VAY CANINA; BÖYLE BİR ŞİRKET VAR MI?
Evet; aşağıda bir şirketin Yönetim Kurulu Başkanının Kuruluşun hayli bozuk olan işlerinin iyileştirilmesini nasıl sağladıklarını açıklayan anlatımından bazı kesitler yer alıyor. Metin içerisinden sizlere nakletmek üzere özellikle İnsan Yönetimi ile ilgili bölümlerin bir kısmını aldım. Yalnız anlatımın hangi şirketin Yönetim Kurulu Başkanına ait olduğunun şu aşamada zikretmemek için kurum ismi geçen cümleleri genel yapısını ve anlamını bozmadan değiştirdim.
ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA BAŞI YAZIMDA SİZLERE BUNUN HANGİ ŞİRKET OLDUĞUNU DUYURACAĞIM. TABİİ AŞAĞIDA YER ALAN İFADELERİN AİT OLDUĞU YÖNETİM KURULU BAŞKANININ İSMİYLE. EVET; BU UYGULAMALARI YAPAN ŞİRKETDE / ŞİRKETLERDE VARMIŞ DİYE İÇİNİZİ Mİ ÇEKERSİNİZ, YOKSA BİZİ ANLATMIŞLAR MI DERSİNİZ BİLEMİYORUM.
- Üst Yönetim katının kapıları kilitliydi. İçeri girmek için bir kartınızın olması gerekiyordu. Tabii ki bu kat için giriş onayı verilmiş bir kart. Katın rahatlık veren zarafetini güvenlik kameraları bozuyordu. Güvenlik; şirkette veya patronlarda bir paranoya haline gelmişti. Doğrusunu isterseniz bu kat insanlara bir yılan tuzağı havası veriyordu. Çalışanlardan şu veya bu nedenle çekinen ve onlardan her şeyi saklayan bir yöneticinin başarılı olacağı düşünülemez. Esasen şirket özel olarak üst yönetim katında olan bazı şeyler nedeni ile sorun yaşıyordu. Bunu belirtilen katta oturanların küçük bir bölümü ile tüm çalışanlar biliyordu. Tabii ki bu düzeni tamamı ile değiştirdik. Bu katı herkese açık bir hale getirdik.
- Şirketin Ekip çalışması mantığındaki en büyük eksiği; Şirket yöneticilerine, bağlı olunan insanlara, üstlere ve müşteriler gösterilen saygı ve verdiğimiz değeri her kademedeki çalışanların birbirinden esirgemesiydi. Tabii bu başıbozukluğun en tepeden başladığını da ifade etmeliyim. Şirketin moralinde oluşan birçok yaralı doku vardı. Bu şirketin en iyi çalışanları bile yaşadıkları deneyimlerden sonra mutsuz ve sıkıntılılardı. Bu deneyimler onlara kuşkucu güvensiz ve savunmacı olmayı öğretmişti. Bu konuyu dengelemekle mevcut IK sorunun en önemli etabını geçmeyi hedeflemiştik.
Bütün çalışma arkadaşlarımıza tüm çalışanlarımızın değer verilmeyi ve saygı duyulmayı hak ettiğini ısrarla aşıladık. Ve de başta üst yönetim kademesi olmak üzere hepimiz bunu titizlikle uyguladık. Sonuç ortada. En önemli etap geçildi.
- Diyelim ki bir pizza markasının işletmesini yapıyorsunuz. Ve de patronunuz size “Başarılı bir pizza işletmesi olabilmemiz, müşteriyi artırıp para kazanabilmeniz için tek yol daha ucuz pizza yapmaktır “ dedi. Ne yaparsınız? Daha ucuz pizza yapmaya çalışırsınız. Daha az sos, taze sebze yerine konserve, taze et yerine donmuş et alırsınız. Çok geçmeden pizzanın ana maddesi olan peyniri yarıya indirmek gibi parlak bir fikir geliştirirsiniz. Sonuçta kimsenin yemek istemediği bir pizza yapabilirsiniz. Pizza ucuzlamasına ucuzladı da, talep yok. Malum ucuzun da ucuzu var. Üst yönetime yaranmak için Peynirsiz pizza yapmaya çalışanların sırtını sıvazlamayın. Önce bu zihniyeti yıktık.
4. Başarılı işgücü daima mutlu iş gücüdür. Mutlu iş gücü ise ihtiyaçları tatmin edici boyutta karşılanmış olan çalışanlardan oluşur. Bu genel bir kuraldır ve şirketimizde haliyle bu kurala tabidir artık. Artık; iş gücümüzün mutluluğunu hangi kıstasa göre ölçerseniz ölçün puanlar yüksektir.
a. Yetersiz maaş artımları dikkate alınarak maaşlar ortalama % 25 oranında artırılmıştır.
b. Hastalık nedeni ile devamsızlıkta % 29 düşüş sağlanmıştır.
c. Personel devir hızı yüzde 45 azalmış,
d. İş kazalarında % 54 düşüş sağlanmıştır. Vb.
- Şirket çalışmak için berbat bir iş yeriydi. Yıllardır devam eden işten çıkarmalar, dönemsel güncellemeleri çeşitli bahanelerle yapılmayan ( senelik ücret artışları ) ücretler, tutulmayan vaatlerden oluşan bir şirket kültürü, çalışanları korku ve nefrete sürükleyen şeylerden bazılarıydı. En hafif deyimi ile insanlar işe geldiklerinde mutlu değillerdi. İşe gelmek istemeyen insanlarla iyi bir şey üretemezsiniz. Burası her konuda maliyet odaklı, yönetim stratejilerinin ve ekiplerinin bir gecede değiştiği, çalışanların iş arkadaşlarını bir anda gözden çıkartarak kendilerini korumaya çalıştıkları, neredeyse üniteler arası iletişimin hiç mevcut olmadığı, söylenen her şeyin doğruluğuna inanabilmek için mutlak araştırma ihtiyacının hissedildiği bir yerdi. Kaldı ki araştırma sonuçları genelde ifade edilen hususun doğru olmadığını ortaya koyuyordu. Şirketi yörüngesine oturması için bunların sıfırlanmasının hayli zor olduğunu takdir edersiniz. Yükseldikçe bir şeyi daha iyi anlamaya başladım. Hangi iş konusunda olursa olsun, kaç kişinin başında olursanız olun birlikte çalıştıklarım hep insandı. Onların ihtiyaçlarına yakından ve samimiyetle baktığınızda işlerin daha iyi gitmesini sağlayabiliyorsunuz. Bu tarafımca bulunmuş bir yöntem değil tabii. Ama doğruluğuna eminim. Uyguladık ve doğruluğunu gördük. Yönettiğiniz insanların neler hissettiklerine ilişkin yolunuzu kaybetmeye görün bir kere. Emin olun ki pek fazla uzağa gidemeyeceksiniz. Bu durumda olan şirketler dönüşü zor olan bir yola girmişlerdir.
- Kimlerle iş yaptığınızı hiç aklınızdan çıkartmayın. Çalışanlar şirkette uygulanan karmaşık politikalara ve bunları uygulayan saygıdeğer yöneticilere katlanan insanlar olmakla kalmıyorlardı. Onların başka sorunları da vardı. Onlar gerçek anlamda bir makine değillerdi. Çalışanlarda baskın olan duygu güvensizlikti. Birlikte çalışmak ve birbirimize insan gibi davranmamız için kat edilecek uzun bir yol vardı. Hep birlikte yürüdük bu yolda. Sonu iyi oldu.
- Yalakalığın bir bütün olarak işinize verdiği zarardan bağımsız olarak bu tarzı benimsemiş olan kişilerin kendilerine de zarar verdiğini görebilirsiniz. Yalakalığın sorunlu yanı birisinin köpeği veya bağırsak paraziti olmaktan farklı bir şey olmamasıdır. Bu kişiler tatil veya iş seyahati fark etmez yalakası oldukları kişinin gittiği yere gitmek, onun yediğini beğenerek yemek, onunla vakit geçirmek, en fazla onu beğenmek ve de hatta bir anlamda onunla birlikte ölmek zorundadır. Eğer birinin köpeğiyseniz, yalakası olduğunuz şahıs ayrılınca siz de bir anlamda ölmüş olacaksınız. Personelime ilk etapta yalakalık ve başkalarının altını oyma günlerinin geçmişte kaldığını söyledim. Şunun da altını çizerek, hep iyi şeyleri duymak istemiyorum, bana güzel olmayan, iyi gitmeyen şeyleri de söylemelisiniz. Siz bu konuda kararlılık gösterince bu türün artık şirkete yanaşamayacakları gerçek. Tabii bunu onlar da biliyor. Bu durumda olanlar mı? Tabii ki onları süpürdük. Zaten barınamazlardı.
- Çalışanları bilgilendirmek ve onlara karşı dürüst olmak temelde aynı şeylerdir. Mahkemede doğruyu, tüm doğruyu ve yalnızca doğruyu söyleyeceğinize yemin edersiniz. Eğer çalışanlarınıza karşı dürüst olmak istiyorsanız da aynı şekilde davranmalısınız. Onları derinden etkileyecek bir şeyi çalışanlara söylememek sinsi ve üstü kapalı bir şekilde onlara yalan söylemektir. Biz çalışanlarımıza yalan söylemeye son verdik., biz onlardan bilgi saklamamaya söz verdik.
- Başınızı dik tutabilmenin kendinize ve sigortalarınıza güvenmenin birçok yolu vardır. Yalnız, yönünüzü kaybedip, kapıyı kapatmak üzere olduğunuzda onu itip içeriye girebilecek insanları işe aldığınıza emin olmanız gerekir. Bu da sizin kabiliyetiniz veya eksikliğinizdir. Beğenmediğiniz takdirde bir insanın görüşlerini dikkate almayabilirsiniz. Ama o kişi görüşünü verilere dayandırıyorsa zekanın kendinizi beğenmişliğinizden ve egonuzdan baskın çıkmalıdır. Müşterilerinizi olduğu kadar çalışanlarınızı da mutlak dinleyin. Tek başına bir şey yapamayacağınızı aklınızdan çıkartmayın. Sizi üst sıralara çıkartacak ve orada tutacak olan ekibinizdir. Ve ekibiniz size yakın olan birkaç üç yöneticiden ibaret değildir. Ben şu kadar senelik bir sektörün öncüsü bir şirketi yönetiyorum düşüncesi ile çalışanlarınızı dikkate almaz, onları yok sayarsanız hızla en alta ineceğinize emin olabilirsiniz. Unutmayın. Şirketinizin geleceğini şekillendiren geçmişiniz değildir. Bu güne bakın. Yarını planlayın.
- Şunu da unutmayın. İnsanlarla beraber çalışıyorsanız ve de hedefleriniz yükseklerdeyse, öncelikle çalışanların sizi bir değer olarak görmesi gerekir. İster Yönetim Kurulu Başkanı veya Genel Müdür olun, ister uçak temizlik personeli, bagaj yükleme işçisi veya teknisyen olun, çalışanlarınız takıma bir değer katabileceğinizi / kattığınızı hissetmeli, görmeli ve size güvenmelidirler. Güven duygusu tesis edildikten sonra gerisi nispeten daha kolay.
Dikkati çekmesi için önemli gördüğüm yerleri bold karaktere çevirmek istedim. Tüm yazı simsiyah oldu. Evet, anlatımın, Operasyonel, pazarlama, mali, teknik vb. konuları da var tabii ki. Onları şimdilik geçiyorum.
Evet; Yönetim Kurulu Başkanının söylediklerinden bazıları işte bunlar.
Kim beğenir, kim beğenmez, kim doğru, kim yanlış bulur onu ben bilemem dersem de inanmayın. Beğenmeyecekleri ve yanlış bulacakları pekâlâ bilirim. Tanrı onlara çalışanları daha doğrusu insan yapısını anlama yeteneği versin.
Bu arada bir tek şeyi daha iyi bilirim ki, oda denenmiş ve iyi sonuç alınmış uygulamalar kesin doğrudur.
Öyle veya böyle sizleri 30 Eylül Pazartesi günü bu saygın yönetici ile tanıştıracağım.
Yorumlar Tüm Yorumlar (29)