Beğenirsiniz beğenmezsiniz, ama çoğumuz hatta hepimiz seçilen insanın Morgan Freeman’ın reklam yüzü olarak başarılı olup olmadığını bilmeyiz. Ama fikir yürütmekten de geri kalmayız. Her şeyi bir kenara koyup yaşadığımız dönemde reklam yüzü olarak seçilen insana ödenilen parayı irdelemeğe başlarız. Ve nitekim öyle yaptık.
SORU: BU KRİZ VE TERÖR ORTAMINDA, ÖZELLİKLE GELİRLERİ TURİZM FAALİYETLERİ İLE DİREK İLİNTİLİ OLAN İŞLETMELER BU DENLİ ZARARDAYKEN VEDE KISA BİE SÜRE ÖNCEYE KADAR YÖNETİCİLERİ TARAFINDAN HER FIRSATTA ULUSLARARASI BOYUTTA TANINILIRLIĞI ÖN PLANA ÇIKARTILAN TÜRK HAVA YOLLARININ BİR REKLAM FİLMİ İÇİN MORGAN FREEMAN’A 1.2 MİLYON EURO ÖDEMESİ DOĞRU MU? İŞTE İÇİNDE ÜÇ ŞIKKI OLAN SUAL BU?
TANITIMIN ZAMANLAMASI - Mal ve hizmet üreten kuruluşların en çok ne zaman reklama ihtiyacı olur? İşleri iyi değilken, ülkede veya şirkette kriz yaşanırken ve de buna bağlı olarak tabii ki şirket zarardayken. Eğer bu konuda hemfikir değilseniz yazının geride kalan kısmı size pek bir şey anlatmayacaktır. Önce bu konuda hemfikir olmak gerek. Kişisel görüş: Ticari mantık açısından zamanlamada hata bulunmamaktadır. Ancak konunun aşılması gereken zorluklarının mevcut olduğu da açık..
FREEMAN’IN EDERİ - Morgan Freeman’ın ederi bu mu? Bilemeyiz. Türk Hava Yolları adına bu araştırmayı yapan kuruluş reklam yüzü olarak tercih edilen tüm adayların piyasa değerleri ile yapılacak olan reklam uygulamalarındaki başarılarını değerlendirmiş ve tabii ki öyle karar vermiştir. Bu konuyu irdelemek beni aşar.
Konuya başka bir açıdan bakarsak; Morgan Freeman’ın “ İnancın Hikâyesi” isimli bir araştırma belgeseli hazırladığı ve arkeologlarla atalarımızın kayıp dinlerini ortaya çıkarmak üzere, Türkiye'de bulunan Göbekli Tepe gibi yerlere yolculuğa çıkacağı haber olmuştu. Bu ünlü aktör’ün bir süre önce İslam'ı seçtiği iddiaları ile medyanın gündeminde olmasına rağmen Freeman bunu doğrulayan bir açıklama yapmadı. Aktörün namaz öncesi fotoğrafları da Maajid Nawaz'ın Twitter hesabından yayınlanırken ezan okuduğunu gösteren çekimler bu söylenenleri destekleyen unsur olarak değerlendirildi. Londra’da Müslümanlarla birlikte teröre karşı yürüdü. Aşure Günü dolayısıyla toplanan binlerce Müslüman ile beraber oldu. Tabii ki Freeman’ın İslam dinine yakın davranışlarının THY’ bu tercihin ana faktörünü oluşturduğunu düşünmemek gerekir (?). Her ne kadar reklam yüzü olmakla film oyunculuğu farklı konular ise de Freeman’ın 1980 -2016 yılları arasındaki filmografi izleyici değerlendirme ortalaması yaklaşık olarak 5 üzerinden 4 gibi. Başka bir deyişle, bu tablo Freeman iyi bir aktör diyor.
TANITIM NASIL DİZAYN EDİLMELİ? Kanaatimce üzerinde durulması gereken en önemli konu yapılacak olan reklamda hangi unsurun ön plana çıkartılacağına karar vermek. Krizi salt Türk Hava Yolları mı yaşıyor. Hayır. Türkiye bütünü ile krizde. Terör belası Türkiye’yi bütünü ile vuruyor. Acaba en büyük bayrak taşıyıcı şirketimiz olarak bu reklamda Türk Hava Yolları Türkiye Cumhuriyetinin Turizm Tanıtma Bakanlığı gibi mi hareket etmeli diye düşünüyorum?.
Bu ortamda “ Türk Hava Yolları modern uçakları ve deneyimli uçuş ekibi ve Fırst Class hizmet veriyor diye insanların ülkemize geleceğini mi düşünüyoruz? Hayır.
Türk Hava Yolları bu reklam giderini ülke tanıtımı için sarf etmeli. Türkiye’ye gelecek insanların yüzde ( x )’i uçakla seyahat ediyor, bu miktarın % ( y )’si Türk Hava Yolları ile uçar varsayımı ve de tanıtımın altında küçük bir Türk Hava Yolları vurgusu ile. Bu kriz döneminde yapılacak reklamın alt yapısı kanaatimce böyle kurulmalı. Bu formatın tanıtımı hazırlamakla görevlendirilen reklam ajansının da düşünmüş olması kuvvetle muhtemel. Ve de Turizm Tanıtma Bakanlığı da Türk Hava Yollarına ve bu mantık ile hareket etmeyi planlayacak kuruluşlara bir şekilde maddi destek sağlamalı.
TEK BİR DOZLUK REKLAM: Yapılacak olan tanıtımda “ Ülkemizde terör yok, komşularımızla savaş halinde değiliz, ülkemize gelin diyecek halimiz yok haliyle. Peki: ne diyeceğiz suali mutlak yöneltilecektir Evet: bunu, reklamda ne söylenileceğini reklamcılar bulacaktır. Bildiğim husus ise reklamdan beklenen sonucun alınması için reklamın 2017 yılı yaz tatili rezervasyonlarının sonlanmasına kadar bir iki ay süreli bir kampanyaya dönüştürülmesinin şart olduğudur.
Türk Hava Yollarının şu an için ticari reklam yapmasının faydasının olmayacağı açık. Ancak Türkiye’mizin, Türk Hava yollarının da için de bulunacağı bir prestij reklam kampanyasına ihtiyacının olduğu da kesin. Ve de THY bu tanıtımın önemli bir aktörü olmalıdır.
Ülkemizin içinde bulunduğu bu kriz ortamında Türk Hava Yolları reklam senaryosunda, şirket anlatımından ve bir şekilde güneş ve denizden uzak kalarak ( şahsi görüşüm ) bir kurgu yapmalıdır. Tasarımda ülkemizin prestijini korurken, güvenilirlik çizgisini yukarı çekecek vurucu bir tanıtımın yukarıda da ifade ettiğim gibi kampanya formatında yapması amaca hizmet etme yüzdesini büyük ölçüde artıracaktır.
Dünyanın en iyi kurgulamış reklamı bile tek başına beklenen faydayı sağlamayacaktır. Reklamın bir kampanyaya dönüştürülmesi ve en azından Mart 2017 sonuna kadar yayında kalması kanaatimce yerinde olacaktır. Türkiye’mizi satacak reklamı tasarlamak ise reklamcıların işi.
OLMAZ BÖYLE ŞEY DİYE DÜŞÜNENLERE: Bazı insanlarımız böyle şey olmaz diyecektir. Geçmişte yaşadığımız bir krizde ö denemin Cumhurbaşkanının / Başbakanın desteği ile bu yöntem aynen uygulandı ve de onların bile beklemediği kadar müspet sonuçlar alındı. Tek farkla ki, o dönemde yaşadığımız kriz tamamı ile ekonomik kökenliydi. O senelerde reklamcılar, “ 24 Saat Açık Kütüphane, Tarihte Yüzmek Ve Türkiye’de Hayata Renkli Bakan Yalnız İnsanlar Değil’ “ başlıklarını bulmuşlardı. Seneler geçti. Şimdi yaşadığımız kriz daha detaylı ve de nedenleri arasında ülkemize gelecek yabancı turistleri en çok korkutan terör’ de var maalesef.. Konunun kilit noktası bu. İnsanların bu korkusunu tanıtım yolu ile aşmaya çalışmak tabii ki ekonomik bir krizi aynı yöntemle aşmak için çalışmaktan çok ama çok daha zor. Yaşanan bu kadar felakete rağmen Nükleer Enerji Santrali kuran ve işleten firmalar prestij reklamı bile yaptıklarına göre, yukarıda da ifade ettiğim üzere bizim terör zorluğumuzu aşmaya çalışmak reklamı hazırlayacak olan tasarımcı ekibin işi.
Bir arkadaşımız Türk Hava Yollarının parası olsa bizim zamları verirdi. Bu durumda bu meblağlar ödenerek reklam yapılması bizimle alay etmek gibi geliyor bize sözlerini havi bir mail göndermiş. Ben bu konuya 2018’ de çalışanlara vaat edilmiş bulunan ücretlerin ödenebilmesi için yapılması gereken bir uygulama gözü ile bakmayı tercih ediyorum.
Freeman’a ödenecek 1,2 milyon Euro’ ya ilaveten en azından yaklaşık bir o kadar tutacak olan ( çekimlerin ülkemizde yapılması halinde bu meblağ düşecektir) reklamın yapım maliyetini hesaplayabilmem tabii ki mümkün değil. Reklamın hazırlanma ve medyada yayınlanma başka bir deyişle tam maliyet giderinin daha yerinde ve fayda sağlayacak şekilde harcanması için basit bir hatırlatmada bulunayım istedim.
BATMAN VE SUPERMAN: Hava Yolları’nın (THY) resmi sponsoru olduğu “Batman V Superman: Adaletin Şafağı” 2016’nın en kötü filmleri arasında gösterildi. Film eleştirmenleri yapıtı beğenir veya beğenmez önemli olan bu filmi kaç kişinin izlediği. ( Yönetim kurulu Başkanı Batman Ve Superman filmi ile ilgili olarak THY’nin ödül aldığını söylüyor. Ödülün adı nedir? Kim verdi? Neden verdi? Korkarım ki filmin yapımcı şirketi Warner Bross vermiş olsun. Bunlarla ilgili bilgi yok. Aslında önemli de değil. İnandırıcılığı yok. Tepelere çıktıkça esen rüzgâr insana dokunuyor galiba. Ödül alındıysa bile gündeme getirmemek daha iyi olurdu. Uçaklar parkta, yolcu az, kriz tam gaz. Geri kalan durum malum ama THY YK Başkanı Warner Bros' dan film teklifi aldıklarını övünür havada söylüyor.. Allah aklımızı korusun. Sataşmadan bir yazı yazayım diyorum, ben de istiyorum ama bırakmıyorlar ki.) Her ne ise; Net bir rakam olduğunu zannetmiyorum ama internet kayıtlarında filmin 874 milyon USD gişe yaptığına ilişkin bir not mevcut. Eminim ki nihai durum değildir. Hâsılat ve seyirci sayısı daha da artmıştır. Evet film iyi değilmiş. Film eleştirmenleri bir tarafa THY’ nin Sn.Yönetim Kurulu Başkanı da aynı şeyi söylüyor. Bu tür sponsorluklar da her zaman bu tür bir sonuçla da karşılaşmak olası. Reklam anlaşması yapılmadan önce filmin senaryosu okunmuş olsa bile. Bunun moral bozmaması ve ileriki dönemde yapılacak olan tanıtım kararlarını ( Eminim ki Freeman’a ilişkin karar hayli önceki tarihlerde verilmiştir ) menfi bir şekilde etkilememesi gerek.
Yorumlar Tüm Yorumlar (28)