Öncelikle bütün havacılık camiamızın Kurban Bayramı’nı kutluyorum. Bayramlar, birlik ve beraberliğin, küskünlerin barışmasına sebep olan dini inançlarımızın gereğidir. Ama aynı şeyi THY’de de görmek isterdik. Mutlu azınlık yerine, huzurlu bir bütünlük aradık ama maalesef henüz olmadı ve olacak gibi de görünmüyor.
Ahmet Bolat bu konuda THY Yönetim Kurulu Başkanlığı’na gelir gelmez umutlar vermiş, mavi boncuklar dağıtmıştı ve her gönlük kırık, yuvası yıkık, kalbi paramparça olan THY’li O’na inanılmaz bel bağlamıştı.
Eski yönetim zamanında amasız-nedensiz, sorgusuz-sualsiz işten atılanlar, FETÖ borsası kurulup; oluşturulan torbanın içine atılan yüzlerce çalışan, pandemi döneminde sessiz-sedasız işten atılanlar bir dolu haksızlıklara maruz kalmış insanların umuduydu Ahmet Bolat.
Gerçeği söylemek gerekirse bu insanlar adına benim de umudum idi.
Öyle de güzel başlamıştı ki THY YK Başkanlığı’na. Her gelen maile, her atılan mesaja medenice cevap verip; insanların gönlünde umut tahtı kurmuştu.
Geçtiğimiz haftalarda Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün ev sahipliğinde İstanbul’da yapılan ICAO toplantısında karşılaştığım Ahmet Bolat’a, işsiz pilotlar ile ilgili sorduğum bir soru üzerine “hepsini eğiteceğiz, dışarıda pilot kalmayacak” sözüne bile inanmış gibi yaptım.
Ama gel gör ki, o sözlerin bile günü kurtarma sözü olduğuna inanmaya başladım.
Bu bahsettiğim konularda bir karınca boyu ilerleme olmadı. Yüzde 100 umudumu yitirmeli miyim bilmiyorum ama tam tabiri ile araftayım.
Deli sorular, delirtmeye başladı desem yeridir. “Murat Şeker ile şirketi uçurun” talimatı, Murat Şeker’i tek başına karar mekanizmasının başına mı geçirdi sorgulamam gerekiyor. Ve şu açık açık konuşuluyor THY içerisinde. “THY’yi Ahmet Bolat değil; Murat Şeker, Abdülkerim Çay ve Ebubekir Akgül üçlüsü yönetiyor”.
Ne derece doğru bilemem ama ciddi ciddi konuşulanları yazıyorum.
Ahmet Bolat, bu işin PR tarafını mı yürütüyor bunu da ileride alınacak kararlarda göreceğiz.
Bir kez daha açık yüreklilikle yazmak isterim ki, THY henüz eksi yönetimin günahları ile kurum olarak helalleşmiş değil. Verilen sözlerin hepsi bulut boşluğunda asılı duruyor.
Yapılan en olumlu iş bazı başkanlıkların ve müdürlüklerin kapatılması ve iştiraklere sağlanan CED “commercial employee discount” bilet konusunda sağladığı imkanlardır.
Diyeceksiniz ki “maaşlar konusunda da önemli adımlar atıldı”. Doğru, maaşlar konusunda da güzel gelişmeler yaşandı. Türkiye’deki enflasyon altında, ülkeye doğrudan döviz kazandıran bu şirketlere yapılan zam zaten hak edilmiş zamdır. Bu sebeple bunu çok da matah görmüyorum. Hak ettiklerinden daha azını aldılar da diyebilirim.
Ancak şu bir gerçek ki, onca olumsuzluklarını yazdığım İlker Aycı’nın hakkını da kimseye yedirmem. Giderayak tarihte görülmemiş zamma Hava-İş Sendikası ile imza atan İlker Aycı’dır. Bu kadar da adil bir yapıya sahibim.
Şimdi “zam yaptık” güzellemelerinde İlker Aycı imzası var vebTHY çalışanları tarihin en kötü yöneticisi İlker Aycı’ya son zam konusunda ömür boyu dua etse yeridir.
Ahmet Bolat’a gelince. Tarihi fırsat hala önünde duruyor. Liderler karar alır, uygulatır. Hesabını da verir.
Karar zamanı…
Yorumlar Tüm Yorumlar (143)