Havacılar ve Cıvacılar…

Farkında mısınız ortalık sessiz ve herkes kendi dümeninde. 31 Mayıs itibari ile Airporthaber’in ana köküne konulan hukuksuz dinamitten sonra susacağımızı, hakkımızı aramayacağımızı sananlar, adli tatili de fırsat bilerek kendi rahatlığı içinde keyif sürüyor. Biz geliyoruz, biz farklı konseptlerle geliyoruz ve biz sonuna dek mücadeleyi havacılar için geliyoruz.

Sorsanız her şey süt liman. Herkes mutlu, keyifli, havacılık hiç olmadığı kadar düzenli, düzgün bir o kadar da adaletli yürüyor.

Çarşaf çarşaf reklamlarla trenin rayda olduğunu söyleyenler, yolcu rakamlarıyla “havacılıkta uçuyoruz” naraları ile nidalarını yükseltiyor.

Hiçbir yerde aksaklık yok, her şey sorunsuz devam ediyor. Mecralara bakarsanız öyle. Satılmış kalemler, esir alınmış mecralar, tahakküm altına alınmış beyinler, üç beş kuruşa iradesini teslim etmiş kişilikler.

Arkadaş hiç mi olup biten yazılmaz, arkadaş hiç mi aksaklık olmaz, arkadaş hiç mi olağan dışı şey olmaz.

Bir kez daha anlıyoruz ki Airporthaber, bu sektörün tek sesi. Biz daha ilk baştan hedefi koymuştuk. Ne demiştik logomuzda “Haberin Tek Kaynağı”

Airporthaber ailesi olarak 20 yıl önce koyduğumuz bu hedeften gram şaştık mı? Şaşmadık.  Havacıyım diyen ya da havacılık gazetecisi olduğunu iddia edenlerin nasıl zig zag çizdiklerini herkes biliyor, görüyor.

Daha dün AJET uçağında yaşananları kim yazdı, kim duyurdu ve Sunexpress Havayolları’nın dişini aldıran bir yolcunun apse yapan ve bu nedenle şişen yüzünden kaynaklı uçabilir raporu için firma doktorların 100 Euro istediklerini kim duyurdu bu sektöre, bu millete.

Bizim durduğumuzu, durulduğumuzu ve hatta geri adım attığımızı sananlar, tuzunuzun kuru olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz.

Daha farklı ve daha duyurulabilir mecralarla geliyoruz. Canınızı sıkmaya, bu milletin doğruları bilmesi için sizin yaptıklarınızı satır satır yazmaya, konuşmaya, anlatmaya geliyoruz.

Asla esir olmayacağımızı, asla teslim olmayacağımızı ve asla birilerinin borazanı olmayacağımızı göreceksiniz. Yüz binlerce çalışanın hakkını savunan, onların dertleri ile hemhal olan, sesi ve nefesi olan Airporthaber ve onun yazarları ile çok daha güçlü bir oluşumu tesis ediyoruz.

Havacılık sektörü sahipsiz kalmayacaktır, havacılık sektörü habersiz kalmayacaktır, havacılık sektörü öksüz kalmayacaktır.

Biz “o çalışanını işten çıkart yoksa tüm ticari ilişkilerimizi keseriz” tehdidine rest çekip “size verilecek arkadaşımız” yoktur diyen bir anlayışın devamlılığıyız.

Dün hangi düşüncede isek bugün de o düşüncedeyiz. Kim iyi iş yaparsa onun yanındayız, kim haksızlık yaparsa onun karşısındayız, kim milleti yanıltırsa onun karşısına dikiliriz.

Yarın ola hayrola, yarınlar güzel ola. Onurlu arkadaşlarımızla bir kez daha gurur duyuyorum. Maddi çıkar için yol değiştirenler gibi değil, yediği lokmanın helalinden olduğunu bilerek çalışan kardeşlerimle gurur duyuyorum.

Sabredin… Biz güçlüyüz.

12 milyar dolarlık THY’den bile güçlüyüz. Çünkü biz çalışanların sesiyiz. Çünkü biz havacıların sesiyiz, civacılar gibi sağa sola akmayız.