Bu yazıyı 2013 yılında yazmıştım. Eski bilgisayarımı karıştırırken gözüme ilişti. Duyurusunu da kaydetmişim. Aynen alıp yazının üstüne koydum. Tam tarihi 15 Temmuz 2013. Bu tarihten 2020 yılının bu gününe kadar geçen süreçte Havayollarımız büyük yol kat ettiler. Evet; aradan geçen bu kadar senede aşağıda belirtilen konularda iyiye doğru ne kadar yol aldık acaba? Yoksa yazı kapsamındaki yönetimsel konuların bazılarında geriledik mi? Tabii ki bunu en iyi sizler bilirsiniz. Aşağıdaki yazıda hiç bir şirket tek başına söz konusu edilmedi. Hatırladığım kadarı ile “Eğer “ ara başlıklarının altındaki konuları o dönemde çok iyi tanıdığım 2 şirketin çalışanlarından ve de diğer bir şirkette görev yapan iki üç arkadaşımızın verdiği notları dikkate alarak şekillendirmiştim bu yazıyı. Dolayısı ile benim kişisel görüşlerim ve de yaşanmışlarımdan çıkarabileceğim konular bu yazıda madde oluşturmamıştı. Şayet bu hafta içinde vakit ayırıp yazıyı okuyabilirseniz, söyler misiniz? 2020 yılı Ocak ayında ne durumdasınız?
Ey Yöneticiler, Çalışanlarınız Sizi Neden Sevsinler ki?
Ne demiş Dostoyevski “Sevginin Olmadığı yerde akıl da aramayın.” Akıl işyerlerimize ne kadar hâkim dersiniz? Her ne ise, esasa gelelim.
Eğer;
Kurumun işleyişi ve işin yapılışı ile ilgili olarak alınan hiçbir karara çalışanlar ortak edilmiyorsa,
Eğer;
Çalışanları yakından ilgilendiren konularda alınması gereken kararlar kağnı at ile alınıp bir türlü uygulamaya konulamıyorsa,
Eğer;
Sorumluluk verilen personele taşıdığı mesuliyet paralelinde hesap sorulmasına karşın; yüklendiği sorumluluğun karşılığı ödenmiyorsa,
Eğer;
İşlerine geldiği zaman iş kanun öne sürülüp, işlerine gelmediği zaman ise “ sen bilirsin ” denilerek çalışanlara istifa mekanizmasının varlığı en sonunda da iş akdinin feshedilebileceği hatırlatılıyorsa,
Eğer;
Personel ve yönetici adedi açısından sektör şirketlerinin altında personel istihdam ediliyor ve de bu nedenle çalışanlar daha fazla yorgunluk çekiyorlarsa,
Eğer;
Sektörün diğer şirketlerinin personelinden daha fazla çalışıp, bunun karşılığında daha az ücret alıyorlarsa,
Eğer;
Ücret artımı belirlenmesinde personelin beklentilerinin karşılanamamasının mazereti olarak sürekli “yatırımların devam ettiği” hususu öne sürülüyor ve bu nedenle personel artık çalıştığı kurumun yeni işler açarak yatırım yapmasına, büyümesine sevinemez duruma getirilmiş ise,
Eğer;
Çalışan hata yapar mantığına sahip olmayan ve de personelinin arkasında durmayan yöneticiler, en küçük yanlışlıkta hatayı yapan personelin geçmiş hizmetlerini hiç dikkate almadan salt örnek teşkil etmesi açısından üzerini çiziliyorsa,
Eğer;
Şirketten ayrılan personelin çoğu normal sürece ilaveten özellikle ayrılışı aşmasında karşılaştığı uygulamalar nedeni ile kuruma düşman oluyor ve şirket menfaati mazereti ile bu uygulamaları yapanlar el üzerinde tutuluyorsa,
Eğer;
Aynı yılın, aynı ayında işe başlamış ve işbaşı tarihleri arasında 10 ila 20 gün fark olan personele sosyal haklar açısından farklı muamele yapılıyorsa;
Eğer;
Çalışanlar yöneticilerin tüm personele eşit uzaklıkta olduklarına inanmıyor ve de bunun örneklerini sık sık yaşıyorlarsa,
Eğer;
Yönetici seçiminde dikkate alınması gereken kıstaslar yeterince değerlendirilmiyor, yönetici seçiminde adil davranılmıyor ve bunun doğal sonucu olarak yöneticiler çalışanlardan ziyade üst yönetime yakın olmayı tercih ediyorlar ise,
Eğer;
Şirketin ödül yönetmeliği sistemli olarak çalıştırılmıyorsa,
Eğer;
Bir çalışanın, fırsatını bulup üst yönetime ulaşması ve çalışma programından şikayet etmesi halinde, programın tüm detayları ile ele alınarak, menfiliklerin kaldırılması sureti ile yeniden yapılandırılması yerine salt şikayeti aksettiren nüfuzlu personelin durumunun düzeltilmesi cihetine gidiliyorsa,
Eğer;
Çalışanları büyük ölçüde etkileyecek olan “ performans sistemi” konusunda yöneticiler yeterince eğitilmiyor ve de bu konuda yaptıkları hatalarla personelin iş yaşamını riske sokuyorlar ise,
Eğer;
IK Yönetiminin şirketin realitesini ve dinamiklerini iyi okuyamamasına ve çalışanların gündemini takip edememesine rağmen tepe yönetimin de desteği ile uygulamalar ve yönetim tarzı tek adam şovuna dönüştürülmüş ise,
Eğer;
Şirketteki güven dengeleri tamamı ile bozulmuş ve astın üste, üstün ise asta duyması gereken güven duygusu sıfırlanmış ise;
Eğer;
Günlük mesai süreci içerisindeki ara dinlenmelerin verilmesinde çalışanların istirahat etme ihtiyaçları göz önüne alınmıyor ise,
Eğer;
Çalışma programlarının hazırlanması ve fazla çalışma sürelerinin belirlenmesinde çalışanın sosyal yaşamı dikkate alınmıyor ve iş görenler düğmesine basılınca çalışacak bir makine olarak kabul ediliyorlar ise,
Eğer;
Bu gün işe başlayacak olan bir personel, daha bir senesi bile dolmadan kuruluşun standart uygulaması nedeni ile işten ayrılacağını biliyorsa ve de mevzuata uygun olmamasına rağmen bu çalışma şekli salt maliyet nedeni ile ısrarla sürdürülüyor ise,
Eğer;
Sektör yöneticileri ile yapılan konuşmalarda “ hiç kimse bizden düşük maliyetle hizmet üretemez “ denilerek eksik adamla hizmet vermek, sektörün en düşük maaşı ile insan çalıştırmak gibi hususlardan övünme payı çıkartılıyor ise,
Bu çalışanlar sizi neden sevsinler ki? Daha ötesi size neden saygı duysunlar ki?
Yorumlar Tüm Yorumlar (23)