Türk Hava Yolları'nda çalışmak her pilotun rüyası haline geldi. Özellikle Pegasus Havayolları'nda çalışan pilotların ilk çaldığı kapı Türk Hava Yolları. 2014 yılında toplam 140 pilot Türk Havayolları'na geçti. Bu durum aslında bir geçiş değil bir kaçış. Nedenlerini-niçinlerini açıklamaya çalışacağım.
Türk Hava Yolları, geçen yıl Pegasus Havayolları'nın 140 pilotunu kendi çalışma takımına kattı. Buna kattı denemez. Aslında pilotlar kaçtı.
Neden kaçtı?
Ağır çalışma koşullarından kaçtılar. THY gibi kurumsal bir şirkette çalışmak ve itibar görmek için kaçtılar.
İki uçuş noktası arasındaki dinlenme sürelerinden kaçtılar. Türk Hava Yolları'nda daha fazla dinlenme fırsatı bulabilmek, sağlıklı düşünebilmek için kaçtılar.
Ekmek arası olsa dahi yemek yiyemeyecek vakit bulamadıkları için kaçtılar. 25 dakika gibi kısa bir sürede uçuş öncesi prosedürleri (check list) yerine getirmeye bile fırsat bulamadıkları için kaçtılar. Pilot olmanın itibarını yaşamak için, kokpitte iyi beslenmek için kaçtılar.
Yemekleri para ile almak zorunda kaldıkları için, limitli multinet'e mahkum oldukları için Pegasus Havayolları'ndan kaçtılar. İstediklerini yiyebilmek ve bedava yiyebilmek için kaçtılar.
Sendikaları olmadığı için, haklarını savunacak kimse olmadığı için kaçtılar. THY'de sendikalı olmak için, haklarını savunacak birileri olduğunu düşünerek, hakları savunulmasa bile bu hakkı kendileri elde edebilme fırsatları olduğu için kaçtılar.
Pegasus Havayolları, pilotlar için kabus. Bu yüzden Türk Hava Yolları onlar için kurtuluş kapısı.
Gelelim Türk Hava Yolları ile ilgili konulara. Aslında THY'nin Katmandu'da yaşadığı olaya teknik açıdan değinmek istemiyorum. Lakin benim bilgi alanımı aşan konu bu.
Ancak bildiklerimizi, bu konunun uzmanlarının anlattıklarını da paylaşma yetimiz var. Her ne kadar THY cenahından aldığım bilgilerde "uçak tamir edilebilir" bilgisi mevcut ise de uzmanlar tam tersini söylüyor.
Uçağın iniş takımları tamamen kullanılamaz halde. İki motorun da aynı durumda olduğunu düşünürsek elde gövde kalıyor. Gövdede oluşan hasar ne kadar, onu Airbus yetkilileri raporlayacak.
Ama benim değinmek istediğim konu bu değil. Asıl mesele THY Uçuş Eğitim Başkanlığı ne yapıyor ona bakmak lazım.
Geçen hafta gördüğüm bir resim bu soruyu getirdi aklıma. Uçuş Eğitim Başkanlığı ne iş yapar?
Gördüğüm kadarı ile sanatçıları, futbolcuları simulatörde uçurur ve sonra medyada boy gösterir. Oysa Uçuş Eğitim Başkanlığı'nın görevi futbolcularla, sanatçılarla ilgilenmek değil, pilotların eğitimleri ile ilgilenmektir. "Sabah kapı aç, akşam kapı kapa" ile Uçuş Eğitim Başkanlığı yönetilemez.
Eğer Katmandu'da bir olumsuz hadise yaşanıyor ise bu hadisenin sorumlusu olarak Uçuş Eğitim Başkanlığı da görülmeli. Siz Katmandu'ya gönderdiğiniz pilotun eğitimlerini yaptırmıyorsanız, bu tür meydanlara uçacak pilotlara eğitim uçuşu yaptırmıyorsanız olacaklardan sorumlusunuz demektir.
THY yönetimi pilotaj hatasına yönelik kazaları Uçuş Eğitim Başkanlığı'ndan da sorgulamalı.
Aksi taktirde, kokpitin eğitimsizliği THY'ye en iyimser haliyle Katmandu'daki hadiseyi yaşatır. Ama kötüsünü düşünmek dahi istemiyorum.
Yorumlar Tüm Yorumlar (84)