16 Haziran 2025, Pazartesi
Çetin ÖZBEY
Çetin ÖZBEY [email protected]
  • Çok geçmiş olsun. Önce sağlık.
  • İnsanlar yönetilemez değiller vicdan ile cüzdan arasında sıkıştırılıp biat ettirilir ya da süründürülürler. Ne iktidar ne de muhalefet farketmiyor zihniyet değişmedikçe sonuç aynı. Ben bizzat ana muhalefet kökenli biri yüzünden yıllardır işsizim ve dava üstüne dava açıyor kazanıyorum ama değişen birşey yok
  • yanılma ve unutma müstesna. Ne alaka?
  • Epeycedir görüyor ve anlıyoruz ki yazılarınızı ve anlatımınızı şirketlerle ve şahıslarla ilişkilendirmek istemiyorsunuz. Haklısınız. Bırakın okurlar biraz kafalarını yorsunlar. Herkes yazı konularını kendi çalıştığı kurumla ve yöneticileri ile ilişkilendirip düşünüyor. Ne tuhaf ki yazılardaki kalıplar kuruluşlarımızın çoğuna ve yöneticilerine uyuyor. Neticeten yok birbirinden farkları. Varsa da farkları mikronla ölçülür.
  • Giden geleni aratıyor. Nasıl ümitli olabiliriz ki?
  • Giden geleni aratıyor. Nasıl ümitli olabiliriz ki?
  • Yazı ve fıkra çok şey anlatıyor. Keşke bu yazıyı yönetici unvanı taşıyanlar okusalar. Belki kendileri için kapacak bir iki şey çıkartırlar. Böyle yönetici bizim için hayal.

İNSANLAR YÖNETİLMEZ. ŞİRKETİN İŞLERİ YÖNETİLİR.İNSANLARA LİDERLİK YAPILIR.





Evet. İnsanlar yönetilmez, şirketin işleri yönetilir. İnsanlara ise liderlik edilir. Belki sizin yöneticiniz/ yöneticileriniz aşağıda sıralanan vasıflara sahip biridir / birileridir. Ama bir grup çalışanların bu tür yöneticileri hasretini çektikleri de bir hakikat.

Adil olan, insanları ve tüm diğer canlıları seven (Hayvan sevgisinin bile ölçü olduğuna inananlar var), çalışanları misilleme ile karşılamadan, seninle serbest bir şekilde konuşabileceklerini hissetmelerini sağlayan bir tavır sergilemeyi beceren, paydaşlarına ne olursa olsun yalan söylemeyen, iş ilişkisi kurduğu herkese seviyeleri ne olursa olsun kibar davranan, iletişimin yalnız bağlı olduğun üstleri ile

değil, idare ettiği ve sana bağlı olsun veya olmasın iş ilişkin olan herkesle de  konuşmayı ve onları  samimi olarak dinlemeyi içerdiğine inanan, cana yakın bir atmosferi ve ekip çalışması ruhunu teşvik edebilen , çalışanlarını gruplandırmayan ve herkese eşit muamele eden, işlerini iyi yaptıkları zaman



insanlara iltifatta bulunan ve sık sık teşekkür eden , problemli bir çalışanıyla nasıl meşgul olacağını ve birbirinize olan saygınızı koruyarak onu nasıl doğru yola getireceğini bilen, takdir ve teşekkürün dozunu iyi ayarlayabilen , çalışanlarla bireysel olarak ilgilenmeyi ilke edinen, üstlerinin sürekli seni dinlemelerini, sorunlarını halletmelerini ve her düşüncenin mutlak onaylamalarını beklemeyen, işin stresi seni hırçınlaştırmaz ve bundan ötürü yakın çevrenizi menfi etkileyecek hareketlerde bulunmayan, toplulukta bilgi  üstünlüğünü  sık sık ortaya koyacak tarzda konuşmayan, gerek özel yaşamında ve gerekse iş hayatında  örnek davranışlar sergileyen, iyilikle aptallığın birbirinden ayırt edilmesi çok zor olan sınır çizgisini  iyi belirleyebilen ve insanlara kendi hareketlerine uygun davranışlarda bulunan ve de mesleki bilgini zarif ve insancıl davranışlar ile süslemeyi bilerek kendini güncel tutmayı ve hatta yenilemeyi becerebilen ve bunlara ilaveten tüm insani vasıflara haiz bir yöneticiniz olsun istemez misiniz?   

BİR FIKRA İYİ YÖNETİCİ.

Bir çoğunuz mutlak fıkraya dönüşmüş bu anlatımı bilirsiniz. Eski senelerde bunun bir yaşanmış olduğunu biri yazmıştı. Maalesef not almamışım. Biz bunu işyerinde bazı Yöneticileri yok farz edip, onun işlerini de yürüten ve asıl yapması gereken hususları göz ardı eden “Ben bu kuruşun her şeyiyim diyen” tepe yöneticilere ithaf edelim. Böyle bir tanıdığınız var mı? Bilemem.

Büyük Amerikan imalat fabrikalarından birinin yönetim kurulu üyeleri kâr ve zarar hesaplarını incelerken, fabrika müdürünün aylığına takılmışlar ve bu ücretin yüksek olduğunu düşünmüşler. İçlerinden iki kişi seçerek fabrika müdürü denen bu adamın neler yaptığını bir görmelerini ve ondan sonra bu konuda karar verilmesini kabul etmişler.

İki kişilik heyet bir sabah sessizce fabrikaya gitmiş ve fabrika müdürünün odasına girmiş. Gördükleri manzara şu olmuş: Fabrika müdürü elinde kahve fincanı, ağzında purosu, etrafa halka dumanlar yaymakla meşgul. Masanın üstünde ne bir dosya ne bir kâğıt, hiçbir şey yok. Bir müddet kendisi ile oradan buradan konuşan heyet üyeleri, bu müddet zarfında müdürün hiçbir işle meşgul olmadığını ve yalnız birkaç basit telefon konuşması yaptığını görmüşler.

FABRİKA MÜDÜRÜ DEĞİŞİYOR

Heyet aldığı intibadan memnun, idare meclisine “fabrika müdürü denilen zatın yanında bulundukları üç küsur saat zarfında hemen hemen hiçbir şeyle meşgul olmadığını ve bu bakımdan böyle basit bir iş için verilen yıllık 100.000 dolardan en aşağı üçte iki nispetinde bir tasarruf sağlanabileceğini” söylemiş. Tabii fabrika müdürü bu indirmeye razı olmamış, işten ayrılmış.



Yeni maaşla çalışmayı kabul eden birçok istekli arasında bir zat yeni fabrika müdürü tayin edilmiş. Üç aydan sonra idare meclisine gelen imalat istatistiklerinde az, fakat dikkati çekecek kadar bir düşme başlamış. “Fabrika müdürü yenidir, tabii bu kadar acemilik olur” demişler. Altıncı ayın sonunda üretim ve kâr istatistik eğrisi bir hayli düşmüş. Hatalı üretim miktarı ise artmış.

Eski heyet azaları, yeni fabrika müdürünü odasında ziyaret etmişler. Adamcağız kan-ter içinde bir elinde telefon, öteki eli evrak imzalamakla meşgul, başıyla gelenlere oturmalarını işaret etmiş. Gelen giden o kadar çok ki, adamla doğru dürüst konuşmaya bile imkân olmamış. Fakat heyetin kanaati şu olmuş: “Böyle canla başla çalışan bir adam başta olduğu müddetçe işlerin düzelmemesi için hiçbir sebep yoktur, biraz daha bekleyelim.”

Sene sonu gelmiş, her zaman kâr eden fabrikanın bilânçosu zararla kapanınca idare meclisi azaları birbirine girmişler ve işi yeniden incelemeğe başka bir heyeti memur etmişler. Yeni heyet müdürün odasına değil fabrikaya gitmiş ve iş başında bekleyen insanlar görmüş, sebebini sormuş. Aldıkları cevap şu: “Hususi bir döküme başlayacağız. Fabrika müdürü ben gelmeden başlamayın dedi, biz de bekliyoruz. Her halde elektrik atölyesinden bir türlü ayrılmaya vakti olmadı.”

USTABAŞI ANLATIYOR

O sırada gözleri, yaşlı bir ustabaşına ilişmiş. Adamı şöyle bir kenara çekmişler ve fabrikanın eskiye nazaran daha fena çalışmasının sebeplerini sormuşlar. Yaşlı ustabaşı içini boşaltmak ihtiyacını uzun zamandır hissetmiş olacak ki, “Baylar” demiş:

Eski müdürümüz teferruatla uğraşmaz, ileriye ait planlar yapar, işi bize bırakır, biz de normal zamanlarda onu rahat bırakırdık. Ani, içinden çıkamayacağımız olağanüstü bir problemle karşılaştığımız zaman ancak ona başvururduk ve o zaman da bilirdik ki o bizim bu sorunumuzu çözecek. O hakiki fabrika müdürü idi. Güler yüzlü idi. Purosunu içer, bizimle şakalaşır, fakat hepimiz için düşünürdü. Şimdiki müdür de çok dürüst, iyi niyet sahibi, hatta çok daha çalışkan bir adam. Fakat o hiçbirimize inanmıyor, her işin kendisi tarafından görülmesini istiyor. Yani o bizim yerimize ustabaşılık yapıyor. Tabii biz de amele çavuşu mertebesine düşüyoruz. Haydi neyse buna da aldırmayalım ama fabrika müdürlüğü boş kalıyor. Elinde purosu ileriyi görmeğe çalışan, tedbir alan, düşünen adamın yerinde bugün kimse yok.”

Eski fabrika müdürünü tekrar oraya getirmek isteyen yönetim kurulu, bir senelik acı tecrübesinden sonra 100.000 USD yerine 150.000 USD aylık ücret ödeyerek onu ancak gelmeye razı edebilmiş.

İNSANLAR YÖNETİLMEZ. ŞİRKETİN İŞLERİ YÖNETİLİR.İNSANLARA LİDERLİK YAPILIR.

Yorumlar Tüm Yorumlar (14)

Pilot ~ 5 gün önce
Çok geçmiş olsun. Önce sağlık.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP PİLOT ~ 4 gün önce
ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM SAĞ OLUNUZ.
Aksine ~ 6 gün önce
İnsanlar yönetilemez değiller vicdan ile cüzdan arasında sıkıştırılıp biat ettirilir ya da süründürülürler. Ne iktidar ne de muhalefet farketmiyor zihniyet değişmedikçe sonuç aynı. Ben bizzat ana muhalefet kökenli biri yüzünden yıllardır işsizim ve dava üstüne dava açıyor kazanıyorum ama değişen birşey yok

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Neden müstesna ~ 9 gün önce
yanılma ve unutma müstesna. Ne alaka?

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Sayın Yazar ~ 9 gün önce
Epeycedir görüyor ve anlıyoruz ki yazılarınızı ve anlatımınızı şirketlerle ve şahıslarla ilişkilendirmek istemiyorsunuz. Haklısınız. Bırakın okurlar biraz kafalarını yorsunlar. Herkes yazı konularını kendi çalıştığı kurumla ve yöneticileri ile ilişkilendirip düşünüyor. Ne tuhaf ki yazılardaki kalıplar kuruluşlarımızın çoğuna ve yöneticilerine uyuyor. Neticeten yok birbirinden farkları. Varsa da farkları mikronla ölçülür.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
cvp neden müstesna ~ 9 gün önce
Arkadaşım. Hastaneden yeni çıktım. Ameliyat sonrası evde yatıyorum. Yazıyı ve görselleri bu durumda yazdım / yaptım. Bir hata yapmışsam affola demek istedim. Anlayacağınızı zannetmiştim.
Pilot ~ 8 gün önce
Sevgili Yazar, siz bu köşelerde algı operayonunda bulunmuyor musunuz? Algı ile insanlaraın düşünce ve davranışlarına yön verilmiyor mu? Yani siz insanların üzerinde bir baskıda bulunmuyor musunuz? Bu baskı ile onları "sizin" belirlediğiniz bir noktaya itmiyor musunuz?
CVP PİLOT ~ 7 gün önce
HİTABINIZ BENİ ŞAŞIRTTI. YİNE DE SAĞ OLUNUZ. SİZİN OKURLARIN BENİM YAZIMDA KURDUĞUM BASKI İLE İTMEK İSTEDİĞİM NOKTAYA GİDECEKLERİNİ NASIL DÜŞÜNEBİLDİĞİNİZİ ANLAYAMADIM. BUNU NASIL HİSSETTİNİZ ACABA? VEYA BEN NEDEN HİSSEDEMİYORUM?
Pilot ~ 6 gün önce
Rica ederim Sevgili Yazar, ama neden şaşırıyorsunuz ki? Etki tepkiyi doğurmuyor mu? Daha önceki yazılarınızda sergilediğiniz etkiye hakkınız olan tepkiyi almıştınız.  Şimdiki de bundan çok farklı değil.  Dikkat ederseniz sizin eylemlerinizden bahsediyoruz. Benim hislerimden ve o hislere göre kişilerin ne yapacaklarından değil. Keza onların ne yapacaklarını bilemeyiz. Özgür iradelerine göre, o onların meselesi. 
PİLOT'A ~ 6 gün önce
Bu ara anlayışım kıt. Hastaneden yeni çıktım. Ameliyatlıyım. Evde yatıyorum. Zor kavrıyorum. Daha sonra cevaplayacağım.
Çetin Bey, ~ 9 gün önce
Giden geleni aratıyor. Nasıl ümitli olabiliriz ki?

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Çetin Bey, ~ 9 gün önce
Giden geleni aratıyor. Nasıl ümitli olabiliriz ki?

Yanıtla

Kalan karakter 1000
sn.yazar ~ 9 gün önce
Yazı ve fıkra çok şey anlatıyor. Keşke bu yazıyı yönetici unvanı taşıyanlar okusalar. Belki kendileri için kapacak bir iki şey çıkartırlar. Böyle yönetici bizim için hayal.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP SN. YAZAR ~ 9 gün önce
HERHALDE BENİM YAŞIMDA DEĞİLSİNİZ.YAŞAMDA BAZEN HAYALLER GERÇEKLEŞİYOR.ÜMİTSİZLİĞE KAPILMAYIN.

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000