Bu hafta havacılık sektörünün çilekeşleri geçim sıkıntısı yaşarken, ballı kaymaklı sofraya oturanları, oturmak isteyenleri ve çile çekenle keyif sürenlerin arasındaki uçurumu yazmak istiyorum. Örneğin Kemal Yüksek kendi beyliğini, THY Yönetiminin akıl almaz görevlerini ve Hava İş Yapı Kooperatifinin cingözlüğünü anlatacağım.
Değerli okurlar, bu ülkede adaletsizliğin kol gezdiği bir ortamın içerisinde görev yapmaya çalışıyoruz. “Hık” diyoruz mahkeme, “Gık” diyoruz savcılık sopaları arasında sizin bilgi alma hakkınızı korumaya çalışıyorum.
Şimdi sizlere trajikomik bir olayı anlatmak isterim. THY’de yüzlerce insan haksız yere işten atılır ve bunları öyle kılıflarla gönderirler ki aklınız durur. Ve bu işten çıkartmalar bazen disiplin kurulu kararı ve bazen de icra komitesi kararı ile sorgusuz sualsiz olur. Siz haksızlık karşısında mahkemeye gider, işe iade davası açarsınız ve ekseriyetle kazanırsınız ama onlar mahkeme kararını asla uygulamayıp size sekiz maaş ücret verip kapının önüne koyarlar.
Tam da böyle bir hikaye bizde haber olmuş. THY Teknik AŞ’de işten atılan Mert Himmet Gümüş adındaki bir çalışan, haksız yere işten atıldığını THY Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bolat’ya yazarak derdini anlatmış. Ahmet Bolat da ona cevaben “İman ediyoruz ki rızk Allah’tan. Allah yolunu açık etsin” şeklinde cevap vermiş.
Trajikomik dediğim hareket Ahmet Bolat beyefendiden geldi. Efendim biz bunu niye haber yapmışız, bu haber haksız rekabete neden oluyormuş. Gitmişler Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Cumhuriyet Savcılığı’na şikayet etmişler. Gerçekten gözleri dönmüş, ne yapacaklarını bilmiyorlar. Ya Allah’tan kork, kuldan utan. Bu haber dünyanın neresine gidersen git, bırak üçüncü dünya ülkesini kabile devletlerinde bile mahkemeye gitmez. Gitse gitse ancak Türkiye’de gider. İnsana gülerler, hem de acıyarak gülerler ve derler ki “Bu kadar mı düştünüz”.
Değerli havacılık sektörüm, işte bu şartlar altında sizleri aydınlatmaya çalışıyoruz.
Ve şimdi bu Ahmet Bolat ve THY’yi yöneten takımın koltuklarının altında kaç karpuz var onları size yazmak istiyorum.
Eminim bunu neden yazdın diye yine mahkeme kapısına koşacaklar.
Ahmet Bolat beyin başka kaç görevi var;
THY Yönetim Kurulu Başkanı, Güneş Express Havayolları Yönetim Kurulu Başkanı (Sunexpress), THY DO&CO İkram Hizmetleri Yönetim Kurulu Başkanı, TGS Yer Hizmetleri Yönetim Kurulu Başkanı, TFS Akaryakıt Hizmetleri Yönetim Kurulu Başkanı, We World Express Limited Yönetim Kurulu Başkanı, THY Teknoloji ve Bilişim Yönetim Kurulu Başkanı, THY Opet Havacılık Yakıtları Yönetim Kurulu Başkanı, Ajet Hava Taşımacılığı Yönetim Kurulu Başkanı. Yani toplamda dokuz şirketin YK Başkanı. Şimdi düşünün ne kadar maaş alıyordur.
Bilal Ekşi THY Genel Müdürü aynı zamanda THY Yönetim Kurulu Üyesi, Yönetim Kurulu Başkan Başkanvekili, İcra Komitesi Başkanvekili. Bunların yanında TGS Yönetim Kurulu Üyesi, THY Teknoloji ve Bilişim YK Üyesi, TEC Ltd Müdürler Kurulu üyesi, başkan, TR Uçuşa Uygunluk Belgelendirme Hizmetleri Yönetim Kurulu Başkanı.
Murat Şeker, THY Teknik AŞ Yönetim Kurulu Başkanvekili ve Sunexpress’de YK üyesi, THY Finansal Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı, Türgev Yönetim Kurulu üyesi ve İbn Haldun Üniversitesi Mütevelli heyeti üyesi. THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi üyesi, Genel Müdür yardımcısı.
Diğer yönetim kurulu üyesi ve genel müdür yardımcısı vasfındaki yöneticilerin karpuzlarını yazmıyorum bile. Onları görmek isterseniz KAP (Kamu Aydınlatma Platformu)’dan görebilirsiniz.
Siz şimdi bu kadar görevi olan ve her görevden huzur hakkı adı altında maaş alıp keyf-i alâda olan kişilerden apronda çalışanların halini anlamasını düşünebilir misiniz?
Yok, be kardeşlerim!
Ve sıra SHGM’deki Yüksek abimizin marifetine geldi.
SHGM Genel Müdürü Kemal Yüksek bey için bir süredir yazılar yazıyorum, olumsuzlukları dile getirip sorular soruyorum.
Hop oturup, hop kalktığını biliyorum. Eli ayağına dolaştı bunu da biliyorum. Ne yapacağını şaşırdı onu da biliyorum. Ama sorduğum sorulara cevap verme yerine, notere ihtarname çekmiş. Heyecanla içeriğine baktım. Sorumluluk anlayışı gereği sorduğumuz soruların cevaplarını beklerken, cevap ve düzeltme adı altında “yazılanların aslı astarı yoktur” minvalinde birkaç cümle ihtarname göndermiş.
Gönderdiğiniz noter ihtarnamesini bu şekilde yayınlamış olduk sayın genel müdür. Şimdi sizden beklentimiz sorulara cevap vermenizdir.
Hava İş Yapı Kooperatifi Yöneticisi Reza Zarrab CEO’sunun marifetlerini anlatalım biraz!
CEO bir zoom toplantısı ile üyeleri bilgilendirme görüntüsü vermiş. Yuvarlamış, yuvarlamış sonra bir üyenin sorusu üzerine “inşaat maliyetlerini ödeyemeyecek üyeler hisselerini satsın” çıkışını yapıyor.
CEO şöyle yaptık, böyle yaptık laf kalabalığı ile üyelere umut vermeye çalışıyor. Ancak maliyetin ne kadara çıkacağını kestiremiyor. Yani bizim dediğimize doğru gidiyor iş.
Ne demiştik, üyeler artan maliyetler üzerinden zor durumda kalacak ve ödeyemez hale gelecekler. İşte dediğimiz oldu ve ünlü Zarrab CEO’su “satın kurtulun” demek istiyor.
Şimdi ben de soruyorum sayın CEO’ya sen mi talipsin hisselere? Yine daha önceki ortaklığın gibi yani Serdar’a aldırdığın arsalar gibi dairelere sen mi çökeceksin?
Ve son soru; şu danışmanlık ücreti milyonlarca para karşılığında ne danışmanlığı aldın?
Yorumlar Tüm Yorumlar (46)