Funda Ocak DHMİ genel müdürü atandıktan sonra yazdığım yazıda Funda Ocak'a kendi ekibini kurma fırsatı verilmesi gerektiğini ifade etmiştim. Eğer bu sağlanır ise DHMİ'de bir kimlik değişimi olacağını ve DHMİ'nin de çok gelişeceğini vurgulamıştım.
Bu görüşümün ilk adımı gerçekleşti. Geçen hafta öğrendik ki bir kısım yönetici atamaları gerçekleşti. Yeter mi? Hayır yetmez.
DHMİ'nin tam bir değişim ve gelişim yapabilmesi için, DHMİ üzerinde tahakküm kurmak isteyenlerin bu kurumun üzerinden elini çekmesi şart. Halen bazı başmüdürlere talimat veren zihniyetin kendi asli görevine dönmesi şart.
Ve halen bu zihniyetten emir alan ve onun dediklerini yapmak için çaba harcayan, halen kendini onun bir emir eri gibi gören müdürlerin, başmüdürlerin kendisine çekidüzen vermesi elzemdir.
Ben biliyorum ki, Funda Ocak'ın genel müdür olmaması için lobi faaliyeti yürüten başmüdürler bile vardı. Saçma sapan iftiralarla kafaları bulandıran kişileri de çok iyi bilirim. Lakin önce bakan Ahmet Arslan sonra da başbakan Binali Yıldırım kapı gibi arkasında durdu ve genel müdür oldu.
Demem o ki, DHMİ bizim gözbebeğimiz. Dolayısıyla işleyişi, gelişimi, verimliliğin artmasını başına getirdiğiniz kişiye bırakıp hesap soracaksınız.
Funda Ocak, çalışacağı insanları belirlemekte biraz acele etmeli. Zira makama oturalı döt ay oldu. Elbet zorluk vardır yönetici belirleme açısından. Ama uzatmamak gerek.
DHMİ'nin işi çok zor. Hem siyasi iktidarın hedefleri doğrultusunda projeleri yetiştirmek hem de bunlara ilaveten yeni atılımlar gerçekleştirmek zorunda.
Örneğin, Funda Ocak'ın genel müdür olduğu sıralarda yaptığı açıklamalarda yurtdışı açılım projeleri bir an evvel hayata geçirilmeli. Dünyanın bir çok noktasında gerçekleşen havalimanları ihalesi ile ilgilenmeli. Bunu tek başına da yapmayabilir.
Deneyimli havalimanı işletmecilerimizi yanına alarak teklif verebilir.
Daha önce yazdığım ARFF konusunu bir kez daha hatırlatayım. Bu arkadaşların mesleki tanımlarını kazanabilmeleri için Funda Ocak'ın elini taşın altına koyması şart. Bu iş DHMİ'nin iç işi ve ARFF memurları da DHMİ personeli. Zira onların başka yerlerde derman aramalarına fırsat vermeden gerekli kanuni ve yönetmelik değişikliğini gerçekleştirmeli.
Bilal Ekşi sosyal medyada çok iyi...
Bilal Ekşi, SHGM döneminde de özellikle Twitter'i çok iyi kullanıyordu. Aynı tavrını THY'de de devam ettiriyor. Bunca işin içinde Twitter'i ihmal etmemek, vatandaşa birinci elden bilgi vermek önemli bir meziyet.
THY ile ilgili olumlu gelişmeleri duyurmak için bu yolu tercih etmesini doğru buluyorum. Lakin son paylaştığı 162 bin yolcu 1159 sefer ve %86 zamanında kalkış bilgisinde şu sonuç ortaya çıkıyor. Bir uçuşta ortalama 140 yolcu taşınmış. Bunlara iç ve dış hat seferleri dahil.
THY'de çok sayıda uçak yerde yatıyor. Özellikle büyük uçaklarla yapılan okyanus ötesi uçuşlarda uçakların boş uçtuğu anlamı taşır bu. Umarım içeride böyledir de uzun uçuşlarda uçaklar dolu gidiyordur.
İlker Aycı ile Bilal Ekşi'nin 2017 yılı tahminleri hayalden çok gerçek olsun istiyorum. Piyasanın durumu oldukça karamsalık içeriyor.
Siyasi gelişmeleri Nisan ayında hayırlısı ile bir atlatırsak ve sonrasında da mantıklı işlere imza atarsak hayal diye gördüklerimiz gerçek olacaktır.
Artık ne THY'nin ne Türkiye'nin vakit kaybetme lüksü yok.
Güzel günler umuduyla, her şeyin hayırlı olmasını diliyorum.
Yorumlar Tüm Yorumlar (50)