UÇAKLARDA ÖZEL HİZMET UYGULAMASI
Yıllarımızı verdiğimiz havacılık sektöründe, bilgi birikimlerimizi ve deneyimlerimizi aktarmak, sektörün geleceği olan genç nesile tecrübelerimizle yol göstermek için Airporthaber iyi bir fırsattı. Bundan böyle, 41 yıl boyunca edindiğim tecrübeleri, bilgi birikimimi, bu sayfadan sizlerle paylaşacağım. Hepinize sevgiler selamlar sunarak ilk yazıma başlamak istiyorum.
KANUNLAR:Üyesi ve kurallarını kanun olarak yayınladığımız ICAO ve ECAC, bu konu ile ilgili aynı paralelde kanunlar yapmışlardır.
ICAO, “yetisi kısıtlı” kişiler
(person with disabilities) için devletleri sorumlu tutmuş ve sorumluluğu böyle bir yolcu için Chp.8.23 ile “zincirin başından sonuna kadar” diyerek
Annex-9’da devleti kanun koymakla, belediyeleri uygun ulaşım yolları yapmak ile, meydan işleticilerini uygun ortam ile, uçak üreticilerini uygun standartlar ile, hizmet kuruluşlarını uygun ekipman ile ve uçak işleticilerini de güvenli taşıma ile bu zincir hizmet sorumluluklarını paylaştırmıştır.
ECAC hemen hemen aynı olmakla birlikte, çoğunluğu Avrupa Birliği üyesi olan devletlerden oluşması nedeniyle hem biraz daha kapsamlı, hem de açıklayıcı kurallar ile verilecek bu hizmetin
ECAC Doc.30 Part-I Annex-5A-2 ile de ücretsiz “free-of-charge” verme şartını getirir.
Her ne kadar üyesi olmamakla birlikte AB, kendi arasında bir düzenlemeye gitmektedir. Bu düzenleme esaslarını
REGULATION (EC) No 1107/2006 ile ortaya koymuştur. Bu kanundaki bir madde, sosyal sorumluluğa atıf yapmakta, ortada bir “hizmet gideri” olduğunu kabul etmekte, bu gideri karşılayıcı tedbirler için çare tavsiye etmekte, ve “ücret alınmaması” gereğini vurgulamaktadır.
Burada bahsedilen sosyal sorumluluk İnsan Hakları Evrensel Bildirisi ve Sakat Hakları Bildirisi çerçevesinde algılanmıştır.
Uygulama, IATA tarafından tüm üye şirketlere
Resolution 700 ile detaylı bir biçimde iletilmiş ve kullanılacak formlar dahil, uluslararası birlikteliği yaratacak tedbirler Haziran 2002’de alınmıştır. IATA üyesi olmamakla birlikte bu önemli tavır, diğer şirketler tarafından da kabul edilmekte ve uygulanmaktadır.
Tüm bu uygulamasını kanunlaştırdığımız anlaşmalar ve örnek aldığımız diğer uygulamalar çerçevesinde ortaya şu gerçek çıkmaktadır.
Devlet: Kanuni düzenleme yapmaktan sorumludur, (ICAO Annex-9 Chp.8.23)
Belediyeler: Uygun ulaşım, yol ve araçları ile hizmet vermekten sorumludur,
Meydan İşleticileri: Uygun ulaşım, yaşam ve hizmet ortamı hazırlamak ve uygun hizmetleri vermekten sorumludur, (ICAO Annex-9 Chp.8.24)
Uçak Üreticileri: Uçakları “yetisi kısıtlı” kişilerin kullanım ve yaşam ihtiyaçlarına uygun üretilmesinden sorumludur, (ICAO Annex-9 Chp.8.35)
Uçak İşleticileri: İşlettikleri uçakları “yetisi kısıtlı” kişilerin kullanım ve yaşam ihtiyaçlarına uygun halde tutmak ve bu kişilere uygun hizmeti vermekten sorumludur, (ICAO Annex-9 Chp.8.35 ve Chp.8.36)
Tüm bu sorumlulukların ücretsiz verilmesi konunda ICAO Annex-9 şunları söylemektedir,
Uçaktaki sorumluluk için para alınmaz (ICAO Annex-9 Chp.8.36). Taşıyıcı sorumlulukları zaten belirli ve devletler bunu ayrıca da belirtme hakkına sahip.
Meydana geliş ve meydandan çıktıktan sonrası için de devletler ilgili yasaları çıkartmış bulunmakta
(Belediyenin sorumlulukları).Meydan yapımındaki kıstaslar ICAO Annex-14’de ilgi verildiği gibi ECAC Doc.30 şartlarını taşıyacağından, her hangi bir ücret talebi sözkonusu olmayacaktır (ECAC Doc.30 Part-I Annex-5A-2).
Geriye bir tek düz rampa yüklemesi dışındaki yolcu bindirme/indirme hizmeti için kullanılacak olan özel “yetisi kısıtlı” yolcular için hizmet aracı işletilmesi gündeme gelebilir.
TÜRKİYE:Avrupa Birliği Kararı (REGULATION (EC) No 1107/2006) bazı havayolu şirketlerinin Standart Yer İşletme Hizmetleri arasında (bizde SHY-150.10A - 06.03.08) 4.1.3(2) maddesindeki olasılığı öne sürerek özünde meydan işleticisinin vermesi gereken bu hizmet için ücret ödemeyi istememesinden kaynaklanması nedeniyle çözüm yaratma çabasıdır.
Günümüze kadar bir şekilde süregelen bu hizmet, “Düşük Maliyet” ile işletme yapmak istenmesinden kaynaklanmış olup, böyle bir gider halen mevcuttur ve havayolu şirketleri bu yüksek gideri artık ödemek istememektedirler.
16 Ocak 2009 tarihindeki HANKOK toplantı raporu, konunun görüşüldüğü ama bir sonuca bağlanmadığını göstermektedir.
Bu konu görüşülüp resmi sonuç alınamadığı halde, bu gideri ödememek ya da ödetmeye haklı olduğunu belgelemek için ortaya konan şartların hepsi, İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’ne, Sakat Hakları Bilgirgesi’ne, yürürlükteki kanunlara aykırı,“yeti kaybı” sahibi yolcuyu hem rencide hem de mağdur etmeye yöneliktir.
ECAC Doc.30, sosyal sorumlulukdan bahsederken kişinin özlük haklarından ve insani değerlerden de bahsetmektedir.
İnsani değerlerimizi yok saymak ise insanlığımızı reddetmek anlamındadır. Hukuğun temel kurallarının anlamı, tarifinde yatar:
"Hukuk adalete yönelmiş toplumsal bir yaşama düzenidir".
Adalet kavramı taraf, cins, sınıf ve/veya tarafımızdan yaratılmış hiç bir kavramı birbirinden üstün tutmaz.
Topluma yönelik yaşam düzeni ise yine tarafımızdan yaratılmış hiç bir kavramı ayrıt etmemeyi öngörür. Bize düşen, toplum içerisinde birlikte yaşamayı becermek ve yaşatmaktır.
Halbuki kendi sitelerinde yayınladıkları ve yayınladıkları kadarıyla görebildiğimiz ayrıcalıkların sadece bizim ülkemize özgü olması bile vatandaşlık sınıflandırmasında en çarpıcı örneği oluşturmaktadır.
Özeti şudur, Türkiye’de böyle, dışarıda böyle değil.
Ayrıca gözden kaçan bir madde daha var ki, kimse dikkat etmiyor.
WCH-C - This category covers a wide range of passengers. It includes those who are completely immobile, who can move about only with the help of a wheelchair or any other means and who requires assistance at all times from arrival at the airport to seating in the aircraft or, if necessary, in a special seat fitted to their specific needs, the process being inverted at arrival. This category also includes passengers with a disability only affecting the lower limbs who require assistance to embark and disembark and to move inside the aircraft cabin but who are otherwise self-sufficient and can move about independently in their own wheelchair at the airport. Specifying the level of autonomy at the time of booking will avoid the provision of inappropriate assistance.
SECTION 5
FACILITATION OF THE TRANSPORT OF PERSONS WITH REDUCED MOBILITY5.10.5. Member States should introduce provisions by which aircraft coming newly into service or after major refurbishment should be equipped as follows:
a) In aircraft with 30 or more seats at least 50% of all aisle seats should have moveable armrests.
Bu maddeye göre koridora bakan koltukların hiçbirinde oynar kolluk yok ise, (zorunlu değilsiniz anlamına gelir ama) bu durumda WCH-C yolcu taşımayacağınızı ilan etmeniz gerekecektir.
Kazara taşır ve şikâyet alırsanız, en az üç maddeye uygunsuzluktan ceza yemeniz gerekir. Tazminat hakkı da saklı kalır.
PRM, yaşam biçimi anlamına da gelir. Onlara ne kadar kıymet verdiğimiz anlamına da.
Hizmetin içerisinde Güvenlik aramaları ve özel durumlar için özel yöntemler de olmalıdır.
Yine bu kanunun “Kalite” bölümünde, özel eğitimlerin kimlere verileceği açıkça yazılmış ve sorumluluklar dağıtılmıştır.
Hiçbir PRM’e başkası gibi davranmamak esastır.
Bir insani hizmet için para almayı düşünebilmek olanaksızdır.
Bunu bir de tarifeye dönüştürerek yapmak ve sadece “Türk yolcular için” diye ilan etmek, hem anlaması hem de kabulü zor bir davranış biçimidir.
Hele ortada SHGM genelgesi var iken.
B.11.1.SHG.0.10.03.09-1424-993-10891 sayı ve 27.07.2009 tarih.
Engelsiz Havaalanı Projesi.
SunExpress: İç Hat Uçuşları – Tekerlekli sandalye / ambulift hizmetine ihtiyacı olan yolcularSöz konusu hizmetler 01 Nisan 2010 tarihinden itibaren çağrı merkezimizden, bilet satış ofislerimizden veya travel center'dan
20TL /
120TL karşılığı talep edilebilir.
Burada üç kanun maddesi ihlal edilmektedir;
Kimse özürlü olduğunu resmen ispat etmeye zorunlu tutulamaz,
Yaşlılar ve yetisi kısıtlılar, bilet rezervasyonu sırasında (Anx.9 Chp.8.37) talep ile beyan ederler.
Kimse bu hizmet için doktor raporu almak zorunda değildir,
Talep ile detay bildirilir sadece (ECAC Doc.30 Part-i Annex-5A-3.).
Kimse bu hizmetlerden dolayı yolcudan ücret talep edemez.
Yaşlılar ve yetisi kısıtlılar için yolcudan ücret talep edilemez (ECAC Doc.30 Part-i Annex-5A-2).
Yolcudan ücret talep etme hakkı yoktur ama ortada bir “gider” vardır. Havayolu Şirketinin Handling Şirketine ödediği para.
Şu an beklenen, böyle bir giderin ister EU tavsiyesi, ister Ulusal kanun ile olsun çözüme kavuşturmak, gideri “yeti kaybı” yolcuya ödetmemektir.
ANADOLU JET seferlerinde; tekerlekli sandalye, refakatsiz çocuk ve silah taşıma hizmetleri 20,00TL karşılığında ücretli olarak yapılabilmektedir.
- TK ve ANADOLU JET ile aktarmalı olarak seyahat edecek iç ve dış transit yolculardan bu ücretler alınmayacaktır. (Çifte standardın ilan edildiği madde), Sadece ANADOLU JET biletine sahip (tüm parkur ANADOLU JET uçuşlarından oluşuyorsa) yolculardan 20,00.-TL, duraklamalı olarak seyahat edecek yolculardan sektör başına 20,00.-TL ücret alınacaktır.
- Ortaklığımızca özürlü kapsamına giren yolculardan ve başkasının yardımı olmadan yürüyemediğini doktor raporuyla belgeleyen yolculardan, tekerlekli sandalye ücreti alınmayacaktır.
THY en doğru ve geçerli kuralı koymuştur.
Engelli yolculardan rapor istenmez, ancak kendi başlarına ihtiyaçlarını gideremeyecek ve gerektiğinde uçaktan tahliyesini yine kendi başına yapamayacak durumdaki engelli yolcuların refakatçisi olmadan seyahatlerine izin verilmez.
** Yolcu, Refakatsiz uçabileceğini beyan ederse, refakatçi şartı aranmaz.** Yine de refakatçiye “indirimli ücret” uygulaması henüz gündemde değildir.
ONUR AIRDoktor raporu veya özürlü kimlik kartı yok ise; ikinci bir duyuruya kadar Tekerlekli sandalye hizmeti için 20 TL, Ambulift hizmeti için 80 TL fatura karşılığı tahsil edilecektir.
Burada ise ilan edilen ücret, diğerlerinden de farklıdır. (SXS 120TL-OHY 80TL)
Not: “Yetisi kısıtlı” yolcu, refakatçi isteyip istememekte ve/veya rapor ibraz edip etmemekte özgürdür (Anx.9 Chp.8.37).
Bu arada SHGM tarafından ECAC kararı çerçevesinde yayınlanmış olan makam olurlu genelge de göz ardı edilmiş ve şirketler yurt içi uygulamasını nedeni ve dayanağı belli olmayan bir karar ile 01 Nisan 2010 tarihinde yürürlüğe koymuşlardır.
SONUÇ:Mevcut durum otorite boşluğu değil, bir gasp olarak algılanmalıdır ve derhal bu yasadışı uygulama durdurulmalıdır.
Soruna acil çözüm için dört olasılık vardır;
1-Meydan işleticisi ile Yer Hizmet Ruhsatı sözleşmesine bir madde ilave edilerek, “Ambulift” hizmetinin Meydan İşleticisi adına “ücretsiz” verileceği maddesi eklenebilir,
2-SHY-150.10A, 4.3.1 (2) Sakat yolcular
Ek ücretler taşıyıcıya tahakkuk ettirilebilir maddesi sözleşmeden çıkarılabilir,
3-DHMI Handling ruhsat ücretine “Ambulift hizmeti DHMI için ücretsiz verilir” maddesi ile sorunu çözer.
4-Meydan Vergisi içerisinden bu hizmet gideri karşılanabilir.
Her dört seçenek de yolcuyu incitmeden ve havayolu işleticisini zarara sokmadan uygulanabilir yaptırımlardır.
Bu yaptırımlar için ilan edilen ücretler devlet kontrolunda olduğundan, daha detaylı ve çözüme yönelik çalışmalar için de zaman kazandırabilir.
Sevgilerimle,
Servet BAŞOL
Yorumlar Tüm Yorumlar (20)