Haftanın sözü
İyi bir personel hakkını, görevi ve
Onu yapış şekli ile ölçebilen insandır.
La Cordaire ( Versiyon )
La Cordaire’in yukarıdaki sözü ve bu sözün bir versiyonu olan aşağıdaki deyiş hem çalışana hem de iş yeri patronuna uyan, güzel, ideali yansıtan doğru bir söz.
“ İyi bir işveren yanlarında çalışan personelin haklarını onların görevleri ve onu yapış şekilleri ile ölçebilen insandır.”.
Evet; aynı havalimanında, aynı şartlarda hizmet üreten, aynı güneşin ısıttığı beton zemin üzerinde teçhizat ve uçak peşinde koşuşturan, yükleyen, boşaltan, terleyen, her biri değişik tür yolcuların sinirlerini boşaltmak ve sitemlerini cevaplamak durumunda olan, hizmet sonrası havalanan uçağın arkasından dua edercesine bakan, ayrı ayrı şirketlerde çalışan üç insan düşünün.
Bu üç görevlinin çalışma yeri ve şartları aynı, veya çok benzer. Ancak, her işveren tarafından bu insanlar için belirlenen ücret ve sosyal haklar farklı.
Ve bunlar da çalışanlarca yeterli görülmüyor.
Sizce bunu aç gözlülük veya tatminsizlik vb. kelimelerle izah edebilmek mümkün mü? Ve ya; “İstemenin sonu yok, ne versen bunlar fazlasını isterler ” diyerek çalışana bu konuda sırt dönmek ve “kimse kimseyi zorla çalıştırmıyor, işe girerken şartları söylemiştik” ifadesi ile yabancısı olmadığımız, sığ görüşü en çirkin şekilde ortaya koymak yeterli bir cevap sayılabilir mi sizce?
Tabii ki ilk bakışta bu üç insan, kendi durumlarını diğer iki şirket çalışanlarına sunulan imkânlar ile kıyaslayacaklardır. İster fakir, ister orta halli veya zengin fark etmez bu karşılaştırmayı yapmak insanoğlunun yapısında var.
Bu girişten sonra sizler bu karşılaştırmayı Havalimanında hizmet sunan üç yer hizmetleri kuruluşu çalışanlarının maaşlarını esas alarak yapacağımı zannedeceksiniz herhalde.
Bu karşılaştırmayı Havas, Çelebi ve TGS ücretlerini birbiri ile kıyaslayarak yapmayacağım. Esasen tüm şirketler diğer şirketlerde muadil unvanla görev yapan çalışanın aylık ücreti ve sosyal hakları hakkında fazlası ile bilgi sahibi. Kim kimden % 20, kim kimden % 30 daha az veya daha fazla kazanıyor, Herkes bunu biliyor dolayısı ile bu bilgiler bir sır değil artık.
Şimdi konunun geneline bakalım. Üç güzide Yer Hizmeti kuruluşumuz var. Bu kuruluşlarımızın aynı unvanlı çalışana, şirkete girdikleri zaman vermeyi uygun gördüğü aylık brüt ödemeyi bir yıllık süre için alt alta yazıp toplayarak sonucu üçe bölelim. İnsan Kaynakları hesaplamalarını bir türlü kavrayamayan Çetin Özbey’in unutma ve yanılma payı diyerek bu ortalama ücreti belirli bir yüzde ile artıralım Ortaya çıkan bu ortalama brüt ücreti nete çevirelim. Bir senelik süre için hesaplanan aylık net maaş tutarını toplayıp, on ikiye bölünce o unvan için ağırlıklı ortalama diye ifade edilebilecek bir net ücretin şekillendirilebilmesi mümkün. Tabii ki şirketlerin tüm personele yaptığı ikramiye vb. yan ödemelerde belirtilen meblağın içinde.
a. Yukarıdaki hesaplama şekli ile üç firmamızın işe yeni giren Yolcu hizmetleri personeline yaklaşık 1732 TL brüt / ay ücret ödediğini varsayalım. Bu bedelin nete çevrilmesi ve yıllık toplam tutarın on ikiye bölünmesi halinde personelin bir takvim yılı olan süre de, her ay alacağı maaşın ağırlıklı ortalamasının yaklaşık 1363 TL / ay / net olduğu görülüyor. .
b. Yine aynı hesaplama şekli ile üç firmamızın işe yeni giren işçi personeline ortalama 1317 TL brüt / ay ücret ödediğini varsayalım. Bu bedelin de nete çevrilmesi ve yıllık toplam tutarın on ikiye bölünmesi halinde personelin bir takvim yılı olan süre de, çalışanın her ay alacağı maaşın ağırlıklı ortalamasının 1004 TL / ay / net olarak hesaplanması mümkün. .
c. Yine aynı şablona uygun hesaplama paralelinde üç firmamızın istihdam ettiği işe giriş ve maksimum ödeme bareminde bulunan Yolcu Hizmetleri personelinin ücretlerinin her baremde çalışan personel adedine bölünmesi ile şekillendirilen ağırlıklı / ortalama ile Yolcu hizmetleri personeline yaklaşık 2289 TL brüt / ay ücret ödenmiş olabileceğini varsayabiliriz. Bu bedelin nete çevrilmesi ve yıllık tutarın toplanarak on ikiye bölünmesi halinde personelin bir takvim yılı olan süre içinde her ay alacağı maaşın yaklaşık 1657 TL / ay / net olduğunu ifade edebiliriz.
Bir kısım arkadaşlarımızın hesaplamada üç firma ortalamasına + belirli bir yüzde oranında yanılma payı uygulamam nedeni ile “ bu hesap yanlış, biz bordrolarda böyle bir rakam görmüyoruz dediklerini duyar gibiyim. Her ne ise personelin yukarıda belirtilen bu meblağı aylık maaş olarak aldıklarını düşünelim. Eğer ellerine geçen daha az ise, durum daha da karanlık demektir. Bilgimiz dışında bu arada daha düşük ücretli ek göstergeler yaratılıp buna göre istihdam yapılmaya başlandıysa, bu varsayım hesaplamamıza tabii ki dâhil değil.
Gelelim karşılaştırmaya. Çelebi, Havaş, TGS bu statüdeki personeline ne ödüyor? Bunu düşünmeyelim. Ve de bir kenara bırakalım. Farz edelim ki bu üç kuruluş birleşti ve tek şirket oldu. Yeni patronda maaşları yukarıda belirtilen çerçeve içinde belirledi. Buyurun buradan yakın.
Bildiğinize eminim ama aşağıdaki notu bir hatırlatma olarak yapmamı lütfen mazur görün.
a. Açlık sınırı dört kişilik bir ailenin asgari mutfak giderlerini sağlaması için gereken harcama miktarını gösteriyor. 2013 Nisan ayı için bu sınır ( dört sendikanın belirlemelerinin ortalamasıdır ) 1037,25 TL’dir.
b. Yoksulluk sınırı ise, yeterli hayat standardında yaşayabilmek için gerekli olan miktarıdır. Bu da dört kişilik aile için hesaplanmaktadır. 2013 yılı Nisan ayı için bu sınır 3172 TL’ dir ki bu rakamda dört Sendikanın hesaplamalarının ortalamasıdır.
Rakamlar yukarıda, açlık ve yoksulluk sınırları ise onun aşağısında. Devlet babanın istatistik rakamlarını bulamadım. Üç beş yukarıda olsa da sizin açınızdan sonucu değiştirmez gibime geliyor.
Hesaplama doğru veya yanlış, her ne kadar işe yeni giren işçi personelimizin aylık geliri açlık sınırına çok yakın ise de pek de aç sayılamazlar. Veya limitteler. Ama elden ne gelir ki, “ Yoksulsunuz” Eh, buna da şükretmek gerek.
Oysaki Sivil Havacılık gibi, çağ atlayan bir sektörün destek hizmetini gören Yer Hizmeti sektörünün elemanısınız. Ve de yaptığınız iş önemsenmeyecek bir iş değil.
1996’larda Çelebi için Yer Hizmetinin önemini anlatan bir slogan bulmuştuk. “ Güvenli Uçuşun Yerdeki İlk Adımı- The Fırst Step of a Safe Flight “ Bizim bakış açımıza göre işiniz bu denli önemli.
Şimdi slogan olarak ne mi kullanılıyor? “ Gücümüz hizmetimiz “
Tabii ki sektörümüzün Türkiye’mizin genel şartlarından soyutlanması mümkün değil.
Böyle bir talebimiz zaten olamaz.
Olursa da realist değildir.
Haddimizi aşmadan, bozgunculuk yapmadan ne isteyebiliriz dersiniz?
Bir tutam kardan zarar ve bir fiske insaf isteriz. Hepsi o kadar.izmeti sektörünün elemanlarısınız.
BU ARADA YUKARIDA BELİRTİLEN HESAPLAMA ŞEKLİNE BAĞLI OLARAK PERSONELİNE ÖDEDİKLERİ AYLIK ÜCRETLERİ FİİLİ DURUMA GÖRE DAHA AZ GÖRÜNEN ŞİRKETLERDEN SAMİMİYETLE ÖZÜR DİLİYORUM.
Bir zihni evvelin çıkıp, havalimanı personelinin ailelerinin dörder kişi olduğunu ne biliyorsunuz? Örneğin benim ailem üç kişiden oluşuyor demesini bekliyorum. Bunu yakıştırdığım sözüm ona yöneticiler var. Böyle bir yorum alırsam açlık ve yoksulluk sınır tutarını dörde bölüp, ailedeki fert miktarı ile çarparak, her çalışanın ailesinin nüfus sayısına uygun açlık ve yoksulluk sınırını hesaplar ve istatistiki rakamları yoruma, istenilene uygun bir seviyeye getirebilirim J. Bunu yaparsak aradaki fark ta hali ile azalır. Veya zorunlu olarak, biraz fazla mesai sarf eder ve hesaplamayı her şirket için ayrı yapabilmek için çalışırız. Zannederim ki bunu becerebiliriz.
Her ne ise; varsayıma dayalı da olsa hakikate yakın olduğunu düşündüğüm bu örnekler meramı anlatmak için yeterli?
Namaza meyli olmayanın kulağı ezanı duymaz derler ya.
Ezanı kim duyar, kim duymaz ben bilmem?
Bildiğim bir şey vardır ki; bu güne kadar okunan ezanları hiç işitmemişlerdir.
Son iki söz;
1. “EVET, NEFES ALARAK HAYATTA KALIRIZ, ANCAK NEFES ALMAK İÇİN YAŞADIĞIMIZI SÖYLEYEMEYİZ. AYNI ŞEKİLDE PARA KAZANMAK BİR ŞİRKETİN VARLIĞINI SÜRDÜRMESİ İÇİN ÇOK ÖNEMLİDİR. FAKAT PARA KAZANMAK HİÇBİR ZAMAN BİR ŞİRKETİN TEK BAŞINA VARLIK NEDENİ OLAMAZ.” Anu AGA Thermax LTD eski Başkanı
2. ŞİRKETLERİN TÜM SERMAYESİ EKONOMİK DEĞİLDİR:
ENTELEKTÜEL SERMAYE: BİR ORGANİZASYONDA YARARLI OLABİLECEK TEKNOLOJİLER, MATERYELLER, SÜREÇLER VE PAZARLARA İLİŞKİN KURUM İÇİ, TESCİLLİ ENFORMASYON VE BİLGİDİR.
İNSAN SERMAYESİ: ÇALIŞANLAR ARASINDA VAR OLAN YETENEK, BECERİ VE BİLGİDEN OLUŞAN BİR DEĞERDİR
SOSYAL SERMAYE: HEM ŞİRKET İÇİN DE, HEMDE ŞİRKET DIŞINDA KURULAN, DEĞER YARATAN VE DEĞERİ SÜRDÜREN İNSAN İLİŞKİLERİ İLE İLGİLİDİR.
MARKA SERMAYESİ: MARKA İSMİNİN, ÜRÜN VEYA HİZMETE EKLEDİĞİ, ŞİRKETİN SUNUMUNA DAHA YÜKSEK BİR FİYAT KOYMASINA İZİN VEREN, SAĞLAYAN BİR DEĞERDİR. Michael W. Preis & Matthew Frederick
Haftaya bir arkadaşımızın talebi üzerine “ İnsan Sermayesi” işyerinden nasıl kaçırılır konusunu irdeleyeceğiz. Bu konuyu renklendirecek örneklemeler varsa beklerim.
Yorumlar Tüm Yorumlar (37)