İstanbul Havalimanı’na taşınmanın gerçekleşmesinin ardından 2 aya yakın bir süre geçti. Ancak hala oturmayan bazı durumlar mevcut.
İnsanlarla birebir temas halinde yapılan mesleklerin en zor meslek gruplarından biri olduğuna inananlardanım. Havalimanlarında çalışanların işi zaten insanla ama özellikle terminale girişte yolcuyla ilk temas edenler bu zorluğu en fazla yaşayanlar oluyor.
Çünkü uçağa geç kalma ihtimali olanların gerginliğinin yanı sıra yolcusunu almaya gelip de onu bekletmemeye gayret eden insanların en ufak bir durumda sinir katsayısının hemen tırmanışa geçmesi turnusol kağıdı gibi herkese sirayet ediyor. Bu tip durumların muhatabı da haliyle ya güvenlik personeli oluyor ya da yer hizmetler personeli…
İşte işin en zor kısmını üstlenenler biri olan İstanbul Havalimanı güvenlik birimi bu aralar oldukça dertli.
Neden mi?
Bir kaçını sayayım…
Havalimanının bulunduğu yer neredeyse tüm personele uzakta. Yolun uzunluğu özellikle sabah vardiyasında çalışanlar için hem uykudan alıyor hem de havalimanına varışta görev yerlerine geçiş için yeni bir süreci başlatıyor. (Değişim bölgelerine ring araçlarıyla gidilmesi süreci)
İGA Güvenlik personeli için çok ilginç bir detayı söylemek istiyorum.
Personelleri havalimanına ulaştıran servislerin tamamının ücretli yolcu kullandığını ancak İGA Güvenlik personellerini taşıyan servislerin ise ücretli yola girmediğini biliyor muydunuz?
Servis aynı servis ama güvenlik personeli dışında THY, TGS, Havaş, Çelebi, İGA işletme ve daha bir çok şirket ücretli yolu kullanıyor. Ama İGA kendi personeline ücretli yolu kullandırmıyor!
Peki bu ne demek oluyor?
İGA güvenlik personelinin gidiş-gelişi birlikte hesap ettiğinizde fazladan 1 saatine, hatta ilçeye göre değişmekle birlikte 2 saatine neden olabiliyor. Bu da 8 saatlik vardiyaya gelen personelin toplamda 11-12 saatine mal oluyor.
Öğrendiğim kadarıyla bu birimde vardiya saatleri de değiştirilmiş. Yani sabah vardiyası 7’den 6’ya çekilmiş. Bu karar, durumu daha da zorlaştıracak şüphesiz.
Havalimanının taşınma sürecinde İGA üst yönetimi dahil 10 gün hatta 15 gün kimsenin izin yapmadan çalıştığını biliyorum. Hatta İGA’nın yönetiminin havalimanında sabahladığına bizzat tanık oldum. Yani bu süreçte herkes çok yoruldu. Ve nihayetinde kıskandıracak bir yapının tam faaliyete geçmesini hep birlikte izledik.
İstanbul Havalimanı alışılmışın dışında bir yapı. Havalimanı çok büyük ve gösterişli. Gerçekten muazzam bir meydan. Üst yöneticiler dahil tüm personel gerekli fedakarlığı fazlasıyla yaptı. Ama artık işi rayına oturtma zamanı geldi de geçiyor bile…
İnsanların bir anda evlerini, kurdukları düzeni havalimanına göre dizayn etmesini bekleyemezsiniz. İmkânı olan zaten Arnavutköy çevresine taşındı ve taşınmaya da devam ediyor. Ancak ‘taşınmıyorsan bu çileyi çek’ gibi bir yaklaşım kabul edilebilir mi?
Neden tüm şirketlerin servisleri ücretli yolu kullanıyor da havalimanın patronu olan İGA’nın kendi güvenlik personeli kullanamıyor?
Yukarıda da dediğim gibi; İGA’nın artık sistemin oturtması ve bir anca önce kendi personelinin huzurunu sağlaması gerekiyor.
Cumartesi günü İGA Mayıs rakamlarını açıkladı. Mayıs ayındaki yolcu sayısının 5 milyonu geçtiğini duyurdu. Bu rakam Haziran ayında 6 milyon sınırına dayanacak ve muhtemel ki Temmuz ve Ağustos aylarında İGA kendi rekorunu kıracak.
Bu ne demek? Artık herkes havalimanına alışıyor demek.
Herkes alışıyor belki ama İGA işletmeye hala alışmış görünmüyor.
Yorumlar Tüm Yorumlar (28)