Türkiye yasta iken, ben karalar bağlamışken yazı yazmak ne elimden geliyor ne dilimden dökülüyor. Ama gel gelelim bu da bir görev ve biz ülkemiz adına her daim görevimizi yapmaya gayret edeceğiz. Şehitlerimiz için Allah’tan rahmet, yüreği yanan ailelere sabır ülkemize de başsağlığı diliyorum.
Asrın felaketi diyeceğimiz bir mikrop ile dünya sarsılıyor. Çare desen çare yok, derman desen derman henüz bulunamadı, bulunup bulunamayacağı da bir muamma.
Covid-19 virüsünden bahsediyoruz.
Bulaşıcı bir hastalık olması, seyahat eden insanlarla dünyaya yayılırken ülkemiz henüz bu durumu hafif sıyrıklarla geçiştirirken en büyük dileğimiz “bari bu lanet bize bulaşmasın” şeklinde dua ile medet umuyoruz.
Elbet havalimanlarımızda güvenlik tedbiri alınıyor ve elbet titizlikle çalışma yürütüyoruz ama olmayacak-gelmeyecek de diyemeyiz.
Bütün havalimanlarımızda, özellikle uluslar arası uçuş yapılan havalimanlarımızda Sağlık Bakanlığımız önderliğinde çalışmalar yürütülüyor ama daha fazlasını yapmanın yolunu aramalıyız.
Geçtiğimiz hafta Polonya ziyaretim oldu. Türkiye’den çıkışta bir tedbir ile karşılaşmadım. Polonya’da hiç ama hiçbir tedbir yok idi. Türkiye’ye dönüşte İstanbul Havalimanı’ndaki olağanüstü tedbirlere şahit oldum.
Pasaport kontrolündeki tüm polislerimiz ellerinde eldiven ve ağızlarında da maskeli bir şekilde görevlerini icra ediyorlardı.
Keza pasaport kontrolünden çıkışta ise termal kameraların olduğuna şahitlik ettim.
Burada asıl değinilmesi gereken husus havayolu şirketlerimizin uğradığı-uğrayacağı zararlardır.
Sayısını bilmiyorum ama Çin başta olmak üzere çok sayıda ülkeye uçuşlar askıya alındı. Bu ne demektir biliyor musunuz, her gün kasadan yemek demek.
THY’nin bu manada çok zararı olacak. Zaten zor durumda olan kurumun nasıl bir çözüm üreteceğini bilmiyoruz ama bilinen gerçek; yerdeki uçak değil gökteki uçak para kazandırır.
Bu açıdan THY talihsiz bir dönem geçirecek ve altından nasıl kalkacak bunu hep birlikte göreceğiz.
Asıl korkumuz yaz ayı olmalı.
Sezonun açılmasına bir ya da 1.5 ay gibi bir süre var. Bundan sonra turizm bölgelerinden gelmesi muhtemel iptaller havacılığı doğrudan etkileyecektir.
İşte kara kara düşündüren de bu olmalı.
Bu yıl en kara yılımız olabilir. Hem havacılığımız açısından hem de turizm gelirlerinin düşecek olmasından kaynaklı ekonomik zorluklar.
Turizm sezonu işsizliğin de düştüğü sezondur. Hem havacılık sektörü hem de turizm sektörü bu dönemlerde geçici işçi istihdam eder. Bütün bu olumsuzlukları yaşarsak her yönden kötü günler bizi bekliyor diyebiliriz.
Umarım COVİD-19 laneti ülkemizden ve dünyadan uzak durur.
Şehitlerimizin ruhu şad olsun. Ülkemiz var olsun.
Yorumlar Tüm Yorumlar (39)