Havada uçak görmeyeli uzun süre oldu. Bir süre daha böyle olacak gibi görünüyor. Ancak “böyle gitmeyecek” deyip geleceğe dönük planları şimdiden yapmak zorundayız. Eminim Korona bize çokça ders almamızı sağlayacak veri verdi. O halde hem havacılığın hem de ülkemizin çıkarları doğrultusuna düşünüp hareket etme zamanı geldi.
Havayolu şirketleri, yer hizmetleri, teknik şirketler, turizm şirketleri, havalimanlarının içinde bulunan bilumum şirketler Korona döneminde onarılamayacak kadar ağır zarar gördüler. İstanbul Havalimanı’nı konuşmuyorum bile. Orada kimin hayatta kalacağına, kimin iflas bayrağı çekeceğine İstanbul Havalimanı yönetimi ile kiracıların yapacağı görüşmeler belirleyecek.
Devleti idare edenlerin oraya müdahale edebileceğini düşünmüyorum. Zira başlı başına bir özerk yapı orası.
Dönelim diğer meydanlara.
Kars’tan Denizli’ye, Antalya’dan Trabzon’a, Van’dan İzmir’e kadar tüm meydanlarda radikal karar alma zamanı geldi.
Eğer işvereni, esnafı, havalimanında faaliyet gösteren bilumum irili ufaklı firmaları düşünemezsek havacılık alanında faaliyet gösteren şirketlerimiz ya batacak ya da minimum personel ile çalışmak zorunda kalacak. Zira Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin süresi Haziran ayında son buluyor.
Bakın göreceksiniz her yerden, her yöreden işten çıkartma haberlerini duyacaksınız, okuyacaksınız.
Burada Devlet Hava Meydanları İşletmesi’ne büyük görev düşüyor.
Nedir o görevler?
Eğer kendinizi değil de Türkiye’yi yaşatmak istiyorsanız ki bu, şirketlerin ayakta kalması ile mümkündür. O halde yapmanız gerekenleri ben size sıralayayım.
Yap İşlet Devret Modeli ile işletilen tüm havalimanlarından bir yıl kira almayın. En azından bunu yılbaşına kadar yapın. Yani altı aylık kira alacağınızı tümden silin.
Keza, tüm bu meydanlardaki işletmelerden de kira almayın. Türk firmalarının apron konma, konaklama bedellerini bu yılsonuna kadar bedava yapın.
“Lafın tamamı deliye söylenir” diye bir deyimimiz var. Ne demek istediğim gayet açık.
Aynı şeyi DHMİ’nin işlettiği tüm meydanlarda da yapmak için ayrıca bir paranteze gerek yok diye düşünürken dipnot olarak araya sıkıştırayım dedim.
Korona döneminde boş boş oturup elinizi ovuşturarak kira tahsilâtı yapmak için zamanı kolladığınızı biliyorum. İsterdim ki böyle bir eylem planı hazırlayın.
Devletin kar eden tek KİT’i DHMİ ise o halde o kar ettiğiniz günlerde biriktirdiklerinizi şimdi harcama dönemi diye düşünüyorum.
Niye yükün tamamını THY, Pegasus, Onur Air, Corendon, MNG, My Cargo velhasıl şirketler çeksin.
Hadi bakalım taşın altına bedeninizi sokun da görelim.
Sabiha Gökçen için şunları söyleyebilirim.
Burası DHMİ’ye ait bir havalimanı değil. Eğer Savunma Sanayi Başkanlığı Sabiha Gökçen’den kira almaz ise onlar da gereğini yapacaktır diye düşünüyorum.
Evet, bu bayramı sevdiklerimizle, sevdikleriniz ile geçiremediniz. Umarım gökyüzü şenlenir ve uçaklarımız yine bizleri sevdiklerimize kavuşturmak için birbiriyle yarışırlar.
Sağlıcakla kalın.
Yorumlar Tüm Yorumlar (133)