Isaac Newton, iki cisim arasında oluşan bir çekim gücünün varlığından ve kütlelerin büyüklüğü ile bu gücün doğru orantılı olduğunu açıklayarak yer çekiminin nasıl oluştuğunu yüz yıllar önce açıklamıştı.
Ancak günümüzde de bir fizikçinin çıkıp Türkiye’deki insanlarla koltukları arasında nasıl bir çekim gücü var bunu keşfetmesi gerekiyor. Lakin anlamak pek mümkün değil. Oturan yapışıyor, yapışan ayrılmak istemiyor!
İşini layığı ile yapmayan ve koltuklarında yalnızca şahsi menfaatleri için oturan yüzlerce insan var. Ancak şeref ve onur sahibi insanların yaptıkları bu koltukları vakti geldiğinde bırakmaktır. Gelin birkaç örneğe göz atalım;
-İngiltere Dışişleri Bakanlığı'nın İnanç ve Toplumlardan Sorumlu Bakanı Barones Warsi, hükümetin Gazze politikasından dolayı görevinden istifa etti.
-Yunanistan'da, Ordu Hava Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Yorgos Kumentakis, askeri hava araçlarının yangın söndürme çalışmalarına yeterince katkı sağlamadığına ilişkin eleştirilerin gölgesinde görevinden istifa etti.
- Boeing'in CEO'su Dennis Muilenburg, sorunlu 737 Max 8 uçaklarıyla ilgili soruşturma devam ederken istifa etti.
-Sabiha Gökçen Havalimanı Terminal İşletmecisi İSG’de CEO olan Ersel Göral, salgının ortasında alınan organizasyon değişikliği kararıyla birlikte şirkete daha fazla bir şey katamayacağını düşündü ve istifa etti.
-Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) Başkanı Jim Bridenstine, bir kurum olarak NASA'nın çıkarına ve Amerika'nın keşif programının çıkarına en uygun olan nedir, dedi sonra bastı istifayı.
-Malezya'da Sivil Havacılık İdaresi Başkanı Azharuddin Abdul Rahman, 2014'te Kuala Lumpur-Pekin seferini yaparken kaybolan Malezya Havayollarına ait MH370 sefer sayılı uçakla ilgili soruşturma raporunda Kuala Lumpur'daki hava kontrol merkezinin kusurlarına işaret edilmesi nedeniyle istifa etti.
-İsrail Aerospace Industries (IAI) CEO’su Nimrod Sheffer’in, kesin olarak açıklanmasa da şirketin 2018 gelirlerinde yaşadığı sert düşüş ve ardından gelen COVID kriziyle birlikte işten çıkartılan 900 çalışan sebebiyle istifa ettiği düşünülüyor.
-Emirates’in ticaretten sorumlu genel müdür yardımcısı Thierry Antinori, şirketin kârlılığında meydana gelen sert düşüşün ardından istifa etti.
-Air France’in İcra Kurulu Başkanı Jean-Marc Janaillac, şirket ile çalışanlar arasında anlaşma sağlanamaması sebebi ile istifa etti.
Örnekler elbette çoğaltılabilir. Başarısızlığı kabullenmek de büyük bir erdemdir. Hataların sonuçlarına katlanmak da. Ancak Türkiye’de öyle bir düzen ve alışkanlık var ki, ister başarısız olun isterse hakkınızda bin bir türlü yolsuzluk iddiası olsun herkes işinin başında. Eee bir yerde de haklılar ne de olsa sorgulayan yok! Türkiye’de olsa olsa ya şirket değiştirmek için ya da vekil olabilmek için istifalar geliyor. Var mı yönetimlerden ya da sendikalardan bir babayiğit, hatasını ya da başarısızlığını kabullenen? Yazık gerçekten.
F/O DEYİP GEÇMEYİN
Milli Bayrak taşıyıcımızda üç sırmaya nedir bu öfke bilemedim. Kabin ve F/O’lar arasında bir PASS/CED bilet tartışması almış başını gitmiş. Uygulama zaten baştan yanlıştı. Neymiş F/O’lar Business’a oturamazmış. Onlardan önce uçağa binemezmiş… Kaptanlığı gelenlere dördüncü sırmayı neden vermiyorsunuz peki? Bu şirkette ya da başka bir şirkette sağda oturanlar elbette solda da oturacak. Ama F/O’ların asıl önemi başka… Geçtiğimiz haftalarda yaşanan bir olayla örneklemek isterim. 126 kişiyi taşıyan Biman Bangladesh Havayolları’na ait uçağın 49 yaşındaki kaptan pilotu Nawshad Ataul Quaiyum kalp krizi geçirdi. Uçağı güvenli bir şekilde F/O indirdi.
2015 yılında ise American Havayolları’na ait 550 sefer sayılı Airbus 320 tipi uçağın kaptan pilotu uçuş esnasında hayatını kaybetti, uçağı F/O indirdi. 2019 yılında Aeroflot kaptan pilotu uçakta hayatını kaybetti yine uçağı F/O indirdi. Yani diyeceğim o ki; siz siz olun F/O’ların üç sırmasının dört sırmaya yakın olduğunu asla unutmayın ve karşılaştırma yapılacaksa da kimin kiminle yapılması gerektiğini bir kez daha düşünün.
PCR MUAMMASI
Vaka sayılarımız aldı başını gitti. 30.000’lere geldik. Uçuşlarda ise PCR testi halen kafaları karıştırıyor. Pegasus da yapılan yanlıştan dönmüş olacak ki yurtiçi seyahatlerde uygulanacak aşı/PCR test zorunluluğu hakkındaki duyurusunu değiştirerek yabancı ülke vatandaşlarını da kapsam içine aldı. Ama halen bir muamma var. Uçağa binişte PCR negatif olan yolcu inişte pozitif sonuç verebiliyor. Ayrıca kapsama bağlantılı uçuşu olanlar dahil edilmiyor. Bu nasıl iştir? Bu kararları kimler hangi şartlarda alıyorlar çok merak ediyorum.
THY’DEN ARAÇ KİRALAMA
Araç kiralama işi o kadar sarpa sardı ki, artık takip edemez oldum. Sürekli birileri araç kiralayıp duruyor. En çok uçuş yapan şirketlerden biriyseniz, personelin yüzünü güldürün. 14 binek araç ihalesine çıkacak olan Türk Hava Yolları, bu araçları kime tahsis edecek veya hangi amaçla kullanacak bilemiyorum ama personelin cebinde ki yangın bir an önce söndürülmezse birileri ilerde belki bisikleti bile zor bulacak.
SERDAR BAŞAĞAOĞLU
[email protected]
Yorumlar Tüm Yorumlar (252)