Cuma ve Cumartesi günü havacılık sektörü adına son derece güzel bir buluşma gerçekleşti. IFTE fuarından bahsediyorum. Wow Convention Center’da özellikle havacılık meraklısı gençler bir araya geldi, merak ettklerine yanıt bulmaya çalıştı.
Bana göre IFTE fuarını diğerlerinden ayıran en önemli özellik tamamen gençlere hitap etmesi… Biliyorsunuz, havacılık denince akla ilk gelen meslek önce pilotluk, sonra da kabin memurluğu. Bu mesleklerin sektörün en popüler meslekleri olmasının sebebi kazançları mı yoksa uçuyor olmaları mı o tarafına girmek istemiyorum. Ancak bu tip buluşmalarda anlıyoruz ki, havacılık sektörü sadece kokpit ve kabinden ibaret değil.
IFTE fuarı bu anlamda oldukça verimli geçti. Fuar alanını sık sık gezdim ve başta TATCA olmak üzere hemen hemen her standın önünde gençlerin yoğun ilgisi olduğunu gördüm. Çünkü pilotluk ve kabin memurluğu ne kadar değerliyse sektörün diğer meslek dalları da onlar kadar değerli…
Eurasia’da da yazmıştım, bir kez daha buradan değineyim, böyle buluşmalar artarak devam etmeli.
UÇUŞ OKULLARI VE KAFALARDAKİ SORULAR!
IFTE fuarında en çok dikkatimi çeken şey uçuş okullarına yönelik kafalardaki soru işareti oldu. AirportHaber’in standını ziyaret eden gençler ve bir çok pilot adayı, hem gittikleri okullarla ilgili hem de gitmeyi düşündükleri okullarla ilgili tavsiye istediler.
Tabi bir okula yönlendirip diğerini kötüleyecek durumda değiliz. Ancak, hem pilot adaylarının hem de ailelerin çok ciddi merakları var. Mesela aradaki fiyat farklarının sebebi ne, vaat edilen sürede lisansı almak mümkün mü? Öğretmenlerin yeterli tecrübesi var mı? Uçuş için aylarca bekler miyim? Parayı ödedikten sonra sırra kadem basıyorlarmış doğru mu… gibi onlarca soru var.
İşte burada hem mevcut uçuş okullarının hem de geçmişte kalanların neden olduğu bir takım olumsuz izleri görmek mümkün. Şu an faaliyette olan bazı uçuş okullarıyla ilgili aklıma gelen hususlar aslında o soruların çok da normal olduğunu gösteriyor bana.
Mesela Ulaştırma Bakanlığı’na kadar giden şikayetler, uçmak için aylarca bekleyenler, bakım yetkisi askıya alınlar vs…
Bazı okulların, hem hava trafiğinin müsaitliği hem de adayların çalışma şartlarına göre düzenlenen programlar yaptıklarını ve bu nedenle bazı hususların aksadığını söylemek de mümkün. Çünkü bu; bir öğrencinin 5 ayda aldığı PPL lisansını bir diğerinin ise 2 ay gibi bir sürede almasına neden olabiliyor.
Ben de pilotluk hayaliyle bazen düşünmeden hareket eden gençlere ve ailelerine dikkatli olmalarını ve çok iyi araştırmalarını öneriyorum. İşini hakkıyla yapan uçuş okullarını ayırarak fırsatçılara dikkat edin diyorum. Çünkü bazı aileler tüm birikimlerini çocuğunun pilotluğu için buralara verebiliyor. Çıkan herhangi bir olumsuzluk durumunda ise hakkını araması yıllar sürebiliyor.
Sektörde pilot açığı olduğu artık herkes tarafından dillendirilen bir gerçek. İşte bu durumu ellerini ovuşturarak kullananlar, bazı hayalleri yıkabilir.
Yorumlar Tüm Yorumlar (27)