Hava İş başaracak, hainler şaşıracak...

En başından söyleyeyim. Benim mevcut Hava-İş yönetimine karşı acımasız eleştirilerim oldu ve gördüğüm aksaklıklarda bu eleştiri hakkımı da her daim kullanmaya devam edeceğim. Ancak olumlu gelişmeleri yazmak ve bi hakkı teslim etmek bizim görevimiz.

Neden böyle başladım yazıya? Biliyorum ki çiğ insanlar sadece yerden yere vurmamı, sadece insanları eleştirmemi istiyorlar. Ama merak etmeyin yazımın içinde bulacaksınız böyle şahsiyetsizlerle ilgili sözler.

Geçen hafta sadece Airporthaber'in haberleştirdiği Hava-İş kanunu haberini okuduğumda "İşte bu. Mevcut Hava-İş yönetimi uçucu personel için bu kanunu çıkartabilirse tarihe altın hafrlerle yazılır isimleri" dedim kendi kendime.

Malum geçmiş yönetimlerde bu konu üzerine çalışma yaptılar ama başaramadılar. Onların da hakkını yememek adına bahsetmeden geçemem.

İşin özü şu!

Tüm uçucu personelin iş yaşamını garanti altına alacak bir kanun tasarısını meclise kabul ettirerek, bugüne kadar özel sözleşmeler ve kısmen borçlar kanunu esaslarına göre hak arayan binlerce personelin çalışma hayatını garanti altına almak. Kanun metni ile ilgili geniş bir bilgiye sahibim. Detaylarından kısmen bahsedeceğim. Lakin bu güzel tasarı için şer odakları çalışmaya başladı bile. Hava-İş Sendikası'nın başarılı olmasını, uçucu personelin çalışma hayatını garanti altına alınmasını engellemek için, sendikanın kendi içinden bir yönetici, hayatı boyunca sendikaya başkan olmak için atmadığı takla kalmayan biri ile sarmaş-dolaş Anadolu yakasında gizli toplantılar halinde.

Bilmediğimiz, takip etmediğimizi sananlar hayal kırıklığı ile başbaşa kalacaklar. Uçucuların bir kanunla çalışma hayatının düzenlenmesi, onların vasıflı hale getirilmesinin önüne kim engel olursa bizden okkalı cevabı alacaktır. Fosillerden, hainlerden kaçınmanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Üç kuruşluk değeri olmayan insanların Hava-İş yönetimini sadece muhalif olması hesabıyla baltalamasına da çalışanlar zaten gerekli cevabı verecektir.

Gelelim kanun tasarısının içindeki maddelere.

Kanun tasarısı 46 maddeden oluşuyor. Toplu İş Sözleşmesi gibi hazırlanan taslak kanunda, uçucu personelin çalışma süresinden, alacak olduğu maaşın şartlarına kadar, izin kullanmadan iş akdinin feshine kadar çok sayıda madde içeriyor.

Taslak kanuna göre sadece motorlu taşıt uçucuları değil motorsuz uçuş yapan her türlü hava aracını kapsama altına alınıyor. Kanun tasarısına göre bir şirket uhdesinde çalışan uçucu personel kanundan yararlanacak. Örnek vermek gerekirse, yamaç paraşütü, planör gibi hava araçlarında çalışanlar da bu kanundan yararlanacak.

Çalışan personelin iş akdini feshetmesi ile birlikte işverenin de iş akdini feshetme sebepleri de kanun maddelerinde yer alıyor. 10. madde personele 11. madde ise işverenin iş akdinin sebeplerini düzenliyor.

Ancak işverenin iş akdini feshetme sebepleri arasında yer alan bazı maddelere itirazım var. 11. maddenin (f) bendinde yer alan uçucu personelin gözaltına alınma, tutuklanma süreleri 30 günü geçerse iş akdi fesih ediliyor. Peki, bu personel iftiraya uğradı ise ve sonunda beraat ederse ne olacak? Bu konuya açıklık getirmek gerekir.

Bir örnek vermek istiyorum. Erkek avcısı bir hostes çeşitli iftiralarla bir pilotu karalayıp mahkeme edebiliyor. Para avcısı bu hostesin iftiraları sonucunda pilot ceza almış ve haksız yere tutuklanmış olsa idi ne olacaktı? 

Buna benzer bir olay daha var şu anda. Sıkı bir şekilde takip ediyorum. Cumhurbaşkanına hakaret eden bir hostes, Cumhurbaşkanını savunan host hakkında iğrenç iddialarda bulunuyor.  İftiracı kız öyle profesyonelki anlattıklarına her hakim inanabilir. Cumhurbaşkanını savunan host o kadar mazlum ki kendini savunamıyor bile. Şimdi iftiracı hostes uçuyor iftiraya uğrayan host'un uçuşları kesildi. Adalet nerede? 

İşte bu tür olaylara kanun maddeleri kesin hükümlü olmamalı. Açık kapı bırakılmalı. 

Hava-İş Sendikası bu kanun taslağını Aralık ayına kadar kanunlaştırmayı başartabilirse Ali Kemal Tatlıbal ölene dek sendika başkanlığını  garantiler. Tabi içlerindeki irini temizlemeleri gerekir.