Özel Sektörde çalışanların maaşlarına yapılacak artımlar konusunda en büyük etken sizce nedir? Tabii ki öncelikle şirketinizin maddi durumuna bakarsınız. Biz memurlar böyle yaparız. Tabii ki şirketiniz halka açık değilse kuruluşun ticari durumu ile ilgili net ve doğru bilgiye ulaşmanız mümkün değil. Yine de şirketinizin çalışanlarından hiçbir şey saklamadığını ve onlara gönlünü açtığı gibi kayıtlarını da açtığını düşünelim. Zam oranları belirlenirken enflasyon rakamı önemli bir veri ama bununla birlikte ekonominin durumu, önümüzdeki yıldan beklentiler, şirketlerin büyüme planlan, kârlılıkları, genel ücret politikalan, piyasadaki ücret seviyeleri ve tabii ki çalışanların performanslan etkili olmalı.
Çalışanlara uygulanacak olan ücret artışında adaletli olmak kendisine yönetici diyen herkesin birinci dereceden görevi. Aynı düzeyde ve eşit şartlara sahip iki çalışanın aldıkları ücretler arasındaki farklılığın gerekçelerine öncelikle yöneticilerin inanmaları gerekmekte. Ücret yönetimi dokümanlarında da böyle yazıyor. Ve de birbiri peşi sıra yazılmış daha birçok kıstas var. Sizce aldığınız / alacağınız ücret artımlarının hesaplanmasında bu etkenler mi göze alınıyor?
Bu gün Ocak ayının 2 nci günü. Yeni yıldan önce hani belki sizleri rahatlatmak için ilan edilmiş olabilir diye düşündüm ve de sektörümüzün 3 kuruluşunda çalışan birer kişiye yapılacak olan maaş zamlarının ilan edilip edilmediğini sordum. Tabii ki edilmemiş. İşveren açısından bu duyurunun bir ay önceden yapılması aslında zorunlu da değil.
Evet; gelelim maaş artımlarında hangi kıstasların göze alındığına ilişkin benim basit düşünceme.
ETKEN 1: DEVLET BABANIN ASGARİ ÜCRETE UYGULADIĞI ARTIM:
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)' nun verilerine göre 2014 yılı Kasım ayı verilerine göre hesaplanan açlık sınırı 1424 TL. Bu Devlet’ in bir Kurumu tarafından açıklanan resmi rakam. Sendikaların yaptıkları hesaplamalar sonucu oluşan tablo her ne kadar farklı ise de, biz yinede devletimizin rakamlarına itibar edelim.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız, Kalkınma Bakanlığımıza bağlı Türkiye İstatistik Kurumunun 1424 TL olarak açıkladığı açlık sınırına rağmen asgari ücretin 2015 yılı ilk yarısı için aylık brüt 1202 TL( Net 949 TL ), ikinci yarısı için 1274 ( Net 1000 TL) TL'ye yükseltildiğini açıkladı. Yaklaşık 5 Milyon çalışan bu açıklamayı bekliyordu. Ve de asgari ücret yılın ilk altı ayı için yüzde 6, ikinci altı ay için de yüzde 6 artırılarak 2015 yılında yaklaşık 5 milyon insanın bir sene boyunca açlık sınırının altında bir gelirle yaşaması sağlanmış oldu.
ETKEN 2: DEVLET BABANIN MEMURLARA UYGULAYACAĞI ÜCRET ARTIMI.
İşçi çalışanlara memurların üzerinde bir artım uygulanması nedeni ile bu uygulama kıstas olmaktan haliyle çıkıyor. Yine de bilmekte fayda var. Emekçi memurlara 2015 yılında yüzde 3+3 zam yapıldı.
ETKEN 3: BEĞENMEYEN GİDER. YERİNE GELMEK İSTEYEN ÇOK. İŞSİZLİK.
Ülkedeki işsizlik konusunda yazıp duruyoruz. Yazıyoruz zira sektörümüzde çalışanların tüm çektikleri zorlukların altında bu konunun yattığını biliyoruz. Tepedekilerin çalışanlara aldırmamalarının, giderse gitsin elimi çırpsam ellisi diyebilmelerinin altında belli ki işsizlik yatıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2013 yılı işsizlik rakamlarını açıkladı. Buna göre işsizlik 2013 yılında 9,7 oldu. 2012 yılında ise bu rakam yüzde 9.2 idi. Türkiye genelinde işsiz sayısı 2013'te bir önceki yıla göre 229 bin kişi artarak 2 milyon 747 bin kişiye ulaştı. İşsizlik oranı ise 0,5 puanlık artışla ile yüzde 9,7 seviyesinde gerçekleşti. İşte durum bu merkezde.
Tabii ki 9,7 rakamı 100%’ün yüzde onu bile değil. Ancak bu rakam işsizlik oranını ifade ediyorsa konu o noktada değişir.
Önce işsizlik oranının nasıl hesaplandığına bir bakmamız gerekir. Basit bir formülü var. İşsizlik Oranı = Son 3 ayda iş arayan ve 15 gün içinde işe başlayabilecek durumda olanlar / Toplam işgücü. Hesaplama yöntemi bu denli basit.
Bu hesaplama sisteminin en önemli eksikliği bir kişinin işsiz sayılabilmesi için son üç ay içinde resmi kaydını yaptırmak üzere başvurmuş olması gereğidir. Gelişmiş ülkelerde insanlar başvurularını sürekli yenilese de gelişme yolundaki ülkelerde bu yenileme bu sıklıkla yapılmadığı biliniyor.
Başka bir ifade ile, ölçüm doğru olsa da yöntem tam anlamıyla sağlıklı sonuç vermiyor olabilir. İnsanların ilan edilen işsizlik oranlarını az bularak itiraz etmelerinin nedeni işte bundan kaynaklanıyor.
Gelelim sektörümüzde çalışmak üzere müracaat edenlerin yaş ortalamasına. Bunu en iyi sizler bilirsiniz. Ünitelerinizde görev yapan işe yeni girmiş bulunan arkadaşlarınızın yaşlarına bir bakın. Eminim en doğru ortalamayı bulacaksınız. Şunu ifade etmek isterim ki, bizim konu ile ilgili fikir yürütürken genel işsizlik oranı yerine genç işsizlik oranına bakmamız gerekir.
Avrupa İstatistik Ofisi ( Eurostat) ve TUİK verilerine göre Türkiye’ deki genç işsizlik oranı Eylül 2013 yılında 19,1 idi. Bu oranla Türkiye AB Ülkeleri içerisinde en fazla genç işsizin bulunduğu 12 nci ülke. Bu durumda İtalya, Yunanistan Fransa, Belçika, İsveç, İrlanda, Finlandiya, Bulgaristan, Polonya ve birçok ülkenin önün de yer alıyoruz. Almanya, Avusturya, Hollanda, Malta, Danimarka, Estonya, Lüksemburg, İngiltere, Slovenya, Çek Cumhuriyeti ve Lituanya bizim önümüzde. Evet; genç işsizlik oranları konusunda Fransa’nın ( % 24,5 ), Belçika ( 23,9 ) ve İsveç’in ( 23,7 ) ‘lik oranlarla bizde kötü durumda oldukları görülüyor.
İŞVEREN TEMSİLCİSİNİN NET 949 VE 1000 TL ASGARİ ÜCRETE BAKIŞI.
Asgari ücret tespiti toplantılarına katılan ve toplantıda söz alan Türkiye İşverenler Sendikası Konfederasyonu Heyeti Başkanı ise asgari ücretteki yüzde 6+6'lık artışın "Hayal bile etmedikleri" kadar yüksek bir oran olduğunu belirtmişler. Asgari ücretin bu oranlarda artırılmasının istihdam oranları üzerinde etkileri olabileceğini belirten Demir, "Asgari ücreti fazla artırarak issizliği artırmanın doğru olmadığına inanıyoruz" diye bitirmişler sözlerini. Asgari ücrete senede 6 + 6 % tutarında bir artım uygulanırsa işsizlik nasıl artar dersiniz? Bu orandaki artımın istihdam oranları üzerinde etkili olabilir ne demek? Bu işten adam çıkartılır anlamına mı gelir, yoksa benin kavrayamadığım başka bir anlam mı taşıyor? İşte işverenlerin temsilcisinin açıklıkla ifade ettiği görüşü.
ŞİMDİ SORULAR:
Evet; Fransa, Belçika ve İsveç’te de genç işsizlik oranı Türkiye’mizin üzerinde olduğuna ve göre: Şimdi sorulması ve cevaplanması istenilen birkaç soru geliyor akla.
SORU 1: Acaba bu ülkelerde çalışanların durumları bizdeki gibi mi? Sağa bakanın, sola dönenin iş akitleri kaşının üzerinde gözün var gibi nedenlerle hemen feshediliyor mu?
SORU 2: Acaba genç işsizlik yüzdesi açısından bizden kötü durumda bulunan Fransa’nın hizmet sektörü işverenleri bu tür durumlara ne diyorlar ve ne yapıyorlar? Acaba orada kanunlarla birlikte etik değerler de tepedekiler açısından bir baskı unsuru yaratıyor mu?
SORU 3: Bu ülkelerde hizmet sektöründe personel devir hızı ne kadar? Örneğin Air France’ da ve Aeroports de Paris’ de.
SORU 4: Bu ülkeler dede “Nasıl olsa yenisi gelir, dışarıda işsiz çok “düşüncesi ile çalışanlara önem verilmiyor ve onlara talimat uygulayan birer makine gözü ile mi bakılıyor?
SORU 5: Ve en son olarak bu ülkelerdeki konusu ne olursa olsun ticari şirketlerin kuruluş amaçları bizdekiler gibi kar etmek değil mi? vb.
EVET: GELELİM ŞİMDİ SONUCA.
A ) Devleti asgari ücretli çalışanları için öngördüğü maaş artım oranı 6+ 6 iken, ve de memurlara bunun yarısı kadar zan ancak uygulanabilirken özel sektör devletten zengin mi? Bunun veya iki puan üzerinde bir artım uygulaması bize devletten bile fazla ücret artımı yaptık deme hakkını verir.
B ) Siz ilan edilen bilançolara bakmayın. Falan filan operasyon başarılı olmadı. Zarara girdik. Zaten yatırımlar da sürüyor. Bu nedenle devletin asgari ücrete yaptığı zammı uygulasak bile bunu bir kurum başarısı ve hatta fedakarlık olarak bile lanse edebiliriz.
C ) Performansınızın iyi olması + ödüllendirilmenizi gerektirmez. Zaten %’ de bilmem kaçınıza performans primi ödüyoruz. Onu da bu dönemde size yapacağımız zamdan bir şekilde düşeriz tabii ki. Tüm çalışanların maaşlarına, ilan edilen ücret artım yüzdesinin aynen yansıdığını gördünüz mü hiç? Örneğin ilan edilen % 7 artım kimine % 14, kimine ise % 5 olarak yansır. ? Bu hesabı yapabilmek ayrı bir kabiliyet ister. Bu konulara kafanızı yormayın. Kendinizi işinize verin,
D ) Sivil Havacılık Sektörü mensubu şirketimizin, 2015 yılı için büyük fedakârlıkla kardan zarar ederek uygulayacağı maaş artımı budur. Asgari ücretlilere uygulanan artım biliniyorken, ülke işçilerin gelirleri genelde açlık sınırının altında ve de genç işsizlik oranı bu boyuttayken sizlere daha üst seviyede zam uygulayarak ülke düzenini bozmak ve bir ayrıcalık yaratmak hem bizi, hem de sizi utandıracaktır. 2015 yılında da GİDEN GİDER, KALAN SAĞLAR VE KAPIDA İŞ BEKLEYENLER BİZİMDİR.
EVET; DURUM İŞTE BUDUR. BİZ DEVLET BABADAN DAHA ZENGİN DEĞİLİZ YA? BEKLENTİNİZ DE İŞTE BU KADAR OLMALI.
Yorumlar