Yargılama Üzerine

- Güzel bir son.!

- Bilerek böyle bir hata yapmış olmamın nedeni, bu derste size önemli bir konuyu öğretmek içindi.

  Hepiniz benim 9 defa doğru yazdığımı gördüğünüz halde kimse beni övmedi ama o tek yanlışıma güldünüz.

  Bunun nedenini biliyor musunuz?

- Belki bizden daha zeki olduğunuz için olabilir mi?

- Evet, buna gülünür işte.!

- Benim sizlerin öğretmeniniz olmam, beni sizden daha düzgün, daha üstün, daha zeki yapmaz. Ben bir öğretmen ve aynı zamanda hata yapabilen bir insanım. Bugünkü deneyimin asıl amacı çok önemli bir ders çıkarmak, o da şu;

Çok yakında dünyanın yargılama ve suçlamada ne kadar çabuk ama ona karşın yüceltme, kutlama, övgü ve doğrulara erişimde ne kadar yavaş olduğunu keşfedeceksiniz. Yaşamınız boyunca çok kere eleştiriyi deneyimleyeceksiniz. Başarılı olacak kadar şanslı olanlar veya başarılı olanlar, muhtemelen diğerlerinden daha fazla eleştiri alacaklardır. Çünkü insanların başkalarının hatalarına dikkat çekmekten daha çok sevdikleri bir şeyin, bunu kendilerinden daha fazlasını başarmış birine yapabilecekleri zaman olduğunu göreceksiniz.

Ancak başkalarını eleştiren insan sadece kendi içindeki eksikliği ortaya çıkarır.

Kendi içinde mutlu olanlar, başkalarının kusurlarını göstermeye gerek duymazlar.

Bugünün küçük alıştırmasından hatırlamanızı istediğim üç şey,

- İlk olarak, başkalarında bulunan iyi yönleri fark etmeye çalışın. Birisi bir hata yaparsa, onu nazik bir şekilde uyarmaya çalışın, suçlamaktan çok övün.

- İkincisi ise, eleştirilmek değil, eleştirildiğinizde içinizdeki iyiliği hatırlayın. Harika niteliklerinizi hatırlayın. Değerli olduğunuzu ve harika şeyler yapabileceğinizi anımsayın.

- Son olarak, eleştirinin kolayca kaçınabileceğiniz bir şey olduğunu unutmayın. Ve son olarak, eleştirinin hiçbir şey söylemeden ve/veya ciddiye almadan kolayca kaçınabileceğiniz bir şey olduğunu unutmayın.

O yüzden büyük hayaller kur, dışarı çık, hayatını yaşa. Sınırları ne kadar zorlayabileceğinizi görün.

Eleştiriden korkmayın ama geldiğinde bilin ki bu başarısızlıklarınızın değil başarınızın sonucudur.

Dünyadaki iyiliği görmeyi ve bunu yüksek sesle söylemeyi seçen, başkalarını cesaretlendiren kişi olun.

Övgüleriniz sık, eleştirileriniz yapıcı olsun.

https://www.youtube.com/watch?v=xq2d2i948sI

&

Eleştiri kültürü görgü ile oluşur. Şimdiki TV programları ise ölmeye, öldürmeye, ahlaksızlığa ve yalan dolana prim vermekte. Nazik, naif ve eğitici eleştiriler ve onlara verilen yanıtlar en az 30 sene öncesinde kaldı.

Hoşlanmadığımız bir düşünceyi öne sürdüğü zaman bir düşünürü daha sert eleştiririz.
Oysa, bizi pohpohladığında onu daha sert eleştirmek daha uygun olacaktır.

Friedrich Nietzsche

Türk insanının sorunu, eleştiri kültürüne kapalılığından önce düşünce özgürlüğü ve ifade özgürlüğüne uzak olmasıdır. Yaşamı boyunca kitap okumayan, edebiyatla ilgilenmeyen, tek konuya odaklı büyüyen, taraftar olmayı sorgusuz sualsiz kabul eden insanların eleştiriden nefret etmekten başka yapacağı bir şey yoktur.

Kendime Yazılar - Mahfi Eğilmez

Buradaki tespit, bilimden uzaklaşanların, bilime düşman olanların özgürlüklerini kaybettiklerinin farkında olmayışları. Karşılarında, etraflarında ya da medyada rol model bulamamaları, aksine kendilerine böyle bir fırsatın verilmemiş olmasını fark edememeleri ve bunu tartışmamaları.

Elbette söylediklerimizin temeli felsefe değil. Ahlak ve tavır her şeyin özü. Kendini bilmek gibi.!

Neyi bilmediğini bil.

"Evrenin efendisi" dürtülerine direnin. Bir alanda üstün olabilirsiniz, ancak bir lider olarak tanım gereği genelcisiniz. İlgili niteliklere ve uzmanlığa sahip kişilere güvenin. Ne zaman erteleneceğini ve delege edileceğini bilin.

Kendi reklamınız için düşmeye direnin.

Bunu hepimiz yaparız: İster bir basın bülteni yazalım ister kendi kendimizi değerlendirelim, başarımızı en iyi şekilde değerlendiriyoruz ve sonra gerçeğin o kadar da kusursuz olmadığını kolayca unutuyoruz. Bir zaferin ihtişamıyla içmek enerji verici olabilir ama çok büyük bir içki sarhoş edicidir. Görüşü bulanıklaştırır ve akıl dengesini bozar.

Rekabeti asla hafife almayın.

Parlak, hırslı ve cüretkar olabilirsiniz. Ancak dünya diğer çalışkan, yüksek IQ'lu ve yaratıcı profesyonellerle dolu. Onların ve buluşlarının ciddi bir tehdit olmadığı konusunda kendinizi kandırmayın.

Bir hizmet ruhunu benimseyin ve yüreklendirin.

Çalışanlar, hangi liderlerin başarılı olmalarına yardımcı olmaya kendini adadığını ve hangilerinin pahasına kişisel başarı için mücadele ettiğini çabucak anlar. Müşteriler de öyle.

Garip fikirleri bile (aksine, özellikle) dinleyin.

Ancak fikrinizin bir başkasınınkinden daha iyi olduğuna veya olacağına ikna olmadığınızda, onların söylediklerine kulaklarınızı gerçekten açıyorsunuz. Ancak yapmanız gerektiğine dair pek çok kanıt var: En yaratıcı ve değerli fikirler genellikle sol alandan, biraz sıra dışı görünen ve organizasyonda yüce bir konuma sahip olmayan bazı ortaklardan gelir.

Tutkuyla meraklı olun.

Sürekli olarak yeni bilgileri sevinçle karşılayın, araştırın ve çevrenizdekilerin merak etmesi konusunda ısrar edin. Araştırma, merak ile birçok olumlu liderlik özelliği (duygusal ve sosyal zeka dahil) arasında bağlantılar bulmuştur. Einstein'ı örnek alın: “Özel bir yeteneğim yok” demişti. “Sadece tutkuyla merak ediyorum.”

Merak, bilgi açlığından gelir. Nedenini öğrenmek, kullanmak, yararlanmak ve özümsemek için esastır.

Nedensiz dayatmalar ise sizi sınırlamak içindir. Buna karşı tek bir hareket yeterlidir; Sorgulama.!

Sorgulama, ufkunuzu açıp yaşamınızı ve yaşama bakış açınızı geliştiren içgüdüsel bir tavırdır.

Size yasak koyanları siz yasaklamadan önce sorgulayın. Göreceksiniz her yasak bir çıkar gizlemekte.

Kendinize bile yasak koymayın ama

“Sakınmak en iyisidir”.!

www.servetbasol.com