Aşağıdaki linkte yaşadıklarını anlatan TGS eski çalışanı Ömer Koray Özbay bilahare canına kıydı. Bandı dinlediniz mi bilmem? Kendi senelerce önce istifa etmiş ve Japonya’ya gitmiş. Konuda TGS’yi bağlayan, kuruma hukuki veya vicdani sorumluluk yükleyen bir husus yok.
Hatırladım da hayli önce bir yazı yazmıştım. 2018 yılıydı. “TGS, THY’ NİN ARKA BAHÇESİ” Başlığı buydu. Tekrar okudum. Doğruymuş. Bu olayda ön bahçede bahçıvanlar tarafından yapılan dizayn hatalarının etkisinin geçmişte arka bahçede yaşayan birini canından ettiğini yaşıyor gibiyiz. İlk bakışta bunu anlıyoruz. Tabii bu soruşturmanın sonucunda ortaya çıkacak. Ayırımcı olmayan ve dürüst bir soruşturma yapılırsa.
Bu olay şunu anlatıyor ki, büyük kuruluşlarda en tepedeki değil, onun altında çalışanlar daha önemli. Ancak, tepedeki onların yaptıklarından / yapmadıklarından da sorumlu. Belki de haberinin olmadığı uygulamalarında sorumluluğunu taşıyor. Kurum o kadar büyük ki, kim kime neyi, nasıl anlatıyor, Hangisine güvenilir? Tepenin işi zor.
Evet, bu anlatımda THY görevlilerinin adı geçiyor. Dilerim ki yaşanan bu büyük acı Türk Hava Yollarında kontrolsüz gelişen bir takım uygulamaların önüne geçilmesinin ilk adımını oluşturur.
Konunun özeti şu. Videoda adı geçen Tokyo İstasyon Şefi ve Handling Şirketinin müdürü Türk Hava Yollarına sunduğu hizmette yaşadığı aksiliğin tekerrür etmemesini teminen, o tarihte Türkiye’de, TGS de ramp operasyonunda çalışan ve işinde uzman olduğu anlaşılan Ömer Koray Özbay’ı kendilerine yardımcı olması için, Tokyo’da mahalli personel olarak işe alacakları vaadiyle kandırıp, TGS den istifa ettirmişler. Japonya biletini de Tokyo Müdürü Serkan Gündüz ayarladığı” ı söylüyor rahmetli. Japonya’ya geldikten sonra verilen sözler tutulmamış. Her türlü, baskı, tehdit, aşağılama vb. mobbinge maruz kalmış. Vb. Sonraki üzücü detayları videodan izlemişsinizdir.
Biz hali ile konu ile ilgili olarak THY Genel Müdürün açıklama yapacağını düşünürken bilgilendirme her zamanki gibi YK Başkanın geldi. Bay Bolat’ın göreve atandığı tarihten beri her konuda süregelen bu tarzının anlaşılması mümkün değil. Yine de kendi tercihleri ve sn. Genel Müdürün rızasıdır. Biz bir kez daha söyler geçeriz.
Sesleniş hangi makamdan gelirse gelsin 06.06.2023 saat 21.30.57’ de Airport haberde Yönetim Kurulu Başkanı Bay Bolat’ın konunun titizlikle araştırıldığına ilişkin bilgilendirmesini okuyarak konu ile ilgili THY’ nin hassasiyetini görüp anlamış olmak tabii ki güzel. Yine de sonuca bakmak gerek Bekleyeceğiz. YK Başkanının açıklaması aşağıda.
TÜRK HAVA YOLLARI YÖNETİM KURULU BAŞKANI BOLAT NE DİYOR?
"Kayıtlarımızda Ömer Koray ÖZBAY Ortaklığımız iştiraklerinden TGS’de (Turkish Ground Service) görev yapmış ve 2019 yılı mart ayında kendi isteğiyle görevinden ayrılmış. Bundan sonrası için hiçbir resmî başvuru ya da şikâyet
Bulunmuyor. Çıkan iddia ve paylaşımlar, şirketimizin ilgili birimlerince incelenmekte olup konu titizlikle takip edilmekte. Ayrıca Teftiş Başkanımız bugünkü uçakla Japonya’ya gidiyor. Her gün en az 20 tane çalışanımızın mailine cevap veriyorum. Keşke Ömer arkadaşımız da yazsaydı bana ve bu can kaybı olmasaydı. Ama şunu söylemem lazım. Hem THY de hem de diğer iştirak şirketlerinde işe alım prosedürleri bellidir. Buna rağmen her yerde dolandırıcılar, nüfuz tacirleri oluyor. Özellikle de kabin başvurularında defalarca ikaz ettim, sizi dolandırmak isteyenler olabilir diye. Lütfen sizlere “falanı tanıyorum, yerin garanti” diye yaklaşanlar karşılığında hiçbir şey istemeseler dahi bunlara prim verip denemeyin. Bana bildirirseniz de haklarında adli işlem başlatırım. Ömer kardeşimize Allahtan rahmet, sevenlerine de başsağlığı diliyorum."
Bay Bolat’ın açıklamasında dikkatimi çeken ilk husus “Teftiş Başkanımız bugünkü uçakla Japonya’ya gidiyor.” İfadesiydi. Yani bu olaya hemen el koyduk, gerekli inceleme ve gerekirse soruşturma için, herhangi bir müfettişi değil sistemimizde mevcut en üst makamdaki görevlimizi, Teftiş Başkanını gönderdik demeye getiriyordu. Teftiş
Kurulu Başkanlarının sistemde bulunan en iyi en tecrübeli, en yetkin müfettiş olduğunu zannetmiyorum. Son senelerde bu hususun, THY pratiklerinden, izlenerek fikir sahibi olunması mümkün. Bu nedenle, başkanın derhal Tokyo’ya gitmesi verilmek istenen mesaj açısından kanaatimce kuvvetli bir anlam ifade etmiyor. Bunu algı yaratmanın bir şekli olduğunu düşünmemi mazur görün lütfen. Sayın Teftiş Kurulu Başkanının İngilizce bilgisinin Handling şirketi ile yapacağı görüşmeler için yeterli olup olamadığını net olarak bilmiyorum. Bildiğim tek şey bu tür incelemelerin üst seviyede lisan bilgisi gerektirdiği. Kendileri şayet Kartal İmam Hatip Lisesi mezunu olsaydı bu suali sormazdım. Onların lisan bilgileri çok iyi. Teftiş Kurulu Başkanı Kadıköylü ve de ben o okulu tanımıyorum Keşke Teftiş Kurulu Başkanının yanına Japonca bilen THY mensubu bir görevli de verilseydi. Sayın Teftiş Kurulu Başkanın bu görüşmelerde THY Tokyo Müdürünün veya çalışanlarının şu veya bu şekilde yardımına ihtiyaç duyması pek mantıklı gelmiyor bana.
Kafama takılan ve kanaatimce inceleme raporunda yer alması gereken hususları haddi mi aşmadan aşağıda sıralıyorum. Bakalım hangileri inceleme raporunda yer alacak? Konuyla ilgili kesin kanaat edinmek için bu hususların araştırılmasının şart olduğunu düşünüyorum.
1.Tokyo Havalimanında kaç adet Yer Hizmeti (Handling) şirketi mevcuttur. Tokyo Müdürlüğünce yapılan araştırma sırasında şirketimizin hizmetine kaç yer hizmeti şirketi talip olmuştur? İş hangi usul (teklif alma – ihale vb..) ile adı geçen firmaya verilmiştir. Tokyo Meydanında mevcut olan handling şirketleri ile de görüşüp THY’ nin bu konudaki geçmişe yönelik tutumlarını da öğrenmekte fayda mülahaza edilmektedir. (Tokyo meydanında bir tek yer hizmeti şirketi varsa bu bilgimiz dışındadır.)
2.Video’ da Tokyo Müdürü’nün kuzeni olarak adı geçen Alican Gürsoylar Tokyo THY’ ye hizmet veren handling şirketine hangi tarihte işe girmiştir? Hangi tarihte müdür olmuştur? Bu tarih THY yer hizmeti ihalesi tarihinden önce midir / sonra mıdır? Rahmetlinin Videoda THY ihalesinin kendilerine verilmesi şartı ile müdür yapıldığı iddiası doğru mudur?
3.Bir yıl sonra, üniversite diploması ve yabancı dili (İngilizce, Japonca) olmayan Burhan Bayhan ile Alican Gürsoylar ’ın THY Tokyo Müdürlüğü’ne mülakatla mahalli personel olarak alındıkları doğru mudur?
4.Video ’da adı geçen şahsın Osaka hattı açılmadan Osaka Müdürü olarak atandığı, (işe alındığı) ancak daha sonra pandemiye bağlı olarak, hat açılışının gecikmesi nedeni ile 3 yıl maaş alıp, Tokyo’da kaldığı iddiası doğru mudur?
5.Hizmet aldığımız Yer Hizmeti kuruluşunca Manuel balans düzenlenemediği için, 2018 yılında sefer iptali yaşandığı doğru mudur? Bu olay soruşturulup bütün mali ve idari boyutlarıyla ortaya gerekli işlemler yapılmış mıdır? Video’ da isimleri geçen merkezde çalışıp bu konuya müdahil olan ve adı geçen destekçi olarak belirtilen personelin fonksiyonları nelerdir. Olay hakkında inceleme ve soruşturma için herhangi bir müfettiş gönderilmiş midir? Veya Tokyo Müdürü konu hakkında araştırma yapıp sonucunu bağlı olduğu makama göndermiş midir?
6.Ömer Koray Özbay’ın kaydettiği videoda, THY yönetimine gönderdiğini söylediği e-posta ve mesaj şikayetlerine dönülmediği iddiası doğru mudur? Meğerse rahmetli Airporthaber ’in patronuna da gönderdiği bir e posta ile konuyu duyurmuş olup LinkedIn kanalı ile THY’nin tepelerine ulaşmaya çalıştığı ifade ediyor. Türk Hava Yollarının kayıtlarını bilmem ama bu seslenişe LinkedIn’dan ulaşılması mümkündür. Bunu hukuki yoldan talep etmek gerekecektir.
7.Serkan Gündüz’ün Tokyo Müdürü olmadan önceki şirket tecrübesi nedir? Ömer Koray Özbay’ın Japonya’ya gelmesini neden istemiştir? Biletini neden ve nasıl temin (Ödenerek, pass vb.) etmiştir? Sonrasında neden kendisine mobbing yapmıştır?
ÇALIŞMAYAN, UÇULMAYAN İSTASYONA MÜDÜR ATAMAK İLK KEZ OLMUYOR. “KENDİMİZE GELİNCE FARK ETTİK Kİ TÜM GÖRDÜKLERİMİZ BİR SERAPMIŞ” BAŞLIKLI AİRPORTHABER YAZIMDA BU KONUYU OKUYABİLİRSİNİZ.
Evet, sefer olmayan bir noktaya Müdür ataması bu yönetim döneminde ilk kez yapılan bir uygulama değil. Bunu neden yaptıklarını kendileri bilir. Yazıda belirtilen uygulama “Bu son yönetimin unutulmayanları” sıralamasında 4. sırada.
Doğruluğundan emin değilim ama, bu konuyu insani nedenlerden ötürü şimdilik uzatmayacağım.
Yazının başlığını verdim. İsteyen okuyup konuyu hatırlayabilir. Konu ile ilgili bir araştırma, bir soruşturma yapıldı mı? Bilmiyoruz. THY’ nin bu tür şeyleri cevaplama gibi bir alışkanlığı yok. Herhalde başka soran da yok.
Söz konusu çalışan Sn. Bolat’a danışmanın olup olmadığını da bilmiyoruz.
Evet bu konu, göreve başlamasının üzerinden çok fazla geçmeyen ve kendisine güvenmek için kendimizi zorladığımız Bay Bolat’ dan uzaklaşmamızın ve güvenimizi yitirmemizin belki de ilk adımı oldu. Evet söylenilenlerin, anlatılanların tümünün gördüğümüz bir seraptan öte olmadığını anlamıştım. Daha sonraları ise güvensizliğimizi perçinleyen birçok olaya şahit olduk.
Bir de adı geçen yazıda aşağıdaki iki görseli kullanmıştım. Belki her iki konu için de bir çağırışım yapar. Kim bilir?
® KORAY ÖZBAY OLAYI BANA NE HATIRLATTI: MOBBİNG VE THY ESKİ BAŞ MÜFETTİŞİ BİLAL YILDIZ.
Rahmetli Koray Özbay’ın bıraktığı not videosunu bilmem kaçıncı kez seyredip dinlediğimde aklıma bizim THY eski Başmüfettişi Bilal beyi arayıp, şekillendirdiğim sualleri kendisine gönderip eksiğimin olup olmadığı sormak geldi aklıma. Gönderdim, bir iki yerini düzeltmiş iade etti. ® Özbay kardeşim kendisine nasıl mobbing uygulandığını anlatıp duruyordu kaydında. Malum arkadaşımız Bilal Bey bildiğim kadarı ile Türkiye’ de çalıştığı firmaya karşı ilk mobbing davası açan şahıstı. Şu ana kadar ikincisini de ben duymadım.
Bu vahim ve üzücü olay bana yaklaşık 10 yıl önce THY ye karşı açılan ve kazanılan bu mobbing davasını hatırlattı. THY camiasından olanlar kolaylıkla hatırlayacaktır. Ama ben yine de buraya bir linkini bırakayım. https://t24.com.tr/haber/yargitay-karari-onadi-thy-mobbingden-mahkum-oldu,395488
Halen emekli olan THY Başmüfettişi Bilal Yıldız, dava öncesindeki son 4 yıllık süreçte, Teftiş Kurulundan çıkarılmış, tenzili rütbeye uğratılarak maaşı yüzde 40 oranında azaltılmış, sözlü ve yazılı itirazlarından sonuç alamayınca, haklarının iadesi için dava açmış ve bu nedenle işten atılmakla tehdit edilmiş, yaklaşık 3-4 ay sonra da verimsizlik iftirasıyla işten atılmıştı.
Bilal Yıldız’ın 100 bin liralık manevi tazminat talebiyle açtığı ‘mobbing’ davası yerel mahkemede 30 Eylül 2014’te sonuçlanmıştı. Bakırköy 15. İş Mahkemesi, “müştekiyi ‘çaresiz ve savunmasız bir konuma iterek, düşmanca ve gayri ahlaki bir strateji çerçevesinde 4 yıl boyunca müfettişliğin mesleki itibarına ve özellikle de şahsına karşı uygulanan dışlama, aşağılama (kişiliği ve saygınlığı zedeleme) yıldırma, bezdirme vb. psikolojik tacize maruz bırakma şekillerinde gerçekleştirilen kasıtlı, sürekli ve sistematik ‘mobbing’ in sabit olduğu” hükmüne varmış;
Ancak, o tarihte şirkette üst yönetici olarak çalışan ve mahkemece de tespit edilen mobbing’ i uygulayan 9 üst yöneticiyi, “tıpkı davacı gibi şirket çalışanı oldukları, bu yüzden mobbing yapmış olamayacakları” şeklinde garip bir gerekçeyle, karardan istisna tutmuş ve sadece bir tüzel kişilik olan Türk Hava Yollarını 10 bin lira manevi tazminata mahkum etmişti bildiğim kadarı ile..
Bilal Yıldız, yerel mahkemenin, açıkça kanuna aykırılık teşkil eden “şirket yöneticilerinin işveren vekili olmadığı” yönündeki bu yanlış tespitini temyize götürmüş, düzeltilmesini talep etmiş; ancak, sonuç değişmemişti. Evet sonuçta Bilal Bey Türk Hava Yollarını Mobbing’ le suçlayan ve bu konuda açtığı davayı kazanan tek adamdır.
İNSANLAR NEDEN TEDİRGİN?
Bir TGS çalışanının söz konusu olay ile ilgili olarak APH tarafından yayımlanan haber üzerine gönderdiği yorum aşağıda.
5M DÖNEMİNDE MARUZ KALINAN İNSANLIK DIŞI DAVRANIŞLAR Birgün gün yüzüne bunlarda çıkacak göz yuman ört pas eden yöneticiler sizler bunun hesabını ama bu dünyada ama öbür dünyada vereceksiniz. Nice gençlerin ailelerin hayallerini işini çaldınız kiminizde bu şekilde hayatını çaldınız. THY’ nin (4 personelin ismi tarafımca silinmiştir) geçici yapmış olduğu depo da yüzlerce insanın saniyelerle ölümden döndüğü konu bile ört bas edildi. Ve niceleri. İşte insanlar şirketin bu tutumundan ötürü tedirgin. Güven duyguları çok zedelenmiş. Çok zor ama dilerim ki zamanla düzelsin.
VE BİR THY ÇALIŞANININ 01 MAYIS 2023 TARİHLİ YAZIMA GÖNDERDİĞİ YORUM: HALİMİZ.
SİTEM VE TEŞEKKÜRLER: HEPSİ BİR ARADA.
Ömer Koray Özbay’ın intihar vakası ile birlikte APH konu ile ilgili 3 haber yaptı. Bu üç haberlere gelen bir yorum bu yazımdaki ilk görselin altında yer alıyor. Sonrakilere bakmadım. Bu anlamda başka yorum da bulamadım.
Lütfen bir bakın. Facebook’a bir bakın. Ve de THY’ de yıllarca önce birlikte çalıştığımız ve kaybettiğimiz arkadaşlarımızla ilgili defin törenlerinden sonra ve anma günlerine gelen notları okuyun. Yüzlerce kişi kardeşlerimizin dostluklarından bahsediyor, rahmet dileğinde bulunuyor, nur içinde yatmasını temenni ediyor. Ben ® Koray için de böyle olmasını bekliyordum.
Koray kardeşimizle ilgili ilk habere gelen ilk yorumun “yurt dışı görevlilerin maaşları ile ilgili olması tiksindiriciydi”. Yorumu ister arka bahçedekiler yapsın ister ön bahçedekiler. Ben yanılabilirim ama bu yorumun ön bahçedekiler tarafından yapıldığını düşünüyorum. Nedeni basit THY’ nin yurt dışı personelinin, yurt içindekilerle aynı maaşı alması(?) TGS mensuplarını ilgilendiren bir husus değil ki.
Kardeşimizin cenazesine Airporthaber ve çalışanlarını temsilen iştirak eden Ali Kıdık beye teşekkür ediyorum. Bu arada kendilerinden Koray’ın cenazesine TGS’ de görev yapan arkadaşlarının da katılmış olduklarını da öğrendim. Çok mutlu oldum. Sağ olsunlar. Var olsunlar. Bir teşekkürüm de eski bir çalışanı olan Ömer Koray Özbay’ın acılı ailesini “Bu üzücü konuda bizim hukuki ve vicdani bir hatamız yok, bizden ayrılalı 4-5 sene oldu” diye düşünmeksizin bir anlamda yalnız bırakmayan TGS’nin kadirşinas yöneticilerine.
BU DEFA İNANMAK İSTİYORUM Kİ TÜRK HAVA YOLLARI BU KONUNUN, İNCELEMENİN SONUCUNU KAMUOYU İLE PAYLAŞSIN. BU ZORUNLULUĞU 9000 KM. UZAKTAN UYDURULUP İKİ GÜNDE BURALARA KADAR ULAŞAN MASALLARA HEMEN İNANMADAN VE DE ONLARIN ARKASINA SIĞINMADAN HİSSETSİN VE DE GEREĞİNİ DÜŞÜNSÜN.
Yorumlar Tüm Yorumlar (71)