DHMİ’de atama skandalları…

Yaza, yaza yaz geldi ama DHMİ’ye huzur gelmedi. Hatta huzur, ta Ulaştırma Bakanlığı’na atanan yeni bakana kadar dayanıyor. Oysa, adam gelir gelmez DHMİ’de olmaması gereken bir adamın ipini çekti ve bence 100 puanlık bir davranış idi. Şimdi o şahsiyetin neler çevirdiğine bir bakalım.

Yine tekrar ederek başlayalım. Cemil Acar denen şahsiyet, bir kurumun genel müdürünü nasıl yanılgıya düşürerek, kurum içindeki iş barışını aynı zamanda iç barışı nasıl zedelediğini göreceksiniz.

Benim üzüldüğüm nokta Hüseyin Keskin bu adama nasıl teslim etti koca kurumu ve nasıl böyle hülle atamalara izin verdi?

Cemil Acar İşletme Daire Başkanı olduktan sonra yaklaşık 200 atama yaptırdı ve o atamaların tamamı mahkemelik oldu. Anladığım kadarı ile atamaların hemen hemen tamamına yakını usulsüz.

Ağrı Havalimanı’na atanan Turan Ayanlar’dan başlayalım. Ataması tamamen hukuksuz. Adamın 4 ay aylıktan kesme cezası olmasına rağmen Ağrı Havalimanı müdürü yapılmış. Niye trollük yaptığı ortaya çıkmış oldu. Oysa 657 sayılı devlet memuru kanununa göre aylıktan kesme cezası olanlar bu tür görevlere 5 yıl atanamaz hükmü yer alıyor.

Elimde bulunan bilgileri sıralayalım.

Havalimanı müdür yardımcısı olmak için 4 yıllık üniversite mezunu olmak gerekirken Erzincan Havalimanı müdür yardımcılığına ismi bizde saklı bir ARFF memuru atanıyor ertesi gün de şef olarak ataması yapılıyor. Yani şef olması için müdür yardımcılığı verilip ertesi gün şeflik hakkı kazandırılıyor.

Atamalarda yükselmenin adresi Isparta.

Isparta’ya bir günde dört meydan müdürü atanıyor ve aynı gün atananlar başka görevlere terfi ettiriliyor.

Şimdi bu ne aymazlık, bu ne iş bilmezlik diye sormak hakkımız değil mi?

Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) adında bir sendika bütün bu usulsüzlükleri mahkemeye taşıdı. Ankara İdare Mahkeme’sinde açılan bu davaların takipçisi olacağız. Bir dolu örnek var. Bu örnekleri sıralasak sayfalara sığmaz.

Ama anlaşılan o ki Cemil Acar kendisine biat ordusu yaratmış ve buradan da belki DHMİ’nin başına yürüyecekti. Ama unutulmamalı ki devletin kulağı sağır, gözü kör değil. Şans verir ama kurumun kötü yönetilmesine izin vermez.

BTS sendikasının dava dilekçesindeki iddialar öyle vahim ki kurum eksi para ile her ay 1 trilyon gereksiz atamalardan dolayı zarar ediyor.

Bizim önerimiz kuruma bir teftiş yapılmalı ve tamamen siyasetten arındırılmış bir şekilde iğneden ipliğe araştırılmalı, raporlanmalı ve kuruma vizyon katacak kişiler yeniden adapte edilmelidir.

Aksi taktirde Türkiye’nin tek kar eden kuruluşu olarak bataklığı boylamak zorunda kalınacak.

Ondan sonra “ah Cemil” demenin anlamı kalmaz.