“Zor” sözü artık çok hafif kalıyor. “Olağanüstü” sözü bile anlatmaya yetmeyecek kadar sıradan bir kelimeden ibaret diyebilirim. Yüz yılın laneti tüm dünyanın üzerine çöktü. Sektörel açıdan çöküşün dibe vurduğu günleri yaşıyoruz.
Hatırlarsanız iki hafta önce yazdığım yazıda “27 derece duası” başlığı altında havaların bir an evvel ısınması yönünde Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’a dayandırdığım bir yazı yazmıştım.
Ne kadar haklı olduğumu söylemeye ihtiyaç duymuyorum. Havalar ısınınca insanlar daha az bir arada duracak, daha çok dışarı çıkacak böylece Corona lanetini en aza indirgemeye çalışacağımızdan bahsetmiştim.
Her ne kadar şu ana kadar sağlığımızla ilgili her hangi bir sorun olmasa bile olmayacağı anlamı da taşımaz.
Bu vesile ile hastalığın, virüsün en çok vurduğu sektörümüzün biçare durumuna çare olacak adımların nasıl ve ne şekilde atılacağına dair yine görüşlerimizi paylaşmak isterim.
Sektörümüzün yüzde seksenini temsil eden Türk Hava Yolları’ndan başlamak üzere bir dizi önerilerimiz olacak.
Aramızda mesafe olsa bile meselenin ülke meselesi olduğu bilinci ile THY Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı başta olmak üzere tüm yöneticilere önerim şudur.
“Uç” dediğinizde uçan, “getir” dediğinizde getiren tüm personele gözünüz gibi bakın. Haklarını kendi hakkınız gibi koruyun. Uyduruk bahanelerle kaos durumundan faydalanıp işten çıkartmalara son verin.
Gerekirse geçici de olsa personel ile görüşüp bu ekonomik yükün altından kalkmanın karşılıklı anlayış esaslarına göre birlikte olabileceğini uygun dil ile anlatıp, işten çıkartmama garantisi ile maaşlarda belli oranlarda feragat bile istenebilir. Bu mücbir sebepten dolayı personelin “hayır” diyeceğini düşünmüyorum.
Personel işten çıkartmak en kolayı, ama personeli elde tutmak marifetin ta kendisidir.
Türk Hava Yolları aynı şeyi iştirakleri için de düşünmeli. Personeli minimum yaşam şartlarında ayakta tutacak mali desteği sağlamalı.
Sektörümüzün tüm oyuncularının ayakta kalması için devleti idare edenlerin çare üretmesi şarttır. Bugünler böyle kalmayacaktır ve mutlaka bir-iki aya kadar yeniden canlanma olacak diye düşünüyorum.
Turizmin olmazsa olmaz ayağı havacılık olduğuna göre ayakta tutmak için tüm seferberliğimizi sağlamak zorundayız.
Onur Air, Corendon, Tailwind, FreeBird gibi charter şirketlerimiz tamamen Avrupa odaklı. Hepsinin an itibari ile desteğe ihtiyacı var. Yine geçen hafta yazdığımız gibi mutlaka Force Major işlemlerini devreye sokmak zorundalar.
Charter şirketlerimizi mutlaka ayakta tutmalıyız.
Pegasus Havayolu şirketimizi ise low cost işletme çerçevesinde desteklememiz şart.
Aksi halde Ryanair, EasyJet gibi şirketler sotede bekliyor. Tüm piyasamızı ele geçirebilirler.
Bakın Alitalia Havayolları’nın İtalyan devleti kamulaştırma kararı aldı. Bu ne demek? Kendi havayolu şirketini, bayrak taşıyıcısını kaybetmek istemiyor.
Bizim kucaklaşma vaktimiz geldi. Büyüğümüz küçüğümüze destek olmak zorunda. Aksi halde topyekun zarar göreceğiz.
Yorumlar Tüm Yorumlar (29)