HAVA-SEN 2024 yılı “kokpit Yorgunluk anketi “sonuçlarını açıkladı. İnternette okudum ve “Güzel ve yapılması elzem olan bir çalışma kutluyorum.” yorumunu yazdım. İçimden inşallah tedbir alacak insanlar görür ve harekete geçeri de geçirmedim değil. Sonra da aklıma konunun bugüne kadar sütunlara ne denli sıklıkla taşındığı geldi.
Sonraki gün bir telefon aldım. Gizli bir numara ve tanımadığım bir ses bana HAVA-SEN’ in duyurusunda yer alan “Kazaların nedeni ve dersler” bölümü anketörler tarafından sonuçların çarpıcılığını sağlamak için yazılmış, bunu da not alın” vb. bir sözle seslendi. Ve telefonu hemen kapattı. Fondaki sesler, aramanın bir havalimanından yapıldığı intibaını uyandırıyordu sanki. Arayan Hava-Sen’e mi muhalifti, anketi salt görev yaptığı şirketle mi ilişkilendirdi? Kim bilir. Her ne ise anketin sonuçlarını bu konuda tedbir almayan yönetimlerle, yöneticilerle ilişkilendirmek tabii ki doğru bir yaklaşım. Akıl sonradan ah çekmek için değil, düşünüp tedbir almak içindir derler ya. Doğrusunu isterseniz o ana kadar bu konuyu yazıya dökmeyi düşünmemiştim.
HAVA-SEN’ e Hangi Havayollarının Pilotları Üye: Malum HAVA-SEN Sendikasında THY, Pegasus ve SunExpress başta olmak üzere hemen hemen ülkemizin tüm Havayollarından üye olan pilot var. Ancak hem sendikanın doğum yeri olması hem de THY’ de görev yapan kokpit personelinin diğerlerinin toplam sayısından fazla olması nedeni ile takdir edersiniz ki ağırlık THY’ de. Ancak anket HAVA-SEN’ e üye olsun olmasın tüm uçucuların, bir adım öte uçakla seyahat eden herkesin konusu. Havacılık zincirinin tüm halkalarını ve yolcuları ilgilendiriyor.
HAVA-SEN yapılan bu anketin nedenini “pilotların uçuş operasyonları sırasında yaşadıkları yorgunluk seviyelerini tespit ederek yorgunluğun uçuş emniyeti ve iş performansı üzerindeki etkilerini incelemek ve elde edilen verilerle yorgunluğun yaygınlığını derecesini ve potansiyel sonuçlarını ortaya koyarak ilgililerin proaktif önlemler almasını teşvik ederken, yorgunluk kaynaklı risklerin azaltılması ile pilotların çalışma koşullarının iyileştirilmesi ile birlikte uçuş emniyetinin artırılması için bilimsel bir temel oluşturulması” olarak açıkladı.
Konuyu yalnız Fiziksel yorgunluk açısından değerlendirmemek gerekir. Fiziksel yorgunluğun yanında zihinsel yorgunluk var ve de önemlidir. Kaptan, 2920 sayılı kanun ve OM PART-A gereği uçuşun emniyeti açısında her türlü sorumluluğa ve yetkiye sahip. Hatta özel (durumlarda yazılı basılı her türlü kuralın dışında karar alıp uygulayabilirler. Sizce yeni nesil kaptanlar bu yetki ve sorumluluklarını tam olarak kullanabiliyorlar mı? Elin beş parmağı aynı değil.
Bu arada 2025 Ocak ayında “HAVA-İŞ Sendikası, pilot yorgunluğunu akademik olarak incelemek için Gebze Teknik Üniversitesi ile bir protokol imzaladığı internette yer almıştı. Bu iş birliği kapsamında, yorgunluk nedenleri bilimsel olarak analiz edilecek ve sonuçlar geniş bir paydaş kitlesiyle paylaşılacak.” deniliyor Sonuçları bekliyor olacağız.
HAVA-SEN Anketinde Kullanılan SAMN PERELLİ Programı Nedir? HAVA-SEN üyelerinin hepsinin uçucu olması nedeni ile yorgunluklarının nasıl ölçümlendiği bilgisine mutlak sahiplerdir. Havayollarının Uçucu olmayan mensupları için SAMN- PERELLİ yedi seviyeli yorgunluk ölçeği ile ilgili kısa bir bilgi sunmakta fayda var. SAMN- PERELLİ: Bireylerin yorgunluk seviyelerini değerlendirmek için kullanılan bir ölçek olup, yorgunluk algısını 1'den 7'ye kadar olan sıralama ile ölçer. Bu ölçek, 1'in "Tamamen uyanık" ve 7'nin "Tamamen bitkin" olduğu bir dizi durum tanımını içerir. Yorgunluğun çeşitli durumlarda ve süreçlerde nasıl hissedildiğini anlamaya yardımcı olur.
CARMEN Programı Nedir? Kısa Tanıtımı: Boeing'in Carmen Programı ise havacılık sektöründe uçuş operasyonlarını optimize etmek için geliştirilmiş olan bir yazılım çözümü. Bu program, veri analizi ve yönetimiyle uçuş planlaması, navigasyon ve operasyonel verimlilik artırma konularında çalışıyor. Tüm dünyada kullanılan en geniş pazara sahip bir program olan Carmen’ e sektörümüzde de sahip olan havayolumuz mevcut. 2006 yılında bu programı satın almak için 7 Milyon Doların üzerinde ödeme yapıldığını duymuştum. 5 Modülden oluşan bu programda insani faktörler eksik. Alınmamış. Zira onun için üretici firmaya + 1 Milyon USD daha fazla ödeme yapılması gerekiyormuş. Normal işleyişte tüm pilotlar sisteme bir sonraki ay için kendilerine uygun uçuşu girip boş gününü bizzat ayarlarken uçuşlarını gönüllü olan başka bir pilotla ile değiştirebilecek ve de sistem bunları optimumda birleştirerek ana fonksiyonunu yerine getirir. Ancak programda insani faktörlerin yer aldığı beşinci modülün eksikliği nedeni ile sistem optimum birleştirme fonksiyonunu yerine getiremiyor ve bu durumda birçok şeyin (?) sisteme manuel girilmesi gerekiyor. Ve de sonuç meydanda. Çok kimse şikayetçi. Günah keçisi ise havayolunun ekip planlama görevini yürüten çalışanları.
Pilot Yorgunluğu Dünyanın Birçok Ülkesinin Havayollarında Yaygın Olan Bir Konu. Gerilere gidip internet kayıtlarına bakınca bu konu ile ilgili birçok haberin yer aldığı örnekleri ile görülecektir. Hal böyle iken kime, neye hizmet ettiğini bilmeyen bir insanımsı yaratık, dünya bu konuyu tartışırken HAVA-SEN’ in anket sonuçlarında yer alan “kazaların nedeni ve alınacak olan dersler” bölümlerinin anketörler tarafından yazıldığını ifade edecek kadar saçma bir kurgu ile seslenebiliyor. Bu zat isterse HAVA-SEN’ in raporunu okumasın. Kendilerine Havacılık Tıbbı Derneğinin “Yorgun Pilot- Tehlikeli Pilottur “başlığı altında yaptığı Türk Sivil Havacılık Pilotlarının 2022 yılı Yorgunluk Anket sonuçlarına bakmasını öneriyorum. Bakın bakalım sonuç farklı mı? İnternette bu konuda yer alan 2015 yılına kadar geri giden yazıları da okuyabilir. Her ne ise bu sivri zekanın merakını giderelim: HAVA-SEN’ in anket sonuçlarında dile getirilen kazalara ilişkin bilgi ve resmi raporları nerede bulabileceklerini söyleyelim. İnternetten kendileri arayıp bulsun.
HAVA-SEN Anket Sonuçlarında Yer Alan Uçak Kazaların Resmi İnceleme Raporları:
1. COLGAN AİR FLİGHT 3407: Tarih: 12 Şubat 2009- Yer: Buffalo, New York, ABD- Özet: Pilotların yorgunluğu ve hatalı reaksiyonları nedeniyle meydana gelen kazada, Bombardier Dash 8-Q400 tipi uçak, kötü hava koşulları altında yaklaşma sırasında kontrolden çıkarak düştü. Kaza Bilgileri: Colgan Air Flight 3407- Wikipedia Resmi İnceleme Raporu: NTSB Raporu: Colgan Air Flight 3407
2. KOREAN AİR CARGO FLİGHT 8509- Tarih: 22 Aralık 1999- Yer: Londra, Birleşik Krallık Özet: Yorgunluk ve hatalı kokpit prosedürleri, uçağın yönlendirme sistemindeki sorunu fark edememesine neden olmuş, uçak kalkıştan kısa süre sonra düşmüş. Kaza Bilgileri: Korean Air Cargo Flight 8509- Wikipedia - Resmi İnceleme Raporu: AAIB Raporu: Korean Air Cargo Flight 8509
3. AMERİCAN AİRLİNES FLİGHT 1420- Tarih: 1 Haziran 1999- Yer: Little Rock, Arkansas, ABD Özet: Uzun uçuş süresi nedeniyle pilotların yorgun olduğu tespit edilmiştir. Hızlı iniş ve hava durumu faktörleriyle birleşen pilot hataları sonucu uçak pistten çıkmış ve kazaya sebep olmuştur. Kaza Bilgileri: American Airlines Flight 1420- Wikipedia Resmi İnceleme Raporu: NTSB Raporu: American Airlines Flight 1420
4. FLYDUBAİ FLİGHT 981: Tarih: 19 Mart 2016- Yer: Rostov-on-Don, Rusya- Özet: Uçuş sırasında pilotların uzun süre uyanık kalmaları nedeniyle yorgunluk seviyelerinin kritik düzeye ulaştığı belirlenmiş. Bu durum, karar alma süreçlerinde hatalara ve sonunda uçağın yere çakılmasına neden olmuştur. - Kaza Bilgileri: Flydubai Flight 981- Wikipedia Resmi İnceleme Raporu: IAC Raporu: Flydubai Flight 981
Anket sonuçlarının anlatılması toplamda 15 sayfadan oluşuyor. Bu köşeye tüm anlatımı ve grafikleri yerleştirmek mümkün değil. İnsanlarımızın okumayı fazla sevmedikleri gerçeğinden hareketle HAVA-SEN’ in anket sonuçlarını daha anlaşılabilir bir şekilde ortaya konulmasını tercih ettiğimi hoşgörüye sığınarak ifade etmek isterim. Bunları tek bir tabloda toplayıp sizlere sunmayı istedimse de beceremedim. Anketi sizlerin inceleyeceğiniz noktasından hareketle sizlere öneriler ve iyileştirme alanları ile ilgili seslenmek istiyorum.
UÇUŞ SÜRESİ SINIRLAMALARI: (FLIGHT TİME LİMİTATİONS) Avrupa’nın büyük bir bölümünde gece uçuşları sınırlı. Birçok havalimanı gece kapalı. Bizde uygulanan sistemin pilot yorgunluğunu artırdığı açık. Çözüm, SHGM ve sektördeki paydaşlarının Türk Sivil Havacılığına özel FTL düzenlemesi geliştirmeli ve gece 00.00/05.00 arasındaki uçuşları için yeniden planlanma yapılmasında fayda var.
YORGUNLUK YÖNETİM SİSTEMLERİNİN GELİŞTİRİLMESİ: Konu ile ilgili olarak tüm havayollarını kapsayan sistemli bir iyileştirme çalışması yapılması bir ihtiyaçtır. Pilotların uçuş ve dinlenme programlarının yeniden düzenlenmesi gereklidir
UÇUŞ PLANLAMASINDAKİ DİNLENME SÜRELERİNİN ARTIRILMASI: Dinlenme sürelerinin yetersizliği pilotların yorgunluk seviyelerini haliyle artırıyor. Kısa yatılar ve arka arkaya yapılan uçuşlar yorgunluk seviyesini artırmakta. Pilotların fizyolojik ve sosyal ihtiyaçları dikkate alınarak bu hususlar yeniden yapılandırılmalıdır. Karmaşık rotaların yeniden planlanması arasında zaman dilimi farklılıklarından kaynaklanan sorunlara dikkat edilmesi önemlidir.
GECE UÇUŞLARINDA UZUN GÖREV SÜRELERİNİN AZALTILMASI: Gece uçuşlarında yorgunluk seviyesinin arttığı malum. Bu uçuşların ya sayısı azaltılmalı veya dinlenme süreleri artırılmalı. Görev süreleri sınırlı tutulmalı ve gerekirse daha fazla ekip kullanılarak belirtilen hususlar yeniden dengelenmelidir.
ORGANİZASYONEL VE OPERASYONEL DEĞİŞİKLİKLER: Pilotların kendilerini yorgun hissettikleri zamanlarda görevden çekilme (Unfit to Fly) haklarının korunması ve desteklenmesi tüm havayollarında uygulanmalı ve bu durumda pilotların karşılaştıkları cezalandırıcı tutumların uygulamalardan kaldırılması için şirket kültüründe ve yönetmeliklerinde değişiklik yapılması gereklidir. Pilot yorgunluğunu deklare etmekten çekinmemelidir.
SONUÇ: (Sonuç Maddesi aynen rapordan alınmış olup kısaltılmamıştır) Bu öneriler Türk Sivil Havacılık sektöründe yorgunluk yönetimi ve uçuş emniyetini artırmaya yönelik önemli adımlardır. Yorgunluğun sistematik bir şekilde ele alınması hem uçuş operasyonlarının etkinliğini hem de pilotların refahını artıracaktır. Şirketlerin bu yönde proaktif yaklaşımlar benimsemesi uzun vade de daha emniyetli kazançlı ve sürdürülebilir bir uçuş operasyonu sağlayacaktır.
Evet, adım attıkça yazı konusu akla ramak kala olaylarını getiriyor. Acaba bizde yaşanan ramak kalaların içerisinde pilotların yorgunluğundan kaynaklanan yaşanmışlar var mı?
Malum, Sivil havacılıkta "ramak kala olayı", ciddi bir kazaya veya tehlikeye yol açabilecek bir olayın son anda önlenmesi veya gerçekleşmemesi durumudur. Bu tür olaylar, hava trafik yönetimi, uçak sistemleri, mürettebat hataları, yolcu davranışları veya hava koşulları gibi birçok farklı faktörden kaynaklanabilir.
Ramak Kala Olaylarının Önemi: Bu tür olayların bildirilmesi, raporlanması ve analiz edilmesi, ileride meydana gelebilecek kazaları önlemek için kritik öneme sahiptir. Havacılık sektörü, bu olaylardan ders çıkararak güvenlik kültürünü geliştirir ve benzer hataların tekrar yaşanmaması için gerekli önlemleri alınır.
RAMAK KALA OLAYI HAVAYOLU İÇİN BİR İKAZ VE BİR EĞİTİM İHTİYACI GÖSTERGESİDİR: Yazımızın konusuna bakınca ve de okuduktan sonra Hava-Sen’in anket sonucunda özetlenen hususlarda hemfikir iseniz, bir anlamda ikaz yerine geçmesi gereken bu anlatım kimlere yapılmaktadır? Pilotlara mı? Yoksa belirtilen uygulamaları gözden geçirip uygulamaları yeniden çerçevelendirecek olan yöneticilere mı?
04.Temmuz 2022 günü saat 21.52’ de bu konu ile ilgili olarak THY YK Başkanı Ahmet Bolat ile özel (WhatsApp) bir yazışmam olmuştu. Bu tür özel yazışmaları bugüne kadar hiç yayımlamamış isem de konunun önemi ve sonunda adı geçen tepe yöneticinin konuya hassasiyetle eğildiğini anlayarak rahatlamış olmamdan ötürü bu paylaşımı yapmakta bir sakınca görmüyorum. Umarım yazdığım yazılar nedeni ile şahsıma karşı düşünce ve davranışları hayli değişmiş olan Bay Bolat bu konuda, perhizi bozmamdan ötürü kusuruma bakmazlar. Sonuçta Bay Bolat bu yazışmada konuya yakın ilgisini ve hepimizi sevindirecek çalışmasını duyurmuştu.
Çetin Özbey “Ahmet Bey, Son bir aydır, THY’ nin necip personelinin şirkete karşı duruşlarını kaza kırım ihtimalini dile getirerek ortaya koymakta olduklarını üzüntü ile görmekteyim. En son olarak Airporthaber’ e yorum olarak gönderilen bu tür bir yorumu yapan okura bu konuyu Genel Müdüre ve size götürmelerini eğer ifadeleri doğru ise müteşekkir kalacağınızı da belirterek önerdim. Tabii ki yapmayacaktır.
Ancak bunun dışında aldığım bir bilgi ile konunun ne denli ciddi olduğunu daha iyi kavradım. Hele hele anlatılanların teyidini alınca konuyu köşeme taşımak yerine, yazılı basında yer almadan size duyurmanın daha yerinde olacağına inanıyorum. Malum basın kötü haberlere hemen müşteri olur.
Tarafınızca da bilindiği üzere Pandemi döneminde pilotlar uzun bir süre evden eğitim yaptılar. Bunu iş yerinde yapılan eğitimlerle mukayese etmek beni aşar. Ancak aynı konuda genel kanaat bu süreçte eğitimin sekteye uğradığı yönünde.
Malum havayolları da dâhil olmak üzere değişik sektörlerde yaşanan Ramak Kala vakalar sonrasında BÜLTEN ve DUYURULAR hazırlanarak olası tekrarlanmaların / kazaların önüne geçmeye çalışılmakta olduğu bilinmektedir. Bu konu deniz yolları içinde, büyük restoranlar için de aynı. Sizden istirhamım THY’ nin “Ramak Kala duyurularını” incelemeye almanız. Bu size “Ramak Kala “olaylarının yalnız THY’ de değil yabancı havayollarında da vuku bulan kaza ve kırımlarla ilişkilendirilip, ilişkilendirilemeyeceğini görmenizi de sağlayacaktır. Bu değerlendirme sonucunda uçucu personelimizin (şayet varsa) eğitim eksikliğini ve de hangi konuların, pilotların eğitim programına alınmasının gerektiğini görebileceksiniz. Ve de bu çalışma size konuyu daha ilerilere taşıma farkındalığı yaratacaktır. Bu seslenişimi fazlası ile ciddiye almanızı temenni ediyorum. Allah Türk Hava Yollarımızı kaza ve kırımdan korusun.
Bu not üzerine Bay Bolat o günlerde vuku bulan Ramak kala olaylarını tek tek sıralayarak konunun takiplerinde olduğunu bir anlamda göstermiş oldu. (Uzun olması nedeni ile aynen yayımlamıyorum)
Ahmet Bolat: Yazıyı tekrar okuyunca zaten detaylı olduğunu gördüm. Ben de Allah korusun bu konuda zaten tetikteydim. Bu konuda çok hassasım. Yukarda saydığım olaylar hakkında detaylı çalışma istemiştim. Yeniden ele alacağım. Ayrıca size de teşekkür ederim. Gelen arkadaşlar bana da detaylı e-mail atabilirler. Ya da direk gelebilirler. Bir tane THY'miz var. Yukarda saydığım olaylar hakkında detaylı çalışma istemiştim. Ayrıca ben siz biz yok THY konusunda. Hepimizin markası. Şu politik ortamda belki de ortak en önemli birleştirici paydamız.
Bu yazışmayı takiben Bay Bay Bolat beni aynı anda telefonla aradı. Ve konudaki hassasiyetini ve çalışmalarını biz kez daha şifahen vurguladı. Tabii ki konuşmak, anlatmaktan daha kolaydı. İsterdim ki o ifadeleri yazılı olsun ve de hazır perhizi bozmuşken onları da sizlere nakledebileyim. Eminim ki sizlerde yaklaşımın ciddiyetinden ötürü memnun olur ve şayet mevcut ise endişeleriniz azalırdı.
AKIL SONRADAN AH ÇEKMEK İÇİN DEĞİL, DÜŞÜNÜP TEDBİR ALMAK İÇİNDİR.
Okuyanların gördükleri gibi yazının baş kısmında hiçbir şahsi görüşüm yer almıyor. Okurlara yalnız bir iki paragraf genel bilgiye ilaveten yapılan anketin sonuç bölümü ile ilgili bilgi sunmakla yetindim. Ancak bu anket sonuçlarında belirtilen hususların bir RAMAKKALA olayına sebebiyet verip vermeyeceğini sorgulamak ve bu konu ile söz konusu anketi ilişkilendirmek kişisel görüşüm. Katılmayabilirsiniz. Temenni ederim ki yanılıyor olayım. Konu hakkında görüşlerine başvurduğum pilotlardan görev yaptıkları havayolunda söz konusu şikayetlere yol açacak uygulamaların bulunmadığını söyleyenler olduğu gibi, konunun ağırlıklı mevcudiyetinden bahsedenler de oldu. Aynı havayolunda aynı görevi yapan insanlardan aynı hayati konuda birbirine ters iki görüş. Kimileri ise beni HavaSen’ in kaç üyesinin olduğunu bilip bilmediğimi sorgulayarak cevaplamayı tercih ettiler. Sonuç olarak pilot zümresinde beklemediğim (beklenmemesi gereken) ikilemlerin yaşandığını da gördüm. Bu konuda yapılacak olan anket sonuçlarının, anketör konumundaki sendikaya veya etkin olan başka görüşlere göre değişkenlik arz edeceğine inanmak istemiyorum.
Bay Bolat’ dan istirhamım ise yukarıda yer alan paragrafta da belirttiğim üzere Sivil Havacılık sektörünün en büyük şirketinin tepe yöneticisi olmaları ile ilgili. Konu ile ilgili olmak tüm hava yolları patronlarının olduğu üzere kendilerinin de işi. 2022 Temmuz ayındaki ifadeleri bana bu hayati konu ile bugünde ilgileneceklerini söylüyor.
Ahmet Bolat Bey “Avrupa’ nın en yi havayolunun” Yönetim Kurulu Başkanına yakışanı yapacaktır.
Türk Sivil Havacılığının ve diğer ülkelerin tüm havayolları ile sn. yolcularına emniyetli uçuşlar diliyorum. Allah hepsini kaza ve beladan korusun.
Yorumlar Tüm Yorumlar (21)