Değerli okurlarım; yaklaşık dört aydır sizlerden uzak kaldım. Çoğu okuyucum bilir ki bu siteyi yayın hayatına başlattığım günden beri hiçbir siyasi kelam içeren yazı yayınlamadım. Gazetecilik anlayışım bunu gerektiriyor idi. Malumunuz bir süreç yaşadık ve bitti.
Süreç bitince de sektörümün sorunlarına dönmek ve yine daha önce olduğu gibi hem sektörün hem de sektör çalışanlarının sorunlarını dile getirmek adına sizlerle buluşmaya karar verdim.
Bundan sonra farklı konsept içeren bir köşe ile sesleneceğim sektöre. Hem köşe yazılarımla hem de özel röportajlarla sektör temsilcilerinin sesine kulak vereceğim.
Bu sektör adına çok şeyleri hayal ettim.
Mesela, Havacılığı ulaştırmadan ayırıp turizm ile birleştirip Havacılık ve Turizm Bakanlığı adı altında birleştirip hem turizm bakanının fuarların, kongrelerin konuk konuşmacısı olmasından kurtarıp aktif bir bakanlığa dönüştürmek hem de havacılığın daha çok ilgilenilen bir bakanlık haline getirmek hayalim idi.
Mesela, uçucu personel ağırlıklı olmak üzere tüm sektörü kucaklayacak bir havacılık kanununu çıkarabilmek en büyük hayalim idi.
Mesela, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nü dönüştürerek Havacılık ve Seyrüsefer Genel Müdürlüğü şemsiyesi altında toplayıp daha aktif bir kurum haline getirmek hayalim idi.
Mesela, Ege ve Akdeniz çanağının bir kısmını dünyanın en gözde uçuş okulları ile güçlendirip yurtdışına akan pilotaj eğitim paralarının ülkede kalmasını, Ortadoğu, Balkanlar ve Orta Asya bölgelerinin pilotaj eğitim üssünün Türkiye olmasını sağlamak hayalim idi.
Mesela, havacılıkta torpil düzeninin ortadan kaldırılmasını sağlamak, “bakan çocuğu, vekil yakını, vali kızı, müsteşar oğlu” diye liyakatsiz kişileri değil bu işi layığı ile yapacak kişilere şans verilmesini sağlamak hayalim idi.
Ve daha çokça projeler var idi kafamızda.
Hayaller ölür mü? Ölmez.
Yine hayallerimizin peşinden koşacağız ve Türkiye gerçeklerinde düşündüklerimizi yapmak için çalışacağız.
Yukarıda da bahsettiğim gibi bir süreç yaşadık ve murad ettiğimizi yakalayamadık.
Her zaman derim ki; Allah bize iki göz vermiş ileri bakalım.
Aynen öyle yapıyoruz.
Havacılık adına önemli düşüncelerim oluştu. Kişileri ve kurumları daha da yakından tanıma fırsatı bulduk. Kraldan çok kralcıları da tanıma fırsatımız oldu. Kralın haberi yokken kralcıların ne tür hasetlik ve fesatlık peşinde olduklarını gözlerimiz ile görmüş olduk.
Netice olarak bizim ne hasetliğimiz olur ne de fesatlığımız. Kıblesini bilen bir kişi olarak gücün değil gerçeğin peşinden koşanların omurgalı olduklarını düşünürüm ve öyle de olması gerek.
Emin olun sizlerle paylaşacağım çok şeyler olacak.
Yine haklının yanında, haksızın karşısında olacağım. Alabildiğince sesiniz olacağım.
Başta THY olmak üzere tüm kurumlardaki olumlu-olumsuz tüm konuları irdeleyeceğim.
Kısacası bıraktığımız yerden devam edeceğiz.
Çok özledim be...
Yorumlar Tüm Yorumlar (38)