Sonuna kadar hak etti. Geç bile kalındı. Ve sonunda olması gereken oldu. Funda Makbule Ocak DHMİ Genel Müdürlüğü makamına getirilen ilk bayan oldu. Aslında bu bağlamda da havacılık tarihine geçmiş oluyor.
Çok şey yazabilirim Funda Ocak hakkında. Uğradıkları haksızlıklardan tutun da bir dolu iddia ve ithamlarla da karalanmak istendi.
Bütün haksızlıklara bütün iftiralara karşı verdiği tek cevap işi oldu. İlgilenmedi bile. Sonunda anasının ak sütü gibi hak ettiği bir makama getirildi.
İşte Türkiye'nin istediği de bu. Liyakat, liyakat, liyakat.
Yıllar önce Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı sırasında "Milyar dolarlık kadın" olarak lanse ettiği Funda Ocak, en büyük ihalelerin başrolünde idi. Hilesiz, hilasfız yapılan bu ihalelerden Türkiye Cumhuriyeti milyarlarca dolar para kazanmıştır.
DHMİ'nin son yirmi yılının beyni diyebilirim.
Hiçbir zaman siyaset yapmadı, siyasilerin arkasında dolanıp yalakalık peşinde koşmadı. Onun için devlet önemli idi DHMİ önemli idi.
Çalışmasının, sadece işine odaklanmasının da ödülünü aldı diyorum.
Biliyorum ki Sayın Başbakan Binali Yıldırım ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Sayın Ahmet Arslan, Funda Ocak'ın liyakatına ve çalışkanlığını ödüllendirdiler. Bu sebeple Sayın Başbakan Binali Yıldırım ile Sayın Ahmet Arslan da takdiri hak ediyorlar.
Evet, DHMİ ehil ellerde artık. Bundan sonra yepyeni bir dönem başlıyor. Kanaatim o ki, Funda Ocak DHMİ'de çok şeyi değiştirecek.
Tanıdığım Funda Ocak ile DHMİ yep yeni bir kimliğe bürünecek.
Hızlı bir değişim yaşanacak.
Ancak benim önerim şu ki Funda Ocak'a kendi çalışma arkadaşlarını seçme hakkı verilmeli. Yalakalık ile gelenleri liyakatlılar ile değiştirmeli. Vizyonel, DHMİ ufku taşıyan yöneticiler ile çalışmasına müsade edilmeli.
Deneyim abidesi Funda Ocak, kendi ekibini kurduğu taktirde DHMİ çok daha başarılı işlere imza atacaktır.
Funda Ocak'ın da herkese eşit mesafede davranacağına inanıyorum.
Bir dipnot. ARFF'ciler sizden çok şey bekleyecek sayın genel müdür. En başından söylemiş olayım.
Şimdiden başarılar diliyorum Funda Ocak'a.
Bir paragraf da Serdar Hüseyin Yıldırım'a açmak istiyorum. Yıldırım, güler yüzlü ve samimi bir profile sahip yönetici idi. Despot genel müdür olma yerine sıcak kanlı ve vizyonel bir kişilik sergiledi. Ama bazen olmayınca olmuyor. Umarım güzel bir makam ile tekrar bürokrasideki yerini alır. Serdar Hüseyin Yıldırım gibi vizyonel bir yönetici de bulmak zor dönemde. Zira kimin ne olduğu bilinmiyor.
Serdar Hüseyin Yıldırım'a da gelecekteki hayatında başarı diliyorum.
THY'de işten atılanların durumu ne olacak?
Değerli okurlarım;
Geçen hafta THY avukatlarının işten çıkartılan personelin işten çıkarılış sebebinin açıklandığı savunma üzerine kaleme almış olduğum yazı çokça ses getirdi.
THY'nin içinde bulunduğu zor sürecin bilincindeyiz. Birkez daha vurgulamak istiyorum ki, FETÖ kapsamında işten atılanlara asla ve kat'a diyecek sözümüz yok. Lakin aynı torbaya atılanlara söyleyecek sözümüz var.
Keşke bu arkadaşlar gönülleri alınarak, emekleri alkışlanarak gönderilebilselerdi.
İkinci bir husus. Yazıma gelen yorumlara baktığımda ağırlıklı olarak sendikadan bahsediliyor. Sahi bu sendika nerede?
Yoksa inşaat işi ile mi uğraşıyorlar. Sendika dediğinde çalışanların, üyelerin sorunları ile ilgilenir. Siz ne ile ilgileniyorsunuz sayın sendika ağaları.
Bir sendika yöneticisi de çıksın iki kelam etsin.
Benden söylemesi. Suyunuz ısınıyor. Sendika seçimleri çok ama çok çetin geçecek. Şimdiden çalışmalar başladı bile. Muhalefetin ayak sesler bize kadar ulaştı.
Siz çalışanların sorunlarına sırt çevirirseniz bu çalışanların size kırmızı kart göstermesi olağandır.
Yorumlar Tüm Yorumlar (35)