Hava Trafik Kontrolörlerinin inisiyatif almadan çalışma faaliyeti resmen sona erdi. Bir çözüme kavuşturulmuş olması oldukça sevindirici.
Bu yaz başında tam da sezonun girişinde inisiyatif almadan çalışma (İAÇ) faaliyetine başlamıştı hava trafik kontrlörleri. Aslında geçen yıldan beri bu faaliyet vardı ancak karşılıklı görüşmeler sonrası ara verilmişti. Verilen sözler tutulmamış olacak ki tekrar İAÇ faaliyetine başlama kararı alınmıştı. Hem de yaz sezonunda...
Sorun bir türlü çözülemeyip şirketler sürekli zarar yazınca olaya en tepeden müdahale edildi. Cumhurbaşkanı bir kez daha çözülemeyen bir konuda devreye girerek 'Çözün bu sorunu' talimatını verdi. Bundan sonrası çabucak gelişti ve sorunun çözümü için el sıkışıldı. HTK açıklamasında şu ifadeler yer aldı: "Gelinen noktada, gerek sesimizin en üst karar mercii olan Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından duyulması, gerekse özlük haklarımıza ilişkin taleplerimizin karşılanacağı yönünde en üst düzeyde alınan karar göz önünde bulundurularak, TBMM’nin de çalışmalarına ara vermiş olması nedeniyle inisiyatif almadan çalışma faaliyetimizin bugün itibarıyla sonlandırılmasına karar verilmiştir"
Normal şartlarda süreç o kadar amatör idare edildi ki Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan'ın devreye girmemesi kaçınılmaz bir hale gelmişti. Çünkü şirketlerden yapılan açıklamalar bir tuhaf, olayada müdahil olanların açıklamaları daha da tuhaf hale gelmişti.
Bir şirket zarardan bahsederken diğer şirket etkisi yok diyor, yetkili mercilerce olay görmezden geliniyor ve öyle bir faaliyet yokmuş gibi davranılıyordu.
Sorulması gereken çok soru var aslında. Ara verilen süreçte neler yaşandı? Hangi sözler verildi? O sözler neden tutulmadı? Olayın tarafı neden durdu, neden devam etti? Bazı şirketler olayı neden küçümsedi?
Sonuç olarak sorun çözülmüş görünüyor. İnşallah çözülmüştür de benzer krizler yeniden yaşanmaz.
Çünkü konuyla ilgisi olmayanların da çok ilginç çıkışları olmaya başlamıştı. Olay çok daha farklı yerlere gidecek gibiyken müdahale tam zamanında geldi. İş havacılıktan çıkmaya başlamıştı açıkçası.
TAVAN FİYATA ZAM
Geçtiğimiz haftanın bana göre en önemli gelişmelerinden biri de tavan ücrete yapılan zammın devreye girmesiydi. İç hatlarda tavan fiyat ücreti 4 bin 3 Lira'ya çıktı. Yaklaşılk 120 Dolar'a tekabül ediyor.
Dövizin son yıllarda sürekli yukarı doğru ivmelenmesi, giderlerinin neredeyse tamamı için döviz olan havayolu şirketlerinin belini bükmüştü zaten. Ancak son zamla beli bükülen vatandaş oldu artık. Tavan fiyat uygulamasının başından beri yanlış olduğunu düşünenlerdenim. Bu uygulama aslında vatandaşı korumak için 2013 yılında devreye alınmıştı. Şirketler kafalarına göre fiyat biçmesin diye.
Ancak gelinen noktada 4 Bin Lirayı bulan iç hat fiyatı havayolu seyahatini bundan 30 yıl öncesine götürdü. Sadece zenginlerin seyahati olan uçak seyahati yavaş yavaş oraya doğru tekrar gidiyor. Buradaki mesele tavan fiyatın asıl fiyat olması değil. Tabi ki 4 bin Liranın altında iç hat bileti bulunabilir, özellikle kış döneminde.
Ama mevcut rakamlar öylesine tırmanıştı ki kolay kolay uçak bileti alabilmek mümkün değil. Diyeceksiniz ki yolcu rakamları hep rekor kırıyor, doğrudur. İşin ekonomi tarafına ben girmem, kim uçuyor kim kalıyor bilmem. Ama uçak seyahatinin lükse doğru gittiğini görmemek de imkansız.
Herkese hayırlı haftalar...
Yorumlar