Ne zaman nerede olursa olsun bir TGS personeli ile karşılaşsam hep aynı soru ve hep aynı sorunu konuşuyoruz. THY personeli gibi CED bilet hakkı tanınan personel, bu hakkı kullanmaya başladı. Başladı ama kadük kalan bir hak verildiğinden şikayet var.
Dünyada başka örnekleri var mı araştırmadım ama biz kendi ülkemizde kendi çalışanlarımızın edindiği haklar üzerinden yorum yaparsak daha mantıklı olur. Hem ağzımızda da yerli ve milli kavramını sürekli dillendirmiyor muyuz?
Giriş cümlemde de bahsettiğim gibi TGS personeli gibi CED (commercial employee discount) bilet hakkı kazanan TGS personeli bu hakkı THY yönetim kurulu kararı ile kullanmaya başladı.
Aslına bakarsanız alkışlanacak bir karar idi. Ama gel gör ki personel çocuklarının bu hakka dahil edilmemesi huzursuzluk yaratıyor.
TGS personeli THY’ye tanınan tüm hakların kendilerine de tanınmasını istiyor ve “Sendikalı değiliz diye çocuklarımız cezalandırılıyor” şeklinde konuşuyorlar.
THY Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bolat şu sıralar oldukça bonkör. Seçim öncesi bu tür bir karara daha imza atarsa ki beklenti bu yönde oldukça ses getirecektir.
Yaklaşık 20 bin çalışanı bulunan TGS’nin personeli CED biletin nimetlerinden faydalanırken çocuklarını da bu kapsama dahil etmesi halinde Ahmet Bolat bir devrim daha yapmış olacak.
Olur mu? Olur.
Atatürk Havalimanı ve İstanbul Havalimanı?
Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu uçağa binme haricinde havacılıkla alakalı bir kelam söz söyleyecek bilgiye sahip değilken; eline tutuşturulan, promtere yazılan yazıları okumaktan başka ne bilirsin?
Sen bir emir kulusun. Ne denirse onu yapmak zorundasın. Başka da bir görevin yok. Atatürk Havalimanı’nda 5 milyar dolarlık yatırımı toprağa gömerken, milyonlarca dolarlık yolcu köprüleri çürümeye terk edilmişken, terminalin içinde milyonlarca dolarlık cihazların içinde fareler cirit atarken neredesin?
Bu ülkenin milli ve manevi değerlerini, stratejik bir havalimanını millet parkı kisvesiyle ranta çevirmek maharet değildir. Değerleri korumak, milli servete sahip çıkmaktır asıl senin görevin.
Sayın Bakan; Atatürk Havalimanı istenirse açılır. Sizin yok etmek istediğiniz asıl zihniyeti biliyoruz ve diyoruz ki o havalimanı açılacak.
İstanbul Havalimanı da işleyecek Atatürk Havalimanı da. Her ikisi de bu ülkenin milli servetidir. İstanbul Havalimanı’nı yok etmek isteyen kimse yok. Ama yarınlarda mutlak lazım olacak, zorunlu kullanılması gereken bir meydan sizin zihniyetinizle çöpe atılamaz, atılmayacak.
Diktiğiniz ağaçların kılına zarar gelmeden olduğu gibi sökülüp başka yerlere dikilecek. Yani sizin rant uğruna peşkeş çektiğiniz alanlara.
Atatürk Havalimanı bir MRO merkezi haline getirilecek. Havacılığın okulu niteliğindeki bu alan toplumun istediği şekilde kullanılacak ve buna da kimse mani olamayacak.
Siz istediğiniz kadar önünüze konulan kağıtlardan okuyun, siz istediğiniz kadar prompterlara yazılanları okuyun ama çok az kaldı ve bu millet kendi değerlerine sahip çıkacak.
Nokta…
Yorumlar Tüm Yorumlar (70)