Bu yazı sizlere bir anketin sonuçlarını veriyor. Dolayısı ile yazıyı ben yazmadım bile diyebilirim. Ne kadar tuhaf ki, anketin sonucu da, çalışma hayatımızda ifade ettiğimiz, emeklilik yaşamımızda ise yazdığımız yazılarda belirttiğimiz hususlarla bire bir çakışıyor.
Zeynep Mengü Hanım yine çalışanların bam teline dokunmuş dünkü yazısında. Emekli olmamama rağmen ZM’ nün yazılarını kaçırmam. Bu kez yazıda kendi görüşünü ifade etmiyor.
Daha fırından yeni çıkmış sıcacık bir anketin sonuçlarını baz alınmış konu işlenirken.
Evet; anket çalışanlarla yapılmış ve de deneklerin % 67’si Yöneticilerine % 59’u da çalıştığı şirkete güvenmiyor. Çalışanların % 69.4’ü şirketlerinin iyi yönetilmediğini, % 47.2’sinin uzun vadede şirkette bir gelecek göremediğini, % 7.8’ i yarın kendisine güle güle denilebileceğini, % 41,5 oranında personelin ise bir kriz vukuunda yönetimin kendisini gözünün yaşına bakmadan işten çıkartacağına inandığını söylüyor. İşte çalışanların yabancı olmadıkları yüzdeler ve anketin özeti.
Bu tür anketleri yapan kuruluşların çalışmaları esnasında bizim tarafa da uğramalarını önermek isterim. Göreceklerdir ki bu yüzdeler hayli artacaktır. Aslında şirketlerde mevcut çalışan devir hızı benzeri tabloyu tüm çıplaklığı ile ortaya koyuyor.
Anketin bir bölümünde ise ekonomik krizlere bağlı işten çıkartmalar verdikleri sözleri tutmayan yöneticilerin çalışanların güvenini sarstığı ifade ediliyor ve gelecekleri konusunda çalışanların birçoğunun ümitsiz olduğu, şirketinin gözünde kıymetli olmadığını düşünen çalışanının doğal olarak verimli olmalarının imkânsızlığı dile getiriliyor. Ve de yöneticilerin kaybettikleri güveni yeniden kazanabilmeleri veya çalışanlar nezdinde güven oluşturabilmeleri için öncelikle adil ve şeffaf olmalarının gerektiği dile getiriliyor. Bu arada Yönetimlere her koşul altında hakkaniyetli yönetim ve açık iletişim öneriliyor.
Şirketlerde güven ortamının sağlanması için, korunması ve geliştirilmesi için İnsan Kaynakları departmanlarının önderliğinde şirketin yapabilecekleri Abago Talent Consulting Genel Müdürü Ebru Coş hanımefendi tarafından dört madde halinde toplanarak dikkate sunuluyor. Sektörün hayli eski bir çalışanı olarak İnsan Kaynakları Yönetiminin şirket için çok önemli bir ünite olduğunu zaten biliyordum. Ancak bu ünitenin dört madde haline toparlanan bu organizasyonu yönetebilecek kabiliyette olmaması durumunda kurumda neler olabileceğini de, yakın geçmişte yaşanmışları unutmamış olmam nedeni ile düşünebiliyorum.
Yazının hatırı sayılır bir bölümünde ise şirkete ve yöneticiler duyulan güvensizliğin nedenleri dikkat çekecek bir şekilde sıralanıyor. Bunlar; Yöneticilerdeki güven eksikliği, gizli saklı işler, bencillik, itibar sorunları, tutarsız davranışlar, işin ucundan tutmamak, ödüllendirmemek başlıkları altında toparlamışlar.
1.Bu aketi düzenleyen yenibiris.com’u ve onu yönlendiren Zenep Mengü hanımefendiyi tebrik ediyorum.
2.Denekleri’ de kutlamak gerekir, zira kendilerine yöneltilen sualleri alışılmadık şekilde doğru ve açık şekilde cevaplamışlar.
Siz okuyucularıma ise bu yazıyı okumanızı öneriyorum. ( http://www.hurriyet.com.tr/ik/26158996.asp). İleride yönetici olunca mutlak faydalanırsınız. Tabii ki anket yüzdeleri değişecektir. Ancak Güvensizliğin nedenleri, ve güven kazanmak için ne yapmak gerekir bölümleri aynen kalır.
Şu anda yönetici olanlar mı ? Onlar zaten biliyordur da, uygulamada sorunları var ( ? )
Araba Alacaksanız, Size Bir Ford Yakışır.
Bir banka Müdürü önüne gelen bir kredi talebi dokümanını inceliyordu. 1903 senesinde Amerika’daki bankalar için proje finansmanı yeni bir uygulamaydı. O zamanlarda da finans kuruluşlarının yöneticileri kredinin neden talep edildiği hususunu titizlikle araştırırlar, değerlendirirler ve de uygun gördüklerini merkezlerine raporlarlardı. Banka Müdürü elindeki talebi ve ekindeki raporu dikkatle okudu ve üzerine “ Reddedildi” damgasını bastı. Merkeze göndermeye bile gerek görmemişti. Krediyi talep eden şahsın ismi Henry Ford idi. Kredi talebinin gerekçesi ise kurmayı düşündüğü otomobil fabrikasına yapılması gereken yatırımdı. Talebinin reddedildiğini duyan Ford çılgına döndü ve Banka Müdürüne giderek “ Böyle büyük bir projenin geri çevrilmesinin nedenini “ sordu. Aldığı cevap ise hayli moral bozucuydu. Banka Müdürü “Otomobilin ancak geçici bir moda olabileceğini belirterek bankasının bu tarz geçici işlere para yatırmasının mümkün olmadığını “ söylüyordu. Henry Ford Müdürün odasından çıkarken “ Bir gün yollarda atların çektiği arabalar kalmayacak. Onların yerini otomobiller alacak” diyordu. Takip eden dönemler H.Ford için daha zordu. İşleri kısmen de olsa yoluna koyana kadar 5 kez iflas geçirdi. Ve her defasında yılmadı ve işe yeniden başladı. Ve de o dönemlerde karşılaştığı büyük engellere rağmen olaylara bakış perspektifinin genişliği ve hedefine ulaşma konusunda ki azmi ile dünya otomotiv sektörünün kurucusu ve bir numaralı ismi olmayı başardı.
Evet; buraya kadar anlattıklarım Henry Ford’un yaşanmışı.
Her hafta sektör kuruluşlarının İnsan Kaynağına yönelik uygulamalarını duyuyor ve okuyoruz. Aslında bundan yüz on bir sene öncesinin çalışanları ile bu günün emektarlarının işyerlerinden, yöneticilerinden beklentileri arasında bir fark yok. Bundan sonraki bölümü ise sektörümüz yöneticilerine bir şeyler hatırlatabilmek amacı ile aldım yazıma. Okumayacaklardır veya okusalar bile bu onları etkilemeyecektir. Devasa bir sektörün dünya devi öncü şirketinin kurucusu Henry Ford başarısının sırlarının ilk beş maddesini Ford çalışanları ile diğer maddeleri ise insanlarla ve insani davranışlarla ilişkilendirmiş. Bilmem bu bizim yöneticilerimize bir şey anlatır mı? Çalışanlar ve İnsani davranışlar ( ? )
1.Her şeyden önce çalışanlarıma, insanlığın evrensel ilkesi olan sevgimi verdim. Onlara samimi davranıp sadakat gösterdim.
2.Çalışanlarıma güvenimi her zaman sürdürdüm.
3.Onların güvenini kazanmaya ve bu güveni zedelememeye özellikle dikkat ettim.
4.Onlara hak ettikleri ücreti alınlarındaki ter kurumadan fazlası ile ödedim.
5.Çalışanlarımı ailemin bir ferdi olarak görüp, her türlü sıkıntıları ile içtenlikle ilgilenmeye çalıştım
6.Onlarla aynı sofrada yemek yedim.
7.İnsanlara iyilik yatırımında bulunarak, faydalı olmaya gayret ettim.
8.Yaradılış amacımın gereğini yerine getirmeğe çalıştım.
9.Hiç bir insanı hor görmeyip hep aziz bildim. İnsanlara merhametli davrandım.
10.Çalışmaktan hiç yılmadım. İnsanlara doğru bir adım attım. Onlar bana iki adım yaklaştılar.
Bütün bunların karşılığı mı? İşte; FORD OTOMOTİV SANAYİ
Yorumlar Tüm Yorumlar (21)