler devlet memuru değil mi? Neden Yönetim Kurulu Başkanlarından bahsetmiyoruz? THY Yönetim Kurulu Başkanı bu sözlerin benzerini koltuğa oturunca kendisi çalışanlara hitaben yazılı olarak söylemişti. Ama yapmadı. Yapmaması bir tarafa bunun gayretine de girmedi.
Hz. Ömer Adaletini Kimde Buluruz?: Biz, Hazret-i Ömer’in adaletini kimde buluruz, Başbakanımızda bulmamız mümkün mü bu onu bilemem? Ama bildiğim bir şey var ki, oda Temel amcamın ve ekibinin mağdur ettiği, arkasında birileri olmayan sahipsiz ( ? ) ve işe ilişkin hiçbir hatası bulunmayan 2003 yılından önce Türk Hava Yollarına girmiş olan çalışanların her birine işten çıkarttıkları zaman itibarı ile çalıştıkları ve o yuvaya hizmet ettikleri seneler kadar altın ödemeye kalksalardı buna şirketin bütçesi yetmezdi
Türk Hava Yolları’nın İyileri Ve Kötüleri: Hayal Kurmanın Sağlığa bir zararı yok değil mi? Türk Hava Yollarında çok şey iyi gidiyor mu? Evet; görünüm öyle. Uçak sayıları ve uçulan nokta sayısı artıyor. Tabii ki taşınan yolcu sayısı da. Bilanço bilgileri iyiyi gösteriyor. Transit yolcu uygulamasına gereken önemi vererek çok doğru yaptılar. Transit yolcu uygulaması doluluk oranlarını da ticari tatmin noktasının üzerine çekti. Uçuş esnasında Yolculara sunulan İkram uygulaması bu güne kadar ki uygulamaların üzerinde. Türk Hava Yollarının yolcularının havayolundan aldıkları hizmetten memnuniyetleri ise iyinin bir tık altında. Hizmet sektöründe ufak tefek şikâyetlerin olması doğal olup bunları abartmanın âlemi yok.
Şimdi gelelim hayal kurma bölümüne. Evet; THY’ nin başta Sn. Kotil olmak üzere tüm yönetimi yukarıda sıralanan bu artılara bir de iç müşteri memnuniyetini ekleyebilmek amacı ile şirkette çalışanlar arasında sizden, bizden ayırımı yapmasalar, adama göre iş yerine işe göre adam seçimi yapılabilse, tayin ve terfilerde tarafsız ve adil olmayı becerilebilse çalışanların yöneticilerinin bilgi ve tecrübelerine saygı durmalarını sağlayacak uygulamalar yapabilse, işe siyaset karıştırılmasa ve aksine davranan yöneticiler de hoş görülmese, işveren, temsil edenler elini sendika yapısının üzerinden çekebilse ve bu konuda personelin kararını etkilemek amacı ile çalışana yönelik tehdit unsurları yaratılmasa ve sendikanın işveren güdümünde olduğu görünümünü verecek olan hareketlerden kaçınsa, Vb… Bunlara nelerin ilave edilebileceğini çalışanlar daha iyi bilir.
Evet; yönetim bunları da yapabilse Türk Hava Yolları nerelere yükselir ve nerelere tırmanır bunu düşünebiliyor musunuz? Bu neden istenmiyor? Bunu kim istemiyor? Cumhurbaşkanımız aynı mealde konuşma yapmıştı, Başbakanımız ve AKP Genel Başkanı tekrarladı ama yine de olmuyor?
Aslında buna kargalar bile güler ama gülmüyorlar zira onlar da bunu anlamıyor. Tıpkı benim gibi.
SN. BAŞBAKANIMIZDA YALNIZ TÜRK HAVA YOLLARINDA DEĞİL DEVLETİN KURUMLAR BAZINDA KISMEN VEYA BÜTÜNÜ İLE İÇİNDE BULUNDUĞU İŞ YAŞAMININ GENELİNDE MEVCUT OLAN BU EKSİKLİKLERİ GÖRMÜŞ OLACAK Kİ, BU HUSUSLARI HEM HÜKÜMET PROGRAMINA ALMIŞLAR HEM DE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNDE YAPTIKLARI HÜKÜMET PROGRAMININ SUNUM KONUŞMASINDA BELİRTMİŞLER. ESASEN BİR ÖNCEKİ DÖNEMDE YAPILAN UYGULAMALARIN YENİ HÜKÜMET PROGRAMINDA TEKRARLANDIĞINI DÜŞÜNMENİN BİR MANTIĞI OLMAZ DEĞİL Mİ? DEMEK Kİ BAŞBAKANIMIZIN İFADE ETTİKLERİ KONULARDA EKSİĞİZ. VE DE TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN 62.. HÜKÜMETİ BU EKSİKLİKLERİ GİDERECEĞİNE İLİŞKİN SÖZ VERİYOR. VATANDAŞIN, DÜZ MANTIĞININ BU ŞEKİLDE ÇALIŞMASINA SÖYLEYECEK BİR ŞEYİNİZ OLABİLİR Mİ?
Bu da Geçer Yahu: Kral bir gün ülkesinin tüm büyücülerini huzura çağırmış. Ve onlardan kendisine üzüntüsünü, bunalımını, ümitsizliğini hatta büyük başarılarını takiben hissettiği aşırı heyecanını bastıracak bir tılsım getirmelerini istemiş. Kralı kandırma durumunda kalmanın veya verecekleri tılsımın bir işe yaramamasının sonuçlarını düşünen büyücüler bu görevi üstlenmekten korkmuşlar. Kralın bu isteği ülkede duyulmuş tabii. Bir bilge gelmiş huzura. Krala ertesi gün ona bir yüzük getireceğini ve bu yüzüğün üzerinde yazanı her ruh halinde okuyup çok kısa bir süre düşününce o an olumsuz olarak hissettiğiniz duygudan arınmış olacaksınız demiş. Ve de yalnız okuyup bir dakika düşüneceksiniz hepsi bu kadar diye de tekrarlamış. Yaşlı bilge ertesi gün tekrar saraya gelmiş. Ve krala yüzüğü vermiş. Kabul salonuna büyük bir sessizlik hâkimmiş. Tüm huzurdakiler bilgenin krala verdiği sözü nasıl yerine getireceğinin merakı içindelermiş. Yüzüğe baktıklarında yüzüğün mücevher takılan montürünün yan tarafında şu cümleyi okumuşlar. “ Bu da geçer “ Mutsuz çalışanların bu küçük anlatımı dikkate almalarında fayda var. Hakikaten her şey geçiyor. Ve de geriye bakıp düşününce “ ne kadar gereksiz üzülmüşüm “ diyorsunuz.
Türk Hava Yollarını Bizde Seviyoruz: Evet, bizler en az şu anda çalışan arkadaşlarımız kadar Türk Hava Yollarını seviyoruz. Hep güzel anılar aklımızda. Ancak, zannetmeyin ki şirkette her şey güllük gülistanlıktı bizler çalışırken. Türk Hava Yollarını ülkemizin genel şartlarından soyutlamak mümkün değil. Türkiye’mizin ve iş yaşamının gerçekleri o zaman da yıpratıyordu insanları. Tabii ki, kötü günlerde yaşadık. Zaman geldi Üzüldük, gün oldu sinirlendik.
Türk Hava Yollarındaki son dönemim de odama bir çerçeve asmıştım. Arkadaşlarımın bir kısmı hatırlayacaktır. Bir kaligrafist arkadaşım hazırlamıştı. Eski Türkçeydi. Ve de o çerçevede “ BU DA GEÇER YAHU “ yazılıydı. Çok sık baktığımı hatırlıyorum. Hemen hemen her gün. Evet; hepsi geçti, gitti, bitti. Ve de unutuldu.
Yorumlar Tüm Yorumlar (20)