Türk Hava Yolları uçağında geçen hafta yaşanan skandalın ardından bu hafta da bir başka olay meydana geldi. Daha doğrusu önceki haftalarda meydana gelen ve kabin memurlarına küfür kıyamet saydıran şahıs biz haber yaptıktan sonra gündem olmuştu.
Bu kez da Dilan Çıtak olayını özel haber olarak duyurmamızla yeni bir gündem oluştu. Bu olayın Dilan Çıtak üzerinde yoğunlaşılmasının sebebi şüphesiz geçtiğimiz dönemlerde de yine aynı ismin havalimanında benzer tartışmalara konu olmasıydı.
Çıtak'ın bir televizyon kanalına verdiği röportajı izledim. Israrla tartıştığı ve darp etmeye çalıştığı kabin memurunun hem kedisine hem de kendisine karşı agresif tavır sergilediğinden bahsetti. Uçak içindeki tartışmada da yine aynı şekilde benzer ifadeler kullanıyordu. Kabin memurunun gerçekten Dilan Çıtak ve kedisine sert davrandığı, 'koy artık şu kediyi kafesine' dediği ve Çıtak'a da benzer sert söylemler kullandığı bir iddiadan öteye geçemeyecek. Bunun kanıtı yok. Ancak Çıtak'ın kabin memuruna bağırıp çağırdığı ve vurmaya çalıştığının görüntüleri var.
Burada şüphesiz yolcunun sakin kalması ve gerçekten iddia ettiği gibi bir durum varsa kabin amirine bildirmesi ve sonrasında da THY'ye şikayet etmesi en doğru davranış olacaktı. Çünkü Türk Hava Yolları yönetiminin hem bu şikayetleri hem de kabin amirinin raporunu dikkate aldığını biliyorum. O zaman bahsi geçen kabin memurunun bir hatası varsa şirket gerekeni yapacaktı. Ancak mevcut durumda kabin memuru direkt olarak mağdur olan taraf oldu. Ki eldeki görüntülerle doğru olan da bu.
Geçtiğimiz haftalarda yaşanan hadisede kabin memurlarına küfür eden o yolcu tutuklandı hatırlayacaksınız.
Burada merak ettiğim bir kaç husus var.
Türk Hava Yolları:
O yolcu hakkında suç duyurusunda bulundu mu?
Kabin memurları yedikleri hakarete karşı hukuki yola başvurdu mu?,
Şirket yönetimi kabin memurlarına bu konuda destek verdi mi?
Çünkü çok ağır hakaretler söz konusu. THY yönetimi sadece kara liste açıklaması yaparak bir gaz alsa da burada hem kabin memurlarının kişilik hakları hem de şirketin imajı mevcu bahis. Ben mi yanlış düşünüyorum?
O konuda THY yönetiminin ikna edici herhangi bir yola başvurmamış olması, daha doğrusu açıklama yapmamış olması bana biraz tuhaf geldi.
Zira kabin memurlarının bu görüntüler sonrası zayıf halka olarak görünmesi meslek gurunu için kırıcı olduğu kadar şirketin imajı için de son derecek önemli.
Elbette kimse mükemmel değil. Kabin memurlarının da hatası vardır. Olmaması eşyanın tabiatına aykırı. Yolcuların yapması gereken önce kabin amirine durumu bildirmesi sonrasında da şirkete şikayet bildirmeleri olacaktır.
Aksi halde en ufak bir durumda 'asarım keserim' demek, böylesine hakaret edip tehdit etmek toplumsal olarak hedef olmanıza neden olacaktır.
He bir de kara listeye girersiniz ki bu çok önemli aman dikkat!
Herkese hayırlı haftalar...
Yorumlar