Bugün olup bitenler yarın hepsi unutulacak. Anlık hezeyanlar içinde, anlık sorgulamalar içinde yaşayıp gideceğiz. Orman yangınları söndüğü anda THK konusu da rafa kalkacak. Ta ki yeniden ormanlar yanana dek. İşte biz buyuz.
Biraz değil çokça serzenişte bulunacağım.
Türk Hava Kurumu konusunda avazı çıktığı kadar bağıran birisiyim. 2014 yılında yaptığım yayınlar o zaman THK Başkanı olan Osman Yıldırım’ın tutuklanmasına giden yolu açmıştı.
Bugün iftira atmak isteyen alçaklara da bu vesile ile cevap vermiş olmak niyetinde değilim ama bilin istedim. O tarihlerde THK’nın reklamı sitemizde olmasına aldırmaksızın, reklam verenin yolsuzluğunu görmeyecek kadar haysiyetsiz olmadığımızı göstermek için kurumun soyulduğunu haykırdık.
Ve sonra ne oldu biliyor musunuz?
Osman Yıldırım, ödenen paranın geri iadesi için tutuklanmadan önce bizi mahkemeye verdi. Mahkemeler, maalesef önce onların lehinde, yüksek mahkeme ise bizim lehimize karar verdi.
Yani reklam karşılığı satın alamadılar bizi.
İşte için için yenen THK, o günlerde başlayan soygun düzenini bir türlü atamadı üzerinden. Gelenler gidenlerden farksız çıktı. Kürşat Atılgan bir nebze kurumu düzeltme çabasına girmiş olsa bile güç odakları ile uğraşamadı, sonunda pes ederek görevi bırakmak zorunda kaldı.
Yerine Nogaylaroğlu geldi.
Geldi de ne oldu? Soygun düzeni alabildiğine devam etti. Suçlu ise yazan, çizen ben oldum. Adam yüz kremine kadar, market alış-verişine kadar THK kasasını kullanırken suçlu kurumu savunan bizler olduk.
Ama neticede olmaması gerekenler yine oldu. Bu kez kayyum atandı. Kayyum nedir arkadaş? Önünüze gelen yere kayyum atayamazsınız.
Sonuç ortada.
İhmal ettikleriniz ile sorgulanıyorsunuz.
Ama asıl sorgulanması gereken bunlar değil.
Asıl sorgulanması gereken adalettir, şeffaflıktır.
Eğer adalet, yazılanları araştırmıyor ve sorgulamıyorsa, başkalarının güdümü altındaysa o halde yapılacak tek şey ilahi adalettir.
Biz yolsuzlukları, rüşvetleri yazarken haberlere getirilen engellemeleri düşündükçe kahroluyorum.
Anayasa Mahkemesi bizi haklı bulurken, yerel adalet anayasa mahkemesini tanımıyorsa ne denilebilir?
Tartışmaların odağında THK’nın uçakları var.
Orman yangınlarında neden müdahale etmediği, Orman Bakanlığının saçma sapan ipe un sermeleri. Neymiş efendim uçaklar eskiymiş.
Adam bir de pilot olacak. Yani Tarım ve Orman bakanından bahsediyorum. Yani Bekir Pakdemirli’den. Arkadaş uçağın eskisi yenisi mi olur. Hele ki kabin basıncı olmayan yangın söndürme uçaklarında. Bakımlarını muntazaman yaptır, gerisi ver pilota uçsun.
Suçlu aramaktan yorulmadınız mı? Bi' kabullenin kardeşim.
Yazılacak, konuşulacak çok şey var. Ama anlayan yok. Bakan bey kendine özel helikopter pisti yapacağına, devletin uçağında pilotçuluk oynama yerine işine baksa daha iyi olur.
Kalın sağlıcakla.
Yazmakla olmuyor. Değiştirmek gerek.
Bilmem anlatabildim mi!
Yorumlar