İki konuya temas edeceğim. Elbette Murat Demirbilek dostumun zamansız vedası ve DHMİ personeline ödenen Eurocontrol tazminatları. Yine gündemde olan bu konu tüm camiada farklı beklentilerin oluşmasına sebep oldu. Detayları paylaşacağım.
Önce sektörün sessiz sevilenlerinden biri idi. Yirmi yılı aşkın kardeşliğimizde bir gün olsun ki birbirimizi kıralım ve rahatsız edici cümleler sarf edelim.
Murat Demirbilek, aramızdan aniden ebediyete göç ederken, ardında bıraktığı sevgi, saygı ve iyilikle veda etti bu dünyaya. O kadar çok sevildiğini ben de cenaze merasiminde anladım. Ataşehir Mimar Sinan Camisi’nin önü mahşeri kalabalıkla uğurladı onu.
Otopark görevlisinden duyduğum şu; “Ünlülerin cenazesinde bu kadar kalabalık oluyor bu cami. Normalde bir saf cemaat olmaz” dedi. Otopark görevlisi bile ünlü birisi sanmıştı kendisini. Oysa o ünlü değil, sevilen bir arkadaşım, dostum idi.
HAVAŞ’ta, Çelebi’de, Pegasus’ta ve son olarak Sunexpress Havayolları’nda birlikte çalıştığı tüm arkadaşları, yöneticiler caminin önünde gözü yaşlı uğurlamaya gelmişti Murat’ı.
Mehmet Nane’nin gözlerindeki hüzün, Gürol Yüksel’in akan gözyaşları sevgiyi, iyiliği yansıtıyordu.
Ama sektörümüzün bilmesi açısından detay vermek isterim.
Murat astım hastası idi. O gece ne oldu ise oldu. Gece yarısı eşine “iyiyim” mesajı atmış ve o saatten sonra iş yerine gitmiş. Saat 05.00 sularında işyerine gidip sanki vedalaşmış ve bir daha geri dönmeyeceğini anlamış gibi. Ve evin kapısına geldiğinde Azrail etrafında kol gezerken, o astım krizine girdim zannedip arabasının torpidosunda astım ilaçları ararken görmüş komşusu. Ve zar zor evine yürürken “yardıma ihtiyacın var mı” diye seslenmişler kendisine. Evin içine zar zor girebilmiş ki, yığılıvermiş kapının dibine.
Komşusu merakla evinin kapısına gitmiş ve yerde yatan Murat için ambülans çağırmış. 112 “Polisi arayın” diyerek üzerinden atmış görevi ve sorumluğu. Oysa o ihbar alınır alınmaz hemen gidilmeliydi. Polis geldikten sonra ambülans yeniden aranıyor ve çok ama çok gecikmeli geliyor.
Burada sorulması gereken, takip edilmesi gereken nokta Murat Demirbilek ihmal sonucu mu öldü sorusunun cevabının aranmasıdır.
Bir örnek vereyim. Abimin kazasından sonra Amerika’da rehabilitasyon ekibi ambülans istedi, 3 dakika sürmeden yanımıza geldi. İnsana verilen değer diyorum ve Murat’ımıza Allah’tan rahmet, eşine çocuklarına ve Gamzemize sabır diliyorum.
DHMİ tazminatları:
En çok emek verdiğim haktır.
DHMİ çalışanlarının, başta trafik kontrolörlerinin hak ettiği bir tazminat bu. Elbette hava trafik kontrolörleri haricinde DHMİ’nin tüm birimleri birinci dereceye yakın hak edişler var ama özellikle yöneticilerin, genel merkez yöneticilerinin birinci derece statüsüne çıkartılma girişimlerini doğru bulmuyorum.
Şimdi düşünün bir daire başkanını, görev süresince tazminatı en üst kademeden alacak; görevden alınıp müşavir veya uzman yapılırsa aynı haktan faydalanacak. Olacak iş değil.
Bakın bu işin ana kademesi kontrolörler.
Ulaştırma Memur Sendikası’na ne oluyor?
Bu sendikaları anlamak mümkün değil. Görevleri işveren ile sendika üyelerinin arasında köprü olmak varken, hangi personel nereye atanacak kararı vermek, DHMİ yönetimi ile pazarlık yapmaktan başka işe yaramayan, Eurocontrol tazminatı ile ilgili bir çalışma yapmayan, torpil peşinde olan bu sendikaların söylemleri vız gelir tırıs gider.
Ehliyetsiz, liyakatsız kişileri makam sahibi eden sendikalar, sadece süslü kelimeler ile lüks yaşam sürer. O yüzden sendikanın açıklamaları DHMİ çalışanlarının yanında değil, yararlanacakları işler için olduğunu tüm DHMİ çalışanlarının bilmesi gerekir.
DHMİ yönetiminin çalışanların arasında ötekileştirme davranışlarından uzak duracak kararlar almasının hayırlı olacağını düşünüyorum.
Yorumlar Tüm Yorumlar (141)