Ziyaretçi profiline bakılırsa ziyaretçilerin büyük çoğunluğunun gençlerden oluştuğu ve bunun da bu fuarı daha da anlamlı kıldığı bir gerçek.
Gençlerin pırıl pırıl bakışlarından havacılığımızın geleceğinin daha da parlak olduğu yönündeki ümidimiz bir kez daha pekişti.
Her zaman ve her ortamda vurgulandığı üzere 2003 yılında iç hatların serbestleştirilmesi Türk Sivil Havacılık tarihi bakımından bir dönüm noktasıdır. Serbestleşme sonucunda havacılığımızın uluslararası standartların da çok üzerinde büyüyerek bugünlere geldiği her ortamda gerek Ulaştırma Haberleşme ve Denizcilik Bakanımız Sayın Binali Yıldırım gerekse havacılık endüstrisinde çalışan tüm yetkililer ve ilgililer tarafından sürekli vurgulanmakta.
Ancak, bu hızlı gelişmeye paralel olarak, başta pilot eğitimi olmak üzere, hızlı gelişen havacılık sektörünün kritik personelinin yani lisansiye ve işletmeci personelini yetiştirmesi için eğitim konusunda gerekli alt yapı çalışmaları eş zamanlı yapılamadığı ve sivil kaynakların zamanında faaliyete geçirilememesi içindir ki geldiğimiz noktada hala uçucu ve kalifiye personel sıkıntısıyla karşı karşıyayız.
Bilindiği gibi özellikle 2005 yılında ülkemizdeki pilot açığı hissedilir seviyeye ulaşmış ve kısa vadede bu açık yabancı pilotlarla giderilmeye çalışılmıştır. Başlangıçta sayıları 200 civarında olan yabancı pilot sayısının 1500’e yükseldiği görülmektedir. Masumane baktığınızda pilot açığı için bir çözüm yolu olarak görülen yabancı pilotların geldiğimiz noktada başta emniyetsizlik olmak üzere bir çok konuda çok önemli sorunlar yarattığı anlaşılmaktadır.
Havacılığımızın bir yandan gelişirken bir yandan da yaygınlaşması ve sürdürülebilir bir büyüme performansı göstermesinin çok önemli olduğunu biliyoruz.
Son yıllarda 34 üniversite ve Meslek Yüksek Okulu'nda havacılık bölümlerinin açılmış olması ve sivil kaynaklardan pilot yetiştirilmesi için sivil uçuş okullarının sayısının her geçen gün artmış olması çok sevindiricidir.
Bakan Yıldırım ve SHGM’nin ülkemizin havacılık eğitimi konusunda bölgesel bir merkez olması için başlattığı çalışmaların hedefine ulaşabilmesi için tüm havacılık endüstrisinin bu konuya gerekli katkıyı sağlamaya çalıştığı ve konuya en üst seviyede sahip çıktığı anlaşılmaktadır.
40 yabancı ülkeden olmak üzere yaklaşık 103 kuruluşun katılım sağladığı IFTE’nin tek eksikliği başta Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü olmak üzere Sertifikasyon Eğitimi konusundaki tüm kurum ve kuruluşlarımızın ilgisizliği ve bu fuara destek olmaları gerekirken köstek olmalarıydı. Söz konusu kurum ve kuruluşlarımızın hangi mazereti bildirerek bu fuara ilgisiz kaldıklarını bilmiyorum. Ancak mazeretleri her ne olursa olsun Türkiye’nin dört bir köşesinden koşarak gelen binlerce gencin ziyaret ettiği böyle bir fuara ilgisiz kalmanın hiçbir mazereti olamaz.
Şuna eminim ki bakan Binali Yıldırım bu konuda yeterince bilgilendirilmemiştir. En küçük havacılık organizasyonunu dahi es geçmeyen Binali Yıldırım, bu güzel organizasyona da doğru bilgilendirme yapılsa idi katılırdı.
Kim ne derse desin bu fuar da göstermiştir ki gençler hala bu ülkenin kurum ve kuruluşlarının çok çok önünde. Belki ülkemizin en temel sorunu da budur.
Neresinden bakarsanız bakın İstanbul Flight Training Exhibition Fuarı ilk kez düzenleniyor olmasına rağmen yıllarca yapılıyormuş gibi başarılı oldu. Bu güzel düşünceyi hayata geçiren ve geleceğin havacılarını bu fuarda buluşturan Ferhat Bayındır koca bir alkışı hak ediyor.
Hep söylüyorum. Bu ülkede havacılık kültürü geliştirilmediği taktirde istediğiniz kadar atın, tutun bir adım öteye gidemezsiniz. Havacılık kültürü de öyle yönetmelik çıkartmakla, Ankara'dan sektöre bakmakla, keyfi düşüncelerle havacılık kültürünün oluşmayacağını idrak etmek her babayiğidin işi değildir.
Bilal Ekşi'nin bu fuarda iki eli kanda bile olsa mutlaka bulunması gerekiyordu. 10 dakika görünmesi bile yeterdi. Bir çok konuda eleştirdiğimiz hatta çoğu zaman yıldızımızın barışmadığı DHMİ Genel Müdürü Orhan Birdal fuara katılarak havacılığa verdiği önemi gösterdi ve "Bu fuarda en büyük stant bizim olmalıydı" diyerek katılmamanın eksikliğini itiraf etti. İşte bu durum erdemli yöneticilerin özeleştiri yaptığının göstergesidir.
Bir kutlama da THK'nın başındaki Osman Yıldırım ve THK Üniversitesi'nin rektörü Ünsal Ban'a yapmak istiyorum. THK, sivil havacılığımız yokken vardı. İşte orada oluşan havacılık kültürünün tüm sektöre yayılması temennisindeyim.
IFTE gelecek yıl çok daha başarılı olacaktır. Türkiye'nin her yerinden bu fuara katılan üniversiteleri, akın akın gelen gençleri tebrik ediyorum. Utanması gerekenleri de geleceğin havacılarına havale ediyorum.
Son bir cümle edip noktayı koyuyorum. Her türlü bedava işlerin içinde yer alan, iftar sofralarının sabit gazetecileri, bedava gezilerin değişmez konukları, havacılık gazetecisiyim deyip ortalarda ucuz caka satanları da bir kez daha gördüğümüzü hatırlatmak isterim.
Biz havacılığın her organizasyonunda olmaya devam edeceğiz.
NOKTA...
Yorumlar Tüm Yorumlar (12)