Bu ülkenin havacılık hafızası, havacılık dönemi, ayrılıkların kavuşmaların, sevinçlerin hüzünlerin şahidi Atatürk Havalimanı ranta gömülmek isteniyor. Bu ülkeyi seven her vatandaşın Atatürk Havalimanı’na sahip çıkması gerektiğini daha yazımın başında belirtmek istiyorum.
Atatürk Havalimanı’nın tarihi 1900’lü yılların başına dayanır. Karga sekmezlerden Atatürk Havalimanı devam eden bir süreçtir meydanın hikayesi.
Airporthaber platformunu kurduğum o günden bugüne kadar tam 17 yıl geçti. O gün, bugün hiçbir zaman bu satırlarda siyaset yapmadım, arkadaşlarıma da siyaset yaptırmadım. Havacılık, kendi başına tematik bir alandır ve yazılan her şey bu tema içinde kalsın uğraşısı verdim ve bunda da başarılı olduğumu söylerim.
Ama Atatürk Havalimanı’nın kurtarılması için her türlü argümanı kullanmak mubah diye düşünmekteyim.
Pandemi hastanesi bahanesiyle başlatılan ve prefabrik yapılan hastane ile başlayan süreç Millet Bahçesi kisvesi ile talan yolu açılıyor.
Sorarım burada tüm okurlara Atatürk Havalimanı bir orman mıdır, Millet Bahçesi yapılacak fiziki bir yer midir?
Şekli olarak yapılacak Millet Bahçesi etrafı yapılaşmaya açılacak, kim bilir kimlere peşkeş çekilecek? Kimlere söz verildi, kimlerle hangi pazarlıklarla bu sürece geçildi, mertçe, dürüstçe açıklansın. Millet sizin nasıl bir plan içinde olduğunuzu anlasın.
Atatürk Havalimanı olduğu gibi kalsın diyenleri tepkiye ve sahip çıkmaya davet ediyorum.
İstanbul Havalimanı’na 4-5 milyar euroluk bir yatırım daha yapılması gerekiyor. 4 milyar dolar yatırım bulunan, hazır olan bir Atatürk Havalimanı dururken yeni bir maceraya gerek yok.
Bütün ulaşım modlarının tam göbeğinde olan Atatürk Havalimanı için verilen bu saçma sapan kararlardan vazgeçin. Satıla satıla satılacak tek noktası kalan Atatürk Havalimanı için taşlaşmış yüreğinizi biraz yumuşatın.
Tarihi eser hüviyetini geçmiş, yüz yıldan fazla hikayesi olan bir eserin “Tarihi Eser” hüviyeti alması gerekirken; tarihi bir hata ile kazma kürek paramparça edilmesi milletin yüreğine hançer sokmak gibidir.
Kime işlettirirseniz işlettirin, isterseniz İGA havalimanını işletenler işletsin yeter ki kapatılmasın.
Bu kadar net söylüyorum, çalışması için hiçbir engel yok. Milyonlarca dolarlık yatırımları çöpe atmayın.
DHMİ’nin bu konuda sessiz kalmasını anlamakta zorlanıyorum.
Selçuk Bayraktar’a verin, milli uçak yapacaktınız onun merkezi yapın. Fuarlar düzenleyin, teknofestler yapın ama bozmayın.
Kısacası o makineleri derhal geri çekin. İhaleyi, gizlice yaptığınız ihaleyi derhal iptal edin.
Atatürk Havalimanı yaşasın. İhaleyi alan firmaya buradan açıkça çağrıda bulunuyorum. Para milli değerlerin önüne geçmesin.
İstanbul Havalimanı’nda neler oluyor!
İstanbul Havalimanı’nda bir huzursuzluk aldı başını gidiyor. Maaş düşüklüğü nedeniyle çok sayıda profesyonel personelin iş aradığı ifade ediliyor. Otopark İşletme Grup Müdürü Salih Selman Cebeci istifa etti ve başka bir kuruluşta işe başlayacak.
Havalimanı açılmadan önce kuruluşlardan İstanbul Havalimanı’na geçmek isteyenler bu kez başka kuruluşlarda iş arayışına girdi. Sadece geçen hafta 12 personel TGS firmasına geçiş sağladı. İGA’nın ekonomik düzenleme yapmaması halinde istifaların devam etmesi bekleniyor.
Yorumlar Tüm Yorumlar (70)