İstanbul’un kalbinde sessizce büyüyen bir dev var...
Adı: Sabiha Gökçen Havalimanı
Havalimanının ilk terminali olan 24.000 metrekarelik Terminal 1 ile mevcutta kullanılan 238.600 metrekarelik Terminal 2, 2.400 metrekarelik bir köprü vasıtasıyla birbirine bağlanacak. Çelikten.
Sadece yolcu değil, vizyon da taşınıyor.
Terminal 1 ve terminal 2 birlikte, 47 milyon yolcu kapasiteli olacaklar. Yani, neredeyse bir ülke nüfusu.
Daha bitmedi.
Terminalin önündeki otopark büyütülüyor. 4 bin 517 araç kapasitesi 5 bin 543’e çıkıyor. Diğer terminalinki de bin 29 araç kapasitesine ulaşıyor. Toplam 6 bin 752 araçlık otopark…
Her şey hesaplı, her şey planlı.
Projeler 7/24 çalışıyor. Uçaklar inip kalkarken, vinçler de inip kalkıyor. Yolcu konforu artıyor, terminal büyüyor, hizmet gelişiyor. Helal Olsun.
Peki ya Türk Hava Yolları?
O da büyüyor!
Ama kârı düşerek.
Geçen yıl aynı dönemde 37.3 milyar TL net kâr açıklamışlardı, bu yıl sadece 25 milyar TL. Yüzde 33 düşüş. Sebep? Net parasal pozisyon kaybı: 100 milyar TL.
Evet, yüz milyar TL.
Yani yolcular uçuyor, uçaklar uçuyor, gelir uçuyor, ama para düşüyor.
Satışlar artmış mı? Artmış.
Brüt kâr artmış mı? Artmış.
FAVÖK yükselmiş mi? O da yükselmiş.
Ama kâr? O aşağıda.
Nereye gitti bu para?
Kimse bilmiyor.
Ya da biliyor da kimse söylemiyor.
Koskoca Türk Hava Yolları, tarihinin en büyük gelirlerinden birini elde ediyor... ama kâr yok. Kabinden gelir sızıyor, kimse farkında değil. Uçaklarda havlu eksilse kokpit duyar, ama muhasebedeki delik rüzgar gibi: görünmez.
TGS ne yapıyor bu sırada?
Onlar başka bir boyutta.
Sınavları dijital ortama taşımışlar. Sivil Havacılık onaylı dijital sistem. Ne kağıt var, ne kalem. İsraf sıfır. Hata yok. Şeffaflık var.
TGS sınavda kağıt kullanmazken, THY parada iz bırakmadan kaybediyor.
Düşünün...
Bir yanda büyüyen, dijitalleşen, çevreci bir hizmet modeli.
Diğer yanda, büyüyen zarar, küçülen kâr.
Yeni uçaklar geliyor, yolcu sayıları artıyor.
Ama kâr küçülüyor.
İşte Türk usulü kalkınma.
Emeği geçen herkesi kutluyorum...
Ama dikkat diyorum.
Uçuyorsun, ama nereye?
Gittiğin yön mühim.
Yoksa bir bakmışsın...
Geldiğin yere iniyorsun.
Haftaya görüşmek üzere.
Sevgiyle kalın.
Serdar BAŞAĞAOĞLU
Yorumlar