Evet, gerçeklerle yüzleşmeye başladık. Bizim gerçeklerimiz, vurgulamaya çalıştığımız gerçekler havacılık gerçekleri. O halde bizden duymaya alışık olduğunuz gerçekleri yine duyacaksınız, hep duyacaksınız.
Bir THY çalışanının şunu dediğine gözlerimle, kulaklarımla şahit oldum. “Yine Airporthaber’den öğrendik” Aslında bu bizim için önemli bir görevi ifa ettiğimizin tapusudur. O halde biz her zaman olduğu gibi size gerçekleri aktarıp, takdiri de yine size bırakacağız.
Covid-19 salgını ve ardından gelen ölümler, acılar, ekonomik çöküş. Elbet, majör durum dediğimiz durum ile karşı karşıyayız ve elbet bunun altından kalkmanın, en az zararla düzlüğe çıkmamızın çaresi düşünülmeli, aranmalı ve karar verilmeli.
Bayrak bizim bayrağımız, bizim bayrağımızı da havayolu şirketlerimiz gerek ulusal ve gerekse uluslar arası hava koridorlarında, ülkelerinde taşıyor, taşımaya da devam edecekler.
İşte bu sebeple Covid-19 salgınından en çok etkilenen, hatta altından kalkılamaz ekonomik yıkıntıya uğrayan sektördür havacılık sektörü.
Biliyorsunuz, gözbebeğimiz THY’nin idaresini üstlenen yöneticilerle ilgili haksızlıkları, uygunsuzlukları, olumsuzlukları, abartıları, aşırılıkları, kayırmacılığı, ayrımcılığı hülasa her türlü negatifliği en acımasız eleştirileri ben yapıyorum.
Kimsenin hoşuna gider mi, gitmez mi diye düşünüp yazı kaleme almaktansa yazmamayı tercih edip yolumuza bakıyoruz.
Şunu net bir şekilde ifade edelim. İlker Aycı THY’nin yönetim kurulu başkanlığı yapan en talihsiz insan diyebilirim. Bir defa benim gibi bir denileni değil görüleni yazan bir adam var. İkincisi tüm olumsuzlukları yaşayan adam. Havalimanı bombalanmasından FETÖ hain darbe girişimine kadar, Boeing 737 Max tipi uçakların yere indirilmesinden Covid-19’a kadar bir dolu badireyi atlatmış bir yönetici.
Bu açıdan baktığınızda son Covid-19 en ağır darbeyi THY’ye vurmuş görünüyor. Diğer bütün olumsuzluklar THY’ye vurduğu darbe Covid-19’un yüzde birini etmez bile.
Bir gerçek var ki THY zor durumda, havacılığın tüm bileşenleri zor durumda. Bu zor durumdan çıkmanın yollarını dilimiz döndüğünce aktarmaya çalışıyoruz, telkinde bulunuyoruz. DHMİ’den başlayarak tüm ülke olarak yardımcı olma zorunluluğumuz var.
Havacılık bir ülkenin zenginliğidir, değeridir, turizm ayağıdır, elidir, gözüdür, kulağıdır.
Özel sektörü her daim önemsemekle birlikte THY’nin devasa yapısını da korumak kollamak zorundayız bu dönemde.
İlker Aycı şüphesiz bu manada en ağır yükü ve sorumluluğu taşıyacak tek kişidir. Tek kişidir diyorum çünkü bütün kararları tek başına almak gibi bir özelliği var. Zira ayranı tek başına içip, döküldüğü zaman başkalarına temizletmek hak değildir.
Elindeki seçenekleri sınırlı. Küçülmeye gitmek veya personel sayısı azaltmak en belirgin seçenek. Bir başka seçenek maaşları şirketi ayakta tutacak şekilde düşürmek. En azından belirli bir süre. Maaşları düşürüp personeli kaybetmemek en mantıklı seçenek diyebiliriz. Tabi buna sendikanın da razı edilmesi gerek.
Yaşam tarzını aldığı maaşa göre dizayn eden personel bu durumdan memnun olmayabilir. İşte bu durumda yöneticilik vasfı ortaya çıkar ki ikna etmek onlara kalır.
Bildiğim kadarı ile Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan personel çıkartılmasına onay veremiyor ve vermez. Bireysel eften püften sebeplerle, kaşın, gözün kara bahaneleri ile çıkartılanlardan da habersiz.
Tabi İlker Aycı’nın ikinci seçeneği personel sayısını azaltmak. Bunun için formül, kendi formülü hazır.
Hava Kuvvetleri’ne 1500 pilot, Sağlık Bakanlığı’na da 3500 hostesi hemşire olarak gönderirse kafasındaki plan işleyecek.
Ekonomik yük azalacak. Pilotları bilmem ama hosteslerimiz diğer tabir ile kabin memurlarımızı hemşire olarak geçici bir süre çalışmak kaydı ile Sağlık Bakanlığı kabul ederse sendikanın kesin ve vazgeçilmez bir protokol imzalaması şart. Gidecek arkadaşların zamanı geldiğinde ki bu zaman protokolde yazmalı ve eksiksiz geri alınması garanti edilmelidir.
THY’nin düzlüğe çıkması için, havacılık sektörümüzün ayağa kalkması için her türlü desteğe varız.
Yeter ki “Hostes hanım” diye saygı gören kabin memurlarımız “Hemşire Hanım” diye kalmasınlar.
Yorumlar Tüm Yorumlar (515)