Devletlerin uçak filoları yıllardır ülkelerdeki en ciddi tartışma konulardan biri olmuştur. Bazen lükse kaçtığı nedeniyle eleştirilir, bazen de ihtiyaç olmamasına rağmen gereksiz harcamaya dikkat çekilir.
Haklı olanlar da vardır, haksız olanlar da…Devletlerin filoları daha çok özellikle G.Amerika, Orta Asya ve Ortadoğu ülkelerinde tartışılan bir vakadır. Çünkü buradaki ülkelerin birçoğunda hükümet değiştikçe filolarda da değişimler olur. Uçaklar alınır, uçaklar satılır…
Bu Avrupa’da çok görülen bir durum değildir. Çünkü oradaki denetim mekanizması daha işler şekilde çalışır.
Geçtiğimiz günlerde Almanya Başbakanı Angela Merkel’i taşıyan devlet uçağı Airbus A340-300 tipi uçak teknik bir arıza nedeniyle acil iniş yapmıştı, hatırlarsınız. Hatta bu arıza nedeniyle Merkel, Arjantin’in başkenti Buenos Aires’teki G-20 zirvesinin açılışına da katılamamıştı.
Bu dünyanın en güçlü devletlerinden biri için bir imaj kaybı mı yoksa olabilecek bir durum mu onu bilemiyorum. Ancak bu; Almanya’da yeni bir karar alınmasına neden oldu.
Almanya bu olay sonrasında Başbakanlık filosuna iki yeni uçak alınmasına karar verdi. Bununla ilgili 300 milyon Euro’nun üzerinde bir bütçe ayrıldığı da basına yansıdı.
Ben de bazı devletlerin uçak filolarına göz atmaya karar verdim. Hangi ülkenin kaç uçağı var şöyle bir bakalım;
Azerbaycan: 1 Airbus A319 – Bir Airbus A340-600 – 1 Boeing 767-300ER
Belçika: 1 Airbus A321-2 – 2 Falcon 20 – 1 Falcon 900 – 2 Embraer ERJ 135 – 2 Embraer ERJ 145
Bulgaristan: 1 Airbus 319 – 1 Falcon 2000 – 2 Mi-8 – 1 AW 109
Hırvatistan: 1 Challenger CL-604 - 1 Mi-8
Danimarka: 4 Challenger CL-604 – 1 Agusta EH101
Finlandiya: 3 Learjet 35 - 1 Cessna Citation M2 - 1 Cessna 525
Fransa: 1 Falcon 50 – 2 Falcon 900 – 2 Falcon 7X – 1 Airbus A330-200 - 3 Süper Puma Helikopter – 3 Airbus 310 – 2 Airbus A340
Portekiz: 3 Falcon 50 – 3 Falcon 20
Almanya: 2 Airbus A340-300 – 2 Airbus A319 – 1 Airbus A321 – 4 Bombardier 5000 – 3 Eurocopter Cougar
İtalya: 1 Airbus 340-5 – 3 Airbus A319 – 1 Falcon 900 – 2 Falcon 900easy – 2 Falcon 50 – 2 Agusta AW-139
Japonya: 2 Boeing 747-400
Yukarıda saydığım ülkeleri seçmemin sebebi; aşağı yukarı kişi başına düşen mili gelir anlamında birbirine yakın ülkeler olması…
Bazı ülkelere dikkat etmişsinizdir, yolcu uçağı statüsünde olan uçakları filolarında bulundurmayan ülkeler var. Bunlar, özellikle uzun menzilli uçuşlarda devlet havayolunda görev yapan uçakları tercih ediyorlar, ayrıca almaya gerek duymuyorlar.
Bir önemli detay da Meksika’nın yeni devlet başkanı seçilen Andres Manuel Lopez Obrador’un devletin filosunda bulunan Boeing 787-8 tipi dev uçağı satma kararı…
Bu da ülkede oldukça tartışılan ve dünya medyasında da geniş yer bulan bir karar oldu. Çünkü çok fazla uçağı olan ülkedeki bu durumun lüks olduğunu ve bu nedenle satacaklarını açıkladı.
Devlet Başkanlarının tarifeli seferle seyahat etmelerini popülist bulanlardanım ancak; filoların adeta havayolu şirketlerini andıran ölçüde olması da ne kadar doğru o da sanırım ülkelerin hem ekonomik hem de stratejik durumlarıyla direkt ilgili olsa gerek..
Peki bizde durum ne? Şimdi de ona bakalım:
Türkiye Cumhuriyeti Devleti uçak filosunda şu uçaklar yer alıyor: 1 adet Airbus 340-500, 2 adet A319, 1 adet A330-200, 3 adet Gulfstream G550 ve 2 adet G450, 2 adet Cessna Citation, 2 adet A319 ve son olarak Katar’dan hibe edilen 1 adet Boeing 747-8 tipi uçak bulunuyor. Ayrıca 3 adet de Sikorsky helikopter var devletin filosunda.
Bu filo üzerinden karşılaşma yaptığımızda Türkiye’nin ‘güçlü’ olarak tanımlayacağımız ülkelerle filoların benzerlik gösterdiğini belki biraz daha fazla olduğunu, ama İskandinav ülkeleri ile kıyasladığımızda çok daha fazla uçağımız olduğu sonucuna varıyoruz.
Aslında filo üzerindeki tartışma daha çok 747-8 üzerinden alevlendi. Çok pahalı bir uçak olduğu için devletin bunu neden aldığı sorgulandı, sonra hibe edildiği açıklandı ama bu kez de işin etik tarafı masaya yatırıldı. ‘Türkiye hediye kabul etmez’ eleştirileri medyada ve siyasette çok konuşuldu.
Son günlerde birçok ülkenin tartışma konusu oldu uçak filoları… Bizde de olması son derece normal. Her şey şeffaf olduğu sürece hiçbir sorun yok aslında. Bu tartışmalar ne ilk ne de son olacak. Filolar yenilenmeye eleştiriler de yinelenmeye devam edecek.
Mesele hiçbir şeye sabit bakış açısıyla bakmamaktan geçiyor. İlgisiz alakası eleştiriler, işin özünden çıkan tuhaf muhalif ifadeler ya da muhalefeti hepten yok saymalar, eleştirilere tümüyle kulak tıkamalar…
Eğer tam olarak eleştirmeyi ve eleştirilere karşı açıklama yapmayı becerebilirsek, işte o zaman uçak filoları sorun olmaktan çıkar!
Yorumlar